Baş ağrısı deyip geçmeyin!

Baş ağrısı genellikle stres, yoğun çalışma ve uykusuzluk gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Ancak baş ağrısı, bazen beyin tümörü, beyin kanaması ve anevrizma gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların ilk hatta tek belirtisi olabiliyor. Hayatında hiç baş ağrısı çekmemiş insan bulmak oldukça zordur. Kadınların yüzde 95'i erkeklerin ise yüzde 90'ı yılda en az bir kez baş ağrısı çekmektedir.

Baş ağrısı genellikle stres, yoğun çalışma ve uykusuzluk gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Ancak baş ağrısı, bazen beyin tümörü, beyin kanaması ve anevrizma gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların ilk hatta tek belirtisi olabiliyor. Hayatında hiç baş ağrısı çekmemiş insan bulmak oldukça zordur. Kadınların yüzde 95'i erkeklerin ise yüzde 90'ı yılda en az bir kez baş ağrısı çekmektedir.

 

Toplumlarda görülme oranı değişmekle birlikte, görülme tipi olarak yüzde 30-40 ile en sık gerilim tipi baş ağrısı, 2. sıklıkta ise ortalama her 4-5 kişiden birini etkileyen migren karşımıza çıkmaktadır. Duygusal stres, stresli iş ortamı, düzensiz beslenmek ve uykusuzluk gibi yaşam alışkanlıklarından etkilenen baş ağrıları günlük yaşamı olumsuz etkilese de tehlikeli olmamaktadır. Ancak bazı tip baş ağrıları vardır ki beyin tümörü, beyin kanaması veya anevrizma gibi yaşamı tehdit eden ciddi hastalıkların ilk, bazen de tek belirtisi olabilmektedir.

 

Peki hangi durumlarda zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurulması gerekiyor?

 

İşte o sinyaller:

1. Çok şiddetli ve ani başlayan baş ağrıları 

Kişi hayatında ilk kez, çok şiddetli ve yaklaşık 1 dakika içinde en yüksek şiddetine ulaşan baş ağrısını tarif ediyorsa subaraknoid kanamadan şüphe edilmektedir. Subaraknoid kanama, beyin damar duvarlarındaki anomaliden kaynaklanan balonlaşma şeklinde tarif edilebilecek anevrizmaların yırtılması nedeniyle oluşur. Bu baş ağrıları bazı hastalar tarafından ''başımın içinde bir şey patladı'' şeklinde de ifade edilmektedir. Yakınması olmayan hastada ani ve şiddetli baş ağrısı ile birlikte bilinç değişiklikleri, uyku hali, bulantı, kusma, ışık hassasiyeti, epilepsi (sara) nöbetleri gözlenebilmektedir. Bu durumdaki hastaların yaklaşık dörtte biri ilk 24 saat içinde hayatını kaybetme riski ile karşı karşıyadır. Bu tür şikayetlerde bulunan hastanın acil olarak hastaneye ulaştırılması gerekmektedir.

 

2. Giderek şiddetlenen ve geçmeyen baş ağrısı 

Baş ağrısı gittikçe artıyorsa da mutlaka önemsenmelidir. Sigara içen ve doğumkontrol hapı kullanan genç bir kadında gittikçe şiddeti artan baş ağrısı, beyin venlerinde pıhtılaşma sonucu oluşan serebral sinüs trombozu gibi hızla tedaviye başlanması gereken bir hastalığın işareti olabilmektedir.

 

3. Hapşırmak, ıkınmak, cinsel aktivite veya efor ile ortaya çıkan baş ağrısı

Egzersiz, hapşırmak veya ıkınmak gibi kafa içi basıncının artması nedeniyle baş ağrısı oluşması, kafa içinde yer kaplayan bir oluşum düşündürmektedir. Beyin tümörleri, anevrizmalar bu tip baş ağrısına neden olabileceği gibi, genç- orta yaş şişman kadınlarda daha sık gözlenen, beyin omurilik sıvısının basıncının artmasının neden olduğu psödotümör serebri gibi hastalıklar da buna neden olabilmektedir.

