Bakan Albayrak: 'Nisan ayından itibaren rahatlama hissedilecek'
İzmir'de iş dünyası ile buluşan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonominin seçimden sonra kötüye gideceği söylemlerine ilişkin, 'Nisan ayı ile birlikte rahatlama çok daha güçlü hissedilecek. Enflasyonun düşmesiyle birlikte faizlerin de çok daha sert düştüğünü görünce, çok daha güzel günler Türkiye'yi bekliyor.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere İzmir'e gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölge Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) ev sahipliğinde gerçekleşen "İzmir Odaları ve Borsaları Toplantısı"na katıldı.
Burada konuşan Bakan Albayrak, “Efendiler sizler doğrudan milletimizi oluşturan halk sınıfları içinden geliyorsunuz ve onlar tarafından seçilmiş olarak geliyorsunuz. Bunun için milletimizin ihtiyaçlarını, üzüntülerini herkesten daha iyi biliyorsunuz. Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınması gerektiğini söylediğiniz önlemler doğrudan halkın dilinden söylenmiş gibi olur. Zira halkın sesi hakkın sesidir. Türk tarihi araştırılırsa bütün yükselme ve düşüş sebeplerinin bir iktisat meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır. Zaferler, yenilgiler, yok olmalar bunların tümünün gerçekleştiği dönemler iktisadi durumlarla ilgilidir.
Yeni Türkiye'mizi hak ettiği yere ulaştırmak için mutlaka ekonomiye birinci derece önem vermek zorundayız. İşte bu memleketi böyle cennet haline getirecek olanlar, ekonomik nedenler ve faaliyetlerdir. Bu millet iktisadi hakimiyetini sağlarsa o kadar kuvvetli temel üzerinde yükselmeye başlamış olacak ki yerinde kıpırdayamazlar. İşte düşmanlarımızın gerçek düşmanların bir türlü rıza göstermedikleri şey budur. Bütün bu sözler bana ait değil, bunlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ait. Tam 96 yıl önce İzmir İktisat Kongresi'nde kurduğu bu cümleler bugün yaşadığımız tüm sürece ışık tutuyor. 96 yıl önce bugün. Öncelikle 96 yıl önce toplanan ilk İzmir İktisat Kongresini siyasi ve iktisadi bağımsızlığı ancak birlikte var olacağını gören Mustafa Kemal Atatürk'ü ve cumhuriyetimizin kurucu kadrosunu bu vesileyle saygıyla anıyorum. Bu söylenen sözler hepimiz için örnek olacak basiretli ifadeler yer almaktadır. Zorlu koşullarda gerçekleştirilen bu kongrede müzakere, işbirliği ve ortak akıldan vazgeçilmediği görülmektedir. Biz de bugün geçmişi iyi bilerek, dünden dersler alarak, bugünü iyi okuyarak Türkiye'nin güçlü geleceğine yürüyoruz” diye konuştu.
Bakan Albayrak, son 16 yılda dünyanın en hızlı büyüyen ülke olduğunu ifade ederek, karşılaşılan zorlukları aşma noktasında kararlılıkla topyekun mücadeleye devam ettiklerini, güçlü sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin bu manada ilerleyebilmesi için daha fazla katma değer üreten ekonomik yapıya geçiş ve küresel değer zincirinde daha yüksek basamaklara çıkabilmek için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi.
