BANKALAR,KOBİ'LER İÇİN ŞEMSİYE KAPATTI
Uzun süredir özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki firmalara kredi verme konusundaki yaklaşımları hep tartışılan, son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Bankalar ne yazık ki girişimciye kredi vermede çok nazlı bir davranış içindeler'' şeklinde eleştirilen bankalara karşı Doğu'nun iş dünyası hala tepkili.
Geçtiğimiz ay açıklanan yeni Teşvik Paketi'nden sonra ön plana çıkan bölgelerden olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yatırımcıların ilgisinin arttığını belirten bölge işadamları, Teşvik Paketi'nin tam olarak istenen sonucu vermesi için bankaların kredilendirmede daha esnek davranmalarının şart olduğu görüşünü taşıyor.
Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Diyadin Gezer, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa'daki devlet kaynaklı bankaların yatırımı desteklemek amacıyla hiçbir şekilde kar amacı gütmeden, sadece maliyetiyle KOBİ'leri kredilendirdiklerini, ancak Türkiye'de bankaların KOBİ'ye kredi verirken genellikle ''bundan ne kadar kar ederim'' diye düşündüğünü söyledi.
Bankaların bölgede kredi verirken iki katı teminat istediğinin altını çizen Gezer, ''Zaten iki kat teminat verebilecek durumu olsa krediye ihtiyacı olmaz. Bu açıdan baktığımızda, bankaların KOBİ'lerin önünü açacak kredileri kullandırmaktan imtina ettiğini görüyoruz. Bankalar KOBİ'lere kredi verirken, memur, işçi gibi 'ben bundan ne kadar para kazanırım' mantığı gütmemeli'' diye konuştu.
''(Ben kendimi sağlama alayım) mantığı sorunu çözmüyor''
KOBİ'lerin ülke ekonomisi ve istihdamına katkısına dikkati çeken Gezer, şu görüşleri dile getirdi:
''Birçok krizin nedeni bankalardır. Son global krizde bankalar kendini sağlama aldı. Bankalar, deyim yerindeyse KOBİ'ler için yağmurda şemsiye kapattı, kredisini geri çağırdı. Böyle birşey kabul edilemez. Siz eğer KOBİ'leri desteklemeyecekseniz istihdamı kim yaratacak? Krizi engelleyecek bir unsur da yaratılacak istihdamdır. İnsanlar işsizse, KOBİ'ler desteklenmiyorsa, fabrikalar çalışmıyorsa bankalar isterse günlük 1 trilyon para kazansın, bu çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Bankalar tabii ki mutlaka işletmeci mantığıyla hareket edecektir. Ancak tümüyle 'ben kendimi sağlama alayım, KOBİ ne olursa olsun' mantığı sorunu çözmüyor. Bu durumda ülkedeki işsizlik de artar, yavaş yavaş KOBİ'ler de çöker. Tam da yeni Teşvik Paketi açıklanmışken, Adana'dan, İstanbul'dan, Bursa'dan çeşitli firmalar Diyarbakır'da yatırım yapmak üzere yer bakıyorlar. Şu anda 160'ın üzerinde firma Diyarbakır'da yer tahsisi için bekliyor. Çoğunlukla birinci ve ikinci bölgeden yatırımcılar başvurdu. Ortadoğu pazarına açılımda Diyarbakır büyük önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde burada yatırımı olanlar Ortadoğu pazarına daha iyi hakim olacak. Dolayısıyla KOBİ'ler için yağmurda şemsiye kapatan bankalarda, özellikle kamu bankalarında önümüzdeki süreçte bir yaklaşım değişikliği olmazsa, bölgemizdeki yatırımların sağlıklı gelişme şansı olmayacaktır.''
Diyarbakır'daki organize sanayi bölgesinde (OSB) yaklaşık 100 firmanın yatırımının bulunduğunu ve burada 5 bin civarında kişinin istihdam edildiğini belirten Gezer, ''160 firmaya 3 bin 200 dönümlük arazinin tahsis edilmesi işlemleri sonlandırılmak üzere. Bu yatırımlarla birlikte yaklaşık 10 bin yeni istihdam söz konusu olacak. Bu büyüklükler dikkate alındığında, bankaların tutumunun ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır'' diye konuştu.
Diyadin Gezer, gelecek yeni firmaların ağırlıklı olarak tekstil, gıda, tarım ve hayvancılık ile yan sanayi alanlarında faaliyet gösterdiğini ifade etti.
''Elini taşın altına koymadılar''
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mirza Nadiroğlu da şehrin yaşadığı deprem felaketini hatırlatarak, kendilerinin özellikle kamu bankalarına tepkili olduklarını söyledi.
Kamu bankalarının böyle bir dönemde ''elini taşın altına koymadıklarını'', krediler konusunda diğer bankalara öncülük yapmadıklarını savunan Nadiroğlu, ''Depremden sonra özel bankaların bir kısmı kredileri ötelerken, kamu bankaları bunu yapmadı. Yapmayınca esnaf ve tüccar mağdur oldu. KOSGEB'in sağladığı kredilere Van'dan 8 bin 250 başvuru oldu ve şimdiye kadar 3 bin 150 firma destek alabilmiş. Kesinlikle bankaların bu süreçte bize destek sunması lazım'' diye konuştu.
Nadiroğlu, Van'da artık hayatın normale döndüğünü vurgulayarak, ''Artık biz de bundan sonra seçici davranacağız. Yani zor günümüzde yanımızda olan bankalara tüccarımızı, esnafımızı yönlendireceğiz'' dedi.
Yeni Teşvik Paketi'nden sonra Van'da da hareketliliğin başladığını kaydeden Nadiroğlu, ''Şu anda OSB'de o kadar yoğun talep var ki arsalar yok satıyor. Yeni Teşvik Paketi'nden sonra ilgi arttı'' dedi.
Van'da Bursa, Kahramanmaraş, Denizli ve Adıyaman'daki gibi bir tekstilkent projesinin hayata geçirileceğini hatırlatan Nadiroğlu, yaklaşık 250 milyon liralık yatırımla 600 dönüm üzerine 50 fabrika binası kurulacağını söyledi.
Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Pazar günü Ankara'da gerçekleştirilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 67. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bankaların girişimciye kredi vermede çok nazlı bir davranış içinde olduklarını ifade ederek, bunu kabul etmenin mümkün olmadığını, yanlış uygulamalar bulunduğunu söylemişti. Başbakan Erdoğan, ''Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu böyle giderse yarın onlar da bu sıkıntıyı yaşayacaklar. Niye? benim girişimcim güçlendikçe, o da dar günde yanında olanların yanında olacak. Bunu da çok açık net konuşmak, görüşmek zorundayız'' ifadelerini kullanmıştı.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan de geçtiğimiz hafta, Haziran ayı başında Muş'a gideceklerini ve burada yaklaşık 15 ilin işadamlarını toplayarak 6. bölgeye hazır giyim, konfeksiyon başta olmak üzere bazı sektörleri götüreceklerini açıklamıştı.