Kim ne derse desin, son günlerde yaşanan gelişmelerin önemli bir tarihsel dönüm noktasının başlangıcı olabileceğini düşünüyorum. Ancak, bu sürecin varış noktasının 'barış ve demokrasi' olabilmesi için bu kez hepimiz üzerimize düşen sorumluluğun ciddiyetini kavramamız gerekiyor.
Kim olursanız olun, ister genç, ister yaşlı, ister çocuk, kadın ya da erkek fark etmez; diliniz, dininiz, ırkınız ne olursa olsun, renginiz ayrı olsun isterse, hiçbiri barışa engel değil. Ne kişisel özelliklerimiz, ne mesleğimiz, ne mal varlıklarımız; ne tarlada öküzümüz, ne koyda demirli yatımız, ne boğazdaki yalı, ne de şu kış gününde soğuktan titrediğimiz gecekondu, değiştirmiyor gerçeği...
Şu an yaşadığımız kriz ve kaos ortamını, fırsata dönüştürmek elimizde. Yeter ki, her türlü önyargıyı bir kenara koyup, birbirimizi anlamaya çalışalım, farklı görüşlerimize karşın, ortak aklın önderliğinde, birlikte ve barış içinde yaşayabilme iradesini ortaya koyabilelim yeter! Ülkemizin her köşesine rahat gitmektir barış, eğer buradan karadenize veya herhangi bir bölgelerimize refah içerisinde gidilmiyorsa bilsinler ki barıştan öte bir çare yoktur. Lütfen bu süreç provoke edilecek bir süreç değildir. Belki böyle bir fırsat bir daha kolay, kolay gelmeyecektir. Tüm ülke olarak lütfen üç, beş kişinin oyununa gelerek provokatörlere pirim vermeyelim ve aklıselim olalım.
O zaman hep beraber, kendimizle, çevremizle ve toplumla barış için bir adım da, biz atalım lütfen!
son zamanda, Barışa dair güzel adımların ve güzel söylerlerin olduğu bu zamanlarda, Barışa ve kardeşliğe dair atılan bu güzel adımlara bende atacağım bir adımla destek vermek istiyorum. Evet, Barışa dair yazı yazmak barışın kendisi gibi güzeldir elbette.
Zira barış;
sevgidir,
dinginliktir,
medeniyettir,
cennettir,
kalkınmadır,
bereberliktir,
bütünlüktür,
kardeşliktir,
ana dili olmaktır,
kendini ifade etmektir,
barış kimliktir,
var olmaktır, zira
Barış, ışıktır, aydınlıktır.
Güneşin doğuşu, çiçeğin sevgiyle açmasıdır barış…
Öyleyse barışı anlatmak da güzeldir, anlamak da…
Barış bir çocuğun yüzündeki en masum gülümseme, bir annenin ellerindeki şefkat ve bir ninenin gözlerindeki huzurdur…
Barış umuttur; en koyu karanlığın bağrından ışığı söküp çıkarabilme hayalidir. Pes etmemektir zalime ve zulme… direnmektir.
Haksızlığa baş kaldırıp sevinç bayrağını dalgalandırmaktır. Öfke bulutlarının üzerine doğru, rahmet yağmuru serpmektir barış. Yılgınlık ve hüzün kurşuni bir ağırlıkla çöktüğünde bütün yüreklere, yeniden doğmaktır barış… Nasıl ki yaşamak için, ekmeğe suya ihtiyaç varsa, işte böyle bir şeydir barış… o halde insanı ve insanlığı yaşatmak için barıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııış…
Yine içtenlikle dileyelim ki, Rabbim hiç bir vicdanı barıştan yoksun bırakmasın!
Sağlıcakla kalın.