“Biz bu dönemi yeniden dengelenme için fırsat olarak görüyoruz”
Türkiye'nin son aylarda zor bir dönemde geçtiği dile getiren Bakan Berat Albayrak, “Son 5 yılda süreçleri detaylı incelediğimizde toplumsal, siyasi ve terör olaylarında hedef hep ekonomiydi. Tıpkı Gazi Mustafa Kemal'in 96 yıl önce bugün dediği gibi, ‘Bu milletin iktisadi hakimiyetini sağlamasına rıza göstermeyenler, ellerinden geleni yaptılar.' Görebilenler için tüm Türkiye bunu yaşadık ve gördük. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayından bu yana finansal dalgalanmaların ekonomiye etkisini en aza indirgemek adına güçlü duruş sergiledik. Ekonomide her alanda girdiğimiz mücadelede kimsenin tahmin edemediği bu süreçte elhamdülillah tüm zorluklara rağmen çıktık. Ancak ekonomide yerinde ve kararlılıkla sürdürdüğümüz politikalarla önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla yaşanan ekonomik sıkıntıların program dönemi içinde aşılacağına olan inancımız hatta daha evvel aşılacağına inancımız tamdır. Biz bu dönemi yeniden dengelenme için fırsat olarak görüyoruz. Disiplinli ve değişim odaklı bir motivasyonla 2021 yılı sonunda iktisadi faaliyetin tüm sektörlerde artık daha fazla yüksek katma değerli üretim yapan bir yapıya dönüşeceğini net söylüyorum” diye konuştu.
“Son 6 ayda çok güçlü karşı refleks gösterdik”
"Ciddi bir sınav veren Türkiye ekonomisi, taviz vermediği mali disiplin performansı ve düşük borçluluk oranlarıyla 2018 yılı Ağustos ayında yaşadığı bu süreci atlatarak dengelenme sürecini başarılı bir şekilde sürdürmektedir" diyen Albayrak, "3 tane önemli unsur temmuz, ağustos ayından beri gündeme getiriyoruz; mali disiplin, enflasyonla mücadele, cari denge. Türkiye'nin yapısal olarak uluslararası sermaye açısından Türkiye'de kırılganlık olarak gösterilen bu çağda, son 6 ayda çok güçlü karşı refleks gösterdik. Bugün geldiğimiz bu süreç, Türkiye'nin bir daha hiçbir şekilde kırılganlıkla karşı karşıya kalmaması için çok kararlı adımlar atmaya başladık.
Beklediğimizden de çok daha erken bir toparlanma görüyoruz. Ocak ayı sonu itibariyle cari açık rakamları belki 20 milyar dolar altına düşüyor. Cari açıktan cari fazlaya geçiş dönemine hızla Türkiye yol alıyor. Alınan tüm bu tedbirlerin sonunda finansal yatırım üzerindeki olumlu etkileri bugün itibariyle Ağustos ayına kıyasla hepsini geride bıraktık. Sadece ağustostan bugüne kadar yüzde 30'a yakın iyileşme yaşadık. Türk Lirası dünyadaki bütün gelişmekte olan ülkelere kıyasla en yüksek kur performansı gösteren para oldu" şeklinde konuştu.
“Ekonomide güçlenme devam edeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın”
Ekonomideki toparlanmanın hızlı şekilde sürdüğüne işaret eden Bakan Albayrak, “İş dünyası için bu faizlerin daha da düşürülmesi lazım. Özel bankalarda da gerek mevduat gerek kredi faizlerinde düşme sürecini takip ediyorsunuz. Türkiye ekonomisi her türlü iç dış şoka rağmen dayanıklılığı korumaya devam ediyor. Ekonomide güçlenme devam edeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Çok net söylüyorum. Dilin kemiği yok. Bir futbol bir ekonomide herkes bir şey diyor. Şimdi kara kara düşünüyor. Dolar aldık dolar düştü 6'dan dolarlar aldık 5'lere düştü ne yapacağız diye soruyorlar. Siz aldığınız dolarları tutmaya devam edin. Fırsatçılar siz daha çok beklersiniz. Siz tutmaya devam edin bakın ne olacak.
Fırsatçılık göstermez ekonomi. Siz daha çok beklersiniz. Türkiye 2018'de tarihin en güçlü refleksiyle çok güçlü finansal mimari oluşturmak için adımlar attı. Türkiye Kalkınma Bankası yasası geçti yapılanması bitti. Şimdi Ankara'dan İstanbul'a taşınma süreci başladı, yeri de tuttuk sayılır. Çok zehir gibi dinamik insan kaynaklarıyla süreç başlıyor. Bugün müthiş bir noktaya gelecek" dedi.
