Babamla aramızdaki küçük replikler

Ardı ardına çakan şimşekler ve gök gürültüsü birazdan yağacak yağmurun habercisiydi. O zamanlar henüz beş yaşında küçücük bir kız çocuğuydum. Çakan şimşeklerden ve gök gürültüsünden ziyadesiyle korktuğum yıllardı.

Ardı ardına çakan şimşekler ve gök gürültüsü birazdan yağacak yağmurun habercisiydi. O zamanlar henüz beş yaşında küçücük bir kız çocuğuydum. Çakan şimşeklerden ve gök gürültüsünden ziyadesiyle korktuğum yıllardı. O yaşlarda  sokaktan gelen köpek havlamaları da çok korkuturdu beni. Korkumu bastırmak için yorganımı başıma çeker, kulaklarımı tıkardım  ama korkularıma engel olamazdım.  Böyle zamanlarda babamın varlığı gecemin aydınlanmasına sebep olurdu. Usulca yatağımdan doğrulup parmak uçlarıma basarak yatak odasına gidip babamın yanına yatardım. Beni şefkatle kucaklayan, saçımı okşayarak sakinleştiren babamın güvenli kollarında derin uykuya dalardım. Sarıldığımda dünyayı yerinden oynatacak en güçlü adamın kızı olduğuma inanırdım. Şimdi yine zamansız esiyor rüzgâr. Gök gürültüsü eşliğinde tüm hızıyla yağan yağmur beni değişik zaman dilimlerine götürüyor. Babamı anımsıyorum. Hayatımda sahip olduğum tek dürüst adamdı. O sert görüntüsü altında yumuşacık bir kalbi olan, vicdanına çok sık başvuran, yanık bir türküde gözyaşlarını tutamayan  göz yaşına kıyamadığım belki de tek insandı babam. Küçük kızının kahramanı o adam yok şimdi. Varlığına ihtiyaç duyduğum anlarda yanımda olamaman ne kötü bir şey. 

 

 

Babamla okul yıllarımda çatışmalar yaşamaya başladım. O zamanlar bana anlaşması ve anlaşılması zor bir insan olarak geliyordu. Dayatmaları, benim yerime düşünmesi, benim yerime karar vermesi aramızda çatışmalara neden oluyordu. Ama hiçbir zaman ona karşı gelmedim. Benim kırılma anım sözle değil eylemle oldu. Babamdan habersiz  sınavlara girdim atandım çalışma hayatına başladım. Daha sonraları yazılar yazmaya başladım. Yazdığım öyküleri ona okurdum . Okumayı çok seven babam ölümünden yaklaşık on  yıl önce gözlerini glokomdan kaybetti.  Ona bizler kitap, gazete dergiler okumaya başladık. Artık birlikte okuyor, birlikte yorum yapıyor bazen birlikte kızıyorduk hoşumuza gitmeyen haberlere. O zamana kadar aramızdaki sevgiyi çok gösterememiştik birbirimize. Bunlar babamın sahnesinden küçük repliklerdi... Ne acı ki onunla yakınlaşmamız için gözlerinin görmemesi gerekiyormuş. Yine ne acıdır ki  ben kocaman bir kadın, o yaşlı bir adam olduktan sonra baba kız birbirimizi keşfedip yaşam üzerine tartışabiliyorduk. Babamla bu frekansı geç de olsa yakalamıştık.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

 

Bakmadan Geçme