Baş dönmesi
Baş dönmesi, dengeden sorumlu sistemlerin herhangi birinde meydana gelen bir bozukluk sonucu oluşan anormal duygudur.
Etraftaki cisimlerin dönüyor gibi hissedilmesi, göz kararması, kişinin kendini dönüyor, düşüyor veya bir yöne doğru savruluyor gibi hissetmesi, bayılma hissi, yerin kayıyor veya sallanıyor gibi hissedilmesi, başta boşluk veya sersemlik hissi gibi yakınmalar ile ifade edilir.
Baş dönmesi olan hastalarda, sebebin ne olduğuna göre başka belirtilerde eşlik edebilir. Nörolojik hastalıklara bağlı baş dönmelerinde, baş ağrısı, konuşmada peltekleşme, uyuşmalar, felçler, göz hareketlerinde anormallikler, çift görme olabilir. Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmelerinde ise kulak çınlaması, işitme azlığı, kulakta basınç hissi, bulantı-kusma ve kulak akıntısı gibi yakınmalar eşlik eder.
Baş dönmesi çok sayıda ve farklı sistem hastalıklarının ortak bulgusudur ve çok farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Örneğin tansiyon düşüklüğü, kalp ritim bozuklukları, şeker hastalığı, kansızlık, kolesterol ve trigliserid yüksekliği, böbrek yetmezliği, psikolojik nedenler,b12 vitamin eksikliği ve guatr gibi denge ile ilgili sistemleri etkiyebilecek çok sayıdaki hastalık baş dönmesi yakınmasına yol açabilir.
Baş dönmesi şikâyeti yaratan hastalıkların sık görülenleri şunlardır:
*İç kulak kristallerine bağlı baş dönmesi; bu hastalık iç kulakta sıvı ile dolu kanallar içinde oluşan kristallerin başın hareketi ile yer değiştirmesine bağlı olarak gelişir. Hastalar sıklıkla sabah kalktıkları sırada baş hareketi ile şiddetli baş dönmesi hissederler. Baş dönmesinin şiddetine göre bulantı ve kusma da olabilir. Tedavisi başın hasta kanala göre değişen özel hareketleri ile yapılan manevralar ile gerçekleştirilmektedir.
*Denge sinirinin sıklıkla bir viral enfeksiyon sonucunda iltihaplanması; Bu hastalıkta baş dönmesi uzun sürelidir. Şikâyetler saatler, günler sürer. İlaçlar ile tevdi edilmektedir.
*Meniere sendromu; İç kulaktaki salyangoz isimli organ içindeki sıvı basıncının artması izlenmektedir. Hastaların kulaklarında çınlama, özellikle yüksek frekanslı sesleri iyi duyamama gibi yakınmaları baş dönmesine eşlik eder. Bu hastalıkta iç kulak içinde basıncı azaltan ilaçlar, idrar söktürücüler ve bazen kortizon kullanılması gerekebilir.
*Beyin damar tıkanıklıkları ya da beyin kanamalarına (inme) bağlı baş dönmelerinde; beyindeki denge merkezlerine giden damarlar ya tıkanır ya da kanar. Bu durumda hastada ani gelişen baş dönmesi dışında çift görme, peltek konuşma, baş ağrısı, felç, vücudun bir tarafında uyuşma ve bilinç kaybı gibi bulgular da olmaktadır.
*Beyin tümörlerine bağlı baş dönmesi olabilir ancak tümörler sıklıkla tek bulgu olarak baş dönmesi oluşturmaz. İç kulaktaki işitme sinirinde, beyin sapında veya beyincik tümörlerinde baş dönmesinin yanı sıra baş ağrısı, işitme kaybı, çift görme ve felçler izlenebilir. Hastaların yakınmaları sıklıkla süreklidir ve zaman içinde tümörün büyümesi ile artış gösterir.
*Multipl skleroz (MS) baş dönmesi yapabilir. Ancak baş dönmesinden çok dengesizlik ya da beceriksizleşme yapar. Beyin sapındaki denge merkezlerinin tutulması durumunda, eğer hastalık küçük bir yeri tuttuysa sadece baş dönmesine de neden olabilir.
Baş dönmesine neden olan diğer beyin hastalıkları; beyine kan götüren damarlarda yetmezlik, epilepsi ve migrenin nadir görülen bazı tipleridir
Özellikle Kan sulandırıcı ilaç kullananlarda, yaşlı,şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olan hastalarda, daha önceden felç geçirmiş ve baş ağrısı ile beraber oluyorsa beyin kaynaklı baş dönmesi olabilir. Bu hastalar acil olarak değerlendirilmeli ve beyin görüntülemesi yapılmalıdır.
Baş dönmesi, tek başına bir hastalık olmadığı için "baş dönmesi tedavisi" şeklinde tanımlanabilecek özel bir tedavi yöntemi yoktur. Baş dönmesi, baş dönmesine neden olan hastalık saptandıktan sonra bu hastalığın tedavisi ile düzeltilir.