“Birileri üzülecek ama biz hiç sağımıza solumuza bakmadan emin adımlarla ilerliyoruz”
Özel bankaların sıkı bir likidite sürecini başlattığını ifade eden Bakan Albayrak, sadece son 2 günde kullandırılan kredi rakamının Ocak ayındaki rakama tekabül edecek kadar ciddi artış olduğunu, Mart'taki likiditenin daha fazla olacağını belirterek, “Dolayısıyla ‘Biz biraz bekleyelim Türkiye Nisan'da batar, Eylül'de batar' diyenlerin, gemiden düşüp boğulduğu, artık Türkiye'ye inananların yol aldığı sürece giriyoruz. ‘Enflasyon 30-40 olacak, faizler 50-60 olacak, Türkiye bilmem ne olacak.' Birileri üzülecek ama biz hiç sağımıza solumuza bakmadan emin adımlarla ilerliyoruz.
Özellikle finansal tablosunu güçlendirirken sanayici, esnaf ve vatandaşımızı ihmal etmiyoruz. Ekonominin dümeni direksiyonu hem gaz hem fren var. Ama kimse bizden hem gazı köklemeyi yahut freni köklememeyi beklemesin. Dengeli, hep dengeli, reel olarak artık gerçekçi ve üretime dayalı kaliteli üzerine koyarak, kırılganlığa izin vermeyen bir ekonomi stratejisi ile yol alacağız. Türkiye olarak biz dikkatli ve hazır olmamız lazım. Bu bir tehdit mi hayır ben bunu fırsat olarak görüyorum. Emin olun özellikle yeni sistemin de artık tesis olması Cumhurbaşkanlığı sisteminin önemli etkisi var. Piyasa kurallarını ihmal etmeden güven içerisinde ilerlemeye devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. ‘Şubat'ta olmazsa Nisan'da, Nisan olmazsa Eylül ama erken kalkan erken yol alır. Dolar aldım, satarsam ne olacak. Sen boş ver sen üretime bak. Türkiye hiç bu kadar cazip olmadı” diye konuştu.
“Nisan ayı ile birlikte rahatlama çok daha güçlü hissedilecek”
Nisan ayı ile birlikte rahatlamanın çok daha güçlü hissedileceğini belirten Berat Albayrak, "Enflasyonun düşmesiyle birlikte faizlerin de çok daha sert düştüğünü görünce çok daha güzel günler Türkiye'yi bekliyor. Bu dönemlerle birlikte Türkiye Allah'ın izniyle geleceğe çok daha sağlam ve emin adımlarla bakacağı döneme giriyor. Türkiye için 2019 bu anlamda 2018'den çok önemli tedbirlerin yapısal dönüşümlerin rotaya koyulduğu bir yıl olacak. Şimdi Türkiye ekonomisine ilişkin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi menfi hayalleri olanların düşmanlık besleyenlerin tüm o hayallerinin hayal kırıklığına uğrayacağı dönem olacak. Seçimden sonra kötü olacakmış. Kötü olsa seçimden sonra kötü yapar. Nihat bey kazanmasın diye. Algı bu toparlanma noktasındaki neticenin geciktirilmeye çalışılması. Ne yaparlarsa yapsınlar biz köprüyü geçtik. Neticeler, faizler, ekonomik tüm gelişmeler her geçen gün çok daha iyiye gidiyor. Türk ekonomisi daha güçlenecek, en ufak kırılganlık bırakmamız lazım” şeklinde konuştu.
“Hiç kimsenin endişesi olmasın”
Vergiyi arttırarak, azaltarak değil vergi politikası uygulayarak hem ödeyen hem toplayan hem kamu hem özel halkın refahının daha da güçlendiği bir kamunun kazandığı bir sistemin sürecini ortaya koyacaklarını kaydeden Albayrak, “Hiç kimsenin endişesi olmasın Türkiye olarak, biz ele ele omuz omuza vererek büyük ve güçlü Türkiye modelini başaracağız. 1953'den bugüne İzmir'de Kurtuluş Savaşını vermiş bir millet olarak iktisadi bağımsızlık nasıl elde edeceğine inanan inançlı, daha az inanır daha az çalışırsak tarih bunun hesabını sorar. Vazgeçmeyeceğiz daha çok çalışacağız. Ekonomi programımızın en önemli ayaklarından bir tanesi malum enflasyonla mücadeledir. Enflasyonun nasıl sonuçlar doğurduğunu yeni nesil bilmiyor. Eski Türkiye'de enflasyon hikayeleri vardı. Ay başı maaş alamayanların Türkiye'sinden bugüne geldiğimizde çok sıkı bir mücadele ortaya koyduk. Ocak ayı bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.