 

4. Kafa travması sonrası ortaya çıkan baş ağrısı

Özellikle trafik kazaları gibi şiddetli kafa travmalarından sonra kafa kemiklerinde kırıklar, beyin dokusunda ya da beyin zarları arasında kanamalar görülebilmektedir. Daha az sıklıkta beyin zarları arasında sızıntı şeklindeki kanamalar başlangıçta bulgu vermeyip travmadan günler, hatta aylar sonra baş ağrısı ve denge bozukluğu gibi bulgularla ortaya çıkabilmektedir.

 

5. Kol ve bacakta uyuşma, güçsüzlük, görme bozukluğu, konuşma güçlüğü gibi nörolojik semptomların eşlik ettiği baş ağrısı

Baş ağrısı ile bu nörolojik işaretlerin görülmesi beyin dokusunda sorun olduğunu bildirmektedir. Yukarıdaki hastalıklara ek olarak örneğin inme hastalarının yüzde 10'unda inme öncesinde baş ağrısı görülmektedir.

 

6. Tedaviye rağmen düzelmeyen baş ağrıları

Kafa içinde yer kaplayan lezyonlar, tümör, kafa içi basınç artışı, merkezi sinir sistemi enfeksiyonları gibi beyinde yapısal olarak değişiklik, iritasyon yapan pek çok hastalık dirençli baş ağrısı şeklinde görülebilmektedir.

 

7. Baş ağrısının hep aynı bölgede olması

Beynin söz konusu bölgesinde yer kaplayan lezyon sonucu ortaya çıkabilmektedir.

 

8. Yüksek ateş, uyku hali, kafa karışıklığı veya vücut döküntüsünün eşlik etmesi

Menenjit beyni çevreleyen zarların, ensefalit de beyin dokusunun enfeksiyon etkenleri ile oluşan iltihabi hastalığıdır. Bu hastaların hemen tamamında giderek şiddeti artan baş ağrısı görülmektedir. Baş ağrısı ile birlikte yüksek ateş, halsizlik, uyku hali gibi belirtiler beynin enfeksiyondan etkilendiğini akla getirmektedir. Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları da ölümcül olabilen ya da sakatlığa yol açabilen hastalıklardır.

 

9. İleri yaşta yeni başlayan baş ağrıları

Temporal arterit, 50 yaş üstü bireyleri etkileyen tehlikeli hastalıklardan biridir. Orta veya şiddetli, gittikçe artan baş ağrısına, çoğu zaman halsizlik, eklem ağrıları, görmede azalma, çiğnerken yorulma gibi semptomlar da eşlik etmektedir. Erken tedavi edilmemesi kalıcı görme kaybına ve beyin hasarına yol açabilmektedir. Yine ileri yaşlarda ortaya çıkan baş ağrıları beyin damar hastalıkları ve beyin tümörlerini de akla getirmelidir.

 

 "Gelişigüzel alınan ilaçlar hastalığı şiddetlendirebilir"

Tehlikeli hastalıkların ortaya çıkardığı baş ağrıları, ağrı kesicilere pek fazla yanıt vermemektedir. Yine de bazı ağrılarda geçici düzelme ya da ağrı şiddetinde azalma sağlayarak kişinin doktora başvurmasını, dolayısıyla tanı ve tedavisini bir miktar geciktirebilir. Bir diğer önemli tehlike ise beyin kanamalarında, örneğin bazı kanı sulandırıcı etkiye sahip ilaçların kanamayı şiddetlendirmesi dolayısıyla bu tür baş ağrılarında kişilerin biran önce doktora başvurmaları gerekmektedir. Günümüzdeki modern teknolojik cihazlar sayesinde baş ağrısına yol açan nedenler kolaylıkla tespit edilebilmektedir.

Bakmadan Geçme