Babacan'dan Ayasofya yorumu: Umarım sonuçlarını hesap etmişlerdir
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili konuştu. 'Umarım sonuçlarını hesap ederek bu kararı almışlardır' diyen Babacan, şunları söyledi: Hayırlı olsun diyorum. Ayasofya, ortak bir kültür mirasıdır. Bu çok kıymetli eserin fiziki şartlarının, tarihi anlamının mutlaka yaşatılması, korunması gerekiyor.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde yardımcıları Sadullah Ergin, Abdurrahman Bilgiç ve Sanem Oktar'la birlikte gazete ve TV temsilcileriyle buluştu. Yeni kurulan partinin örgütlenme süreci hakkında bilgi verdi. 37 il başkanının belli olduğunu, haftaya 15 il başkanının daha belirleneceğini kaydeden Babacan, il ve ilçe kongrelerinin hızlı şekilde yürütüleceğini belirtti. Ali Babacan “Geleceğin Türkiye'sine dönük bir yapı kurmaya çalışıyoruz” dedi ve ülke gündemini şöyle değerlendirdi:
‘TÜRKİYE'NİN İŞİ ZOR'
– Avrupa ekonomisinde yüzde 8-9 daralma bekleniyor. En önemli ihracat pazarımız ve en çok turist oradan geliyor. Türkiye'nin önündeki süreçte en çok zorlanacağı konu bu olacak.
– Zaten ciddi şekilde yavaşlamış ekonomik büyümemiz vardı. Merkez Bankası rezervleri erimişti, hukukun üstünlüğü ve yargı ile ilgili ciddi sorunlar vardı. Üstüne pandeminin etkilerini ekleyince Türkiye'nin işi son derece zorlaşmış durumda.
– Ağustos 2018'den bu yana toplam çalışan sayımızda 3 milyon 700 bin azalma olmuş. İş gücüne katılım özellikle kadınlarda düşüyor. Kadınlar iş aramaktan vazgeçiyor. Devlet, bu insanları işsiz saymıyor.
‘İSTİKRAR GEREKİYOR'
– Diğer en çok etkilenen kesim gençler. Onlar da iş aramaktan vazgeçiyor. Bir ümitsizlik söz konusu. Kolay kolay mevcut yönetim anlayışı ile çözülebilecek bir şey değil. Yeni iş alanları için yatırım, yatırım için güven ve istikrar gerekiyor. Güven ve istikrar olmadan işsizlik sorununu çözmek mümkün değil.
– Tünelin ucunda ışık falan görünmüyor. Mevcut yönetim çözüm üretemiyor. Bu nedenle ekonomi dışındaki maddelerin hep ön planda tutulduğunu görüyoruz.
– İktidarda, milli ve dini hassasiyetler üzerinden durumu idare etme ve siyasi desteği koruma çabası var. Ama lafla peynir gemisinin yürümesi mümkün değil. İnsanların duygu dünyası tabii ki çok önemli ama insanlar adalet, refah ister. Bunu sağlayamadığınız sürece o siyasi sistem zayıflar.
‘BİZE ÖZEL BİR MODEL'
– Bizim ekonomik modelimizin üç sacayağı var. Güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı… Türkiye'ye özel bir elbise bizim ekonomik modelimiz. Herhangi bir kategoriye sokmak doğru değil.
– Şu andaki yönetimin en önemli sorunu her konuda tutarsızlıktır. Açıklamaları yan yana koyun dün ne dendi, bugün ne yapılıyor.
– Şu anda şartlar tabii zor. İnsanlar daha kötüsünden korkuyor. Mevcut yönetime destek varsa insanların daha kötüsünden korkmasındandır. Biz daha iyisi için insanlara gerçekçi bir ümit vermek için bu çalışmaları yürütüyoruz.
– Biz, ‘Benden misin, yoksa öteki taraftan mısın?' anlayışını yıkmak için ortaya çıktık. Meclis'te temsil edilen bütün siyasi partilere diyalog kapılarımız açık.