“Birileri fırsatçılık yaptığında devletin demir yumruğu kalkar”
Son 20 yıldır ilk kez gıda da yaş sebze meyvede tarihi bir sıçramanın yaşandığını dile getiren Bakan Berat Albayrak, şunları söyledi:
“Antalya'daki fırtınayı bahane ederek fiyatları yükselttiler. Hangi fırsatçılık yapan zihniyetle birileri vatandaşları mağdur etmek pahasına İstanbul'da ve Ankara'da tanzim satış noktalarını hayata geçirdik. Doğrudan üreticiden tüketiciye ürün gidecek. Faiz fiyatları olmasaydı. Enflasyon eksi 0.43 çıkardı. Yıllık enflasyon ise 18.85'e düşecekti. Marketler fiyatları birden düşürdü. Tanzim satışa gelince. İzmir'den de talep geldi, hemen çalışmalara başladık. İzmir'deki vatandaşlar da bundan yararlanacak. Birileri fırsatçılık yaptığında devletin demir yumruğu kalkar. İzmir'de de hazırlık tamamlanırsa bunu vatandaşları mağdur etmeden hayata geçiririz. Kısa vadeli bu adımların yanında hal yasası gündemde. Yeni hal yasasıyla gıda izleme sistemiyle planlama üretimi arttırma seracılık alt yapısını güçlendirecek tüm projeleri destekleyerek güçlü bir dönüşüm sağlayacağız. Özellikle bugün fiyatlar düşmeye başladı.
Tarımdaki sorunlar hemen çözülmese de yapısal dönüşümle birlikte önemli bir kısmını geride bırakacağız. Çok güçlü bir tarımsal alt yapıyla projeler ile ülkeyi başka bir lige taşıyacağız. Çünkü Türkiye tarımda Avrupa'da birinci, yaş meyvede ihracatımız ithalatın 7 katı. 3.4 milyar dolarlık dış ticaret fazlamız var. Sebzede neredeyse 3 katı ithalatın ihracat var. Türkiye büyüyor, nüfusu büyüyor, üretiyor ve fazlasını ihraç ediyor. Türkiye 16 senede rüzgar enerjisinde önemli aşamalar kat etti. Güneş rüzgar jeotermalde inşallah yeni bir ekonomi hikayesi yazmak için çok güçlü adımlar atıyoruz. 2019 ilk çeyreğinde ekonomik göstergelerde başlayan tüm olumlu gelişmeler bunun sonucudur. Herkesle diyalog içinde olacağız. Tüm paydaşlarımızın aklını kullanarak inşallah Türkiye'yi daha iyi bir noktaya taşıyacağız.”
Zeybekci 2024 İzmir hikayesini anlattı
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci ise 2024 İzmir hikayesi yazarak bir İzmir haritası ortaya koyduklarını ifade etti. Tüm Avrupa'nın İzmir üzerinden Türkiye'nin 3'de 2'sine bağlandığı, Orta Doğu'ya kadar uzanan otoyol ve demiryolunun tamamlandığı bir İzmir hayal ettiklerini anlatan Zeybekci, "İstanbul İzmir otoyolunun bittiği, Ankara İzmir hızlı tren hattının ve önümüzdeki 5 yıl içinde yaklaşık 40 milyon turistin ağırlanacağı Antalya ve İzmir arasında hızlı trenin bittiği, Çiğli Havaalanı ile beraber yeni organize sanayi bölgelerinin kurulduğu, süs bitkilerinden yaş meyve sebzeye kadar süt ürünlerinde marka oluşturduğu ve markaları dünyaya tanıttığı, Urla Karaburun bölgesinde yatırım vadisini kurduğu bir 2024 İzmir'i hayal ediyoruz. Bizler hiçbir şeyin tarafı değiliz. Ama sizler İzmir'in tarafısınız. İlinizin ve ilçelerinizin tarafısınız. İzmir'in 21. yüzyıl yolculuğunda taraf olun diyoruz" ifadelerini kullandı.
“Güven ve istikrarla üstesinden geleceğiz”
TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise “İzmir pek çok alanda başarı hikayeleri yazmış bir şehir. İzmir'i geliştirmeyi sürdürmeliyiz. İzmirli girişimcilerle iftihar ediyorum. Rehavete kapılmadan bu tempoyu devam ettirmeliyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde hep beraber göreceğiz. Sayın bakanımız liderliğinde özel sektörü rahatlatan, üzerinizdeki yükleri azaltan pek çok icraat hayata geçti. Kendisinin vizyon ve dinamizmi ile tüm sektörleri bir araya gelip ekonomi şurasını da yakında yapacağız. Böylece sektörlerimize geleceğe yönelik pozitif bakış açısı kazandırmış olacağız. Sıkıntılarımız yok değil var. Ama şunu aklımızda hep tutalım; Türk iş dünyası olarak karşımıza çıkartılan her engele rağmen neler yapabileceğimiz, üretken olduğumuzu geçmişte pek çok defa ispat ettik. Özel sektör devlet eliyle pek çok sıkıntıyı aştığımızı gördük. Tüm kazanımların temelinde güven ve istikrar yatmaktadır. Güven ve istikrarı muhafaza ederek önümüzdeki dönemde tüm sıkıntıların üstünde geleceğiz. Daha çok çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz” dedi.
“Türkiye, dünyaya örnek teşkil eden başarı hikayesi yazdı”
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise Türkiye'nin son 16 yılda dünyaya örnek teşkil eden bir başarı hikayesi yazdığını ifade etti. Türkiye'de birçok tarım ürünü için piyasa derinliğinin sağlanması ve belirli kurallar çerçevesinde sağlıklı fiyat oluşumu konularında geçmişten bu yana sıkıntılar olduğunu dile getiren Kestelli, “Tarımsal üretim, ne yazık ki iklim, çevre ve saklama koşullarından doğrudan etkilenen bir sektör. Bu nedenle, tarımsal malların fiyatları, arz miktarına bağlı olarak dalgalanma göstermekte ve fiyatta yaşanan bu değişimler risk algısını arttırmaktadır. Tabi, bunun yanı sıra spekülatif ve manipülatif müdahaleler de eklenince piyasalarda ürün arzı ve fiyatlarda dalgalanma kaçınılmaz olmaktadır. Bizler, ticaret borsaları olarak tarımsal ürün piyasalarında sürdürülebilir, istikrarlı ve derinlikli fiyat yapısının tesis edilmesinde, rekabetçi piyasa oluşumunda ve fiyat enformasyonu sağlanmasında daha etkin bir rol oynayabileceğimize inanıyoruz” dedi.
Kestelli, kırmızı et ve zeytinyağı gibi ürünlerin perakende ticaretinde KDV oranının yüzde 1'e düşürülmesini, tekstil ve konfeksiyon sanayinin hammaddesi olan mahlıç pamuğun toptan ticaretinde uygulanan KDV'nin de yüzde 1'e indirilmesi ya da peşin tevkifat uygulamasının kaldırılmasını talep etti.