‘HAMASETE KARŞIYIZ'
– İnsanları taraf olmaya zorluyorsunuz, böyle bir şey asla kabul edilemez. Eğer çalışmalarda yasal olmayan bir şey varsa bunun gereğini zaten yargı yapar, bu siyasetin değil yargının görevidir.
– Siyaset, siyasi partiler hakkında bir hüküm veremez. Bizim diyalog kanallarımız herkese açıktır. Hamaset üstünden asla siyaset yapmayacağız. İnsanlar boğulma hissi yaşıyor. Toplum yoruldu, artık nefes aldırmamız, rahatlatmamız lazım.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara Temsilcimiz Saygı Öztürk'ün sorularını yanıtladı.
‘BİR GENEL BAŞKANIN İDEAL DURUŞU OLMASI GEREKİR
Ali Babacan'a, “Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı” da soruldu. Babacan, “Bir partinin genel başkanı varsa, iddialı duruş da gerekir” karşılığını verdi. Ali Babacan'ın toplantısına 33 gazete ve TV temsilcisi davet edildi. Yabancı ajans ve gazete temsilcileriyle birlikte 17 kişi katıldı. Aralarında Hürriyet, Milliyet, CNN Türk gibi kuruluşların temsilcileri yoktu. Genel Başkan Yardımcısı Sanem Oktar, “Bizde akredite yok. Herkesi davet ettik. Etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘İNSANLARIN SESİNİ KISARAK BİRŞEY YAPAMAZSINIZ'
İktidarın, sosyal medya ile ilgili yapmak istediği düzenlemelere de değinen DEVA Partisi lideri Ali Babacan, belli başlı uluslararası kuruluşların her ülkede terörle mücadelede, 18 yaşın altındakilerin korunması konusunda ya da ağır hakaret suçlarında zaten iş birliği içinde olduğunu hatırlattı. Babacan asıl amacın ne olduğunu şöyle açıkladı:
‘GENÇLER BİZDEN YANA'
“Siz, ‘İnsanların sesini kısalım, konuşturmayalım ve bu firmaları yönlendirelim' derseniz o zaman olmaz. Konuşarak değil de sopayla bir şey yaptırmaya çalışırsanız bunun amacının farklı olduğu ortaya çıkar.” Babacan şöyle devam etti: “Teknoloji ile savaşamazsınız. Bu ülkenin gençlerini karşınıza alıp onlarla savaşamazsınız. Bununla ilgili bir komisyon oluşturduk, pasif şekilde izleyeceğiz. Somut taslak ortada yok ama bir teklif geldiği anda mücadelemizi vereceğiz. Gençler bizden yana, onun için korkmuyoruz.”
‘AMAÇLARI BAROLARI EMİR ALTINA ALMAK' Kaynak: Sözcü
‘UMARIM SONUCU HESAP ETMİŞLERDİR'
Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi hakkında Ali Babacan şunları söyledi: “Umarım sonuçlarını hesap ederek bu kararı almışlardır. Ben ‘Hayırlı olsun' diyorum. Ayasofya, ortak bir kültür mirasıdır. Bu çok kıymetli eserin fiziki şartlarının, tarihi anlamının mutlaka yaşatılması, korunması gerekiyor. Biz zaten kendi yönetimimizde bunu sağlayacağımızı, insanlığın kültür mirası olduğunu ve bu perspektifi korumak gerektiğini söyledik. Ayasofya kısmen ibadete açıktı. Ezan okunuyor, namaz kılınıyordu. Şimdi anladığımız daha geniş alanlar açılacak.”
Babacan, TBMM'den geçip yasalaşan çoklu baro düzenlemesi için şu değerlendirmeyi yaptı: “Baro başkanlarına, avukatlara yapılan muamele kabul edilebilir bir şey değil. Teklif neden geldi ve neden geçti? Bunun arkasındaki sebebe bakmak lazım. Yönetim için ana motivasyon baroları da emri altında hareket eden pek çok sivil toplum kuruluşu gibi kontrol altına almaktır. Ana motivasyon bu, diğer her şey ikincil, üçüncül konular. İçinde belki iyi maddeler de olabilir ama ana motivasyonun ne olduğunu bildiğimiz için bu bizim hoşumuza gitmiyor.”