“Bankacılık sistemi işlemeden piyasalar açılmaz”
Ege Bölge Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar da proaktif çalışmaları ile finansmana erişimde kısa dönemde kolaylıklar sağlandığını ancak sürdürülebilirlik adına bazı talepleri olduklarını belirterek, “Bankacılık sistemi işlemeden piyasalar açılmaz. Bu sadece kamu bankaları ile başarılamaz. Eximbank'ın, ihracatçıya TL cinsinden de kredi desteği sağlaması, yerli makine ve teçhizat yatırımlarında, kredi veya leasing finansman modeli için yüzde 50 faiz desteği verilmesi, ömrünü tamamlamış makineler için veya teknolojisini yükseltmek isteyenler için de otomotivdeki hurda teşviki benzeri desteğin sağlanması, sorunlu olmayan firmalara da zorlaştırılan kredi imkanlarının esnetilmesi, yüksek enflasyon döneminde çıkan peşin verginin kaldırılması, sabit fiyatlı ihaleler için uygulanan 3 yıllık sürenin tek yıla indirilmesi, imalatçı ihracatının sermaye ihracat şirketlerine mecbur bırakılmaması, imalatçı firmaların da ihracatçı firmaların aldığı oranda KDV iadelerini alabilmeleri son derece önemli. 6473 Sayılı KDV Kanunu'nun 32. Maddesinde yapılan düzenlemeyle ilgili uygulama yönetmeliğinin de bir an evvel çıkartılması, kamuya iş yapan firmaların kamu alacaklarında ödeme süreleri oldukça uzamıştır.
Birikmiş KDV alacakları da malumlarınız. O nedenle; alacakların hazine bonosu olarak ödenmesi ve bankalar tarafından teminat olarak kabul edilmesi veya kamu alacaklarının vergi ve SGK yükümlülüklerinden mahsup edilmesi ya da en azından KDV alacağı olan firmalara, bankalarda açılacak kredi limitlerinin arttırılması, kredi borçlarında vadelerin uzatılması gibi kolaylıklar sağlanması piyasaları hareketlendirecektir” diye konuştu.
Özgener üyelerin taleplerini sıraladı
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise oda üyeleri olarak beklentilerine ilişkin görüş ve önerilerini ayrıntılı bir dosya olarak Bakan Albayrak'a arz edeceklerini ifade ederek, bazı taleplerini ileterek şunları söyledi:
“Üyelerimizin en büyük sıkıntısı ucuz finansmana erişim. Bizim önerimiz en azından yerli malı üreten, ülkemiz ekonomisine katkı sağlayan, ihracat yapan üyelerimize tanınan kredi faiz oranlarının mümkün olduğunca aşağıya çekilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Özel sektörün kamudan alacaklarının belirli bir takvim içinde nakden ödeme planına bağlanmasını, nakden ödenemeyen kısım için devlet tahvili, alacak temliki, kredi garantisi sağlanmasını, birikmiş KDV'lerin belirli bir takvimde ödenmesini, geçici vergi uygulamasının kaldırılmasını gerektiği kanaatindeyiz.
İş dünyamızın katma değerli ve nitelikli üretim ihtiyaçları da dikkate alınarak KGF'nin Eximbank'a yönelik kefalet limitinin yükseltilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Kamu alacakları nedeniyle yapılan haciz işlemlerinde bloke tutarının borç tutarıyla sınırlandırılmasını istiyoruz. Üyelerimizin düşük meblağlarda kamu borcu olsa bile, uygulamada bloke tutarı banka hesaplarındaki varlıklarının tümünü kapsayabiliyor. Bu nedenle, haciz işlemlerinde bloke tutarının sadece borç tutarıyla sınırlandırılması konusunda çalışma yapılmasının yararlı olacağına inanıyoruz. KDV sisteminin gözden geçirilmesinin ve Türkiye şartlarına uygun yeni bir tüketim vergisi modeli ile ikame edilmesinin birçok sektörümüzün sorunlarını çözeceğini düşünüyoruz.
Girdi-çıktı ve toptan-perakende ile sektörler içerisindeki KDV oranlarındaki farklılıkların giderilmesi büyük önem taşıyor. Enerji giderlerinin sürdürülebilir hale gelmesi için doğalgaz ve elektrikten alınan KDV oranının yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmesi yönünde düzenleme yapılması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca tarım ve ticaret sektöründe elektrik tüketiminden alınan yüzde 2'lik TRT payının kaldırılması da sektörlerin maliyetlerinin azaltılması konusunda katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”
Kaya İzmir Termal Otel'de gerçekleşen toplantıya Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, Deniz Ticaret Odası Başkanı Yusuf Öztürk, AK Parti İl Başkanı Aydın Şengül, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci, milletvekilleri ve iş dünyası temsilcileri katıldı.