Başbakan, Çanakkale 1915 Köprüsü için tarih verdi
Başbakan Binali Yıldırım, Yeni bir müjde dün itibariyle Çanakkale 1915 Köprüsünün ve otoyolunun YPK kararını imzaladım. Resmen süreç başladı. 18 Mart 2017de kazmayı vuracağız dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “65. Hükümet’in İlk 100 Günü” isimli değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, “100 gün içerisinde iki tane büyük eseri Türkiye’ye kazandırdık. Osmangazi Köprüsü İstanbul’u Yalova’ya Bursa’ya İzmir’e Balıkesir’e Manisa’ya bağlayan dev bir eser. Dünyanın en büyük köprüsü. Bir şaheser. Hakikatken ülkemizin milletimizin gurur kaynağı. 30 Haziran’da açtık. Günde ortalama 20 bin araç geçiyor. Açıldığından beri 1 milyonu aştı. Bayramda bedava olduğu için sayı daha da arttı. Bursa’dan İstanbul’a 45 dakika. Doğuya olan trafik İzmit tarafına olan trafikte yüzde 25 rahatladı. İzmit’te bir kuyruk Hendek Düzce’ye kadar devam ediyordu. İkinci büyük eser 26 Ağustos’ta açtık Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Ayrıca 215 kilometre de anayol bağlantı yolları. Bu iki projenin biten kısmı 21 milyar lira. Diğer bölümleri bittiğinde bu rakam 50 milyarı aşıyor. Ayrıca bu süre içerisinde 350 kilometre yeni bölünmüş yol yapıldı 3 ayda. 214 kilometre tek yol yapıldı. 500 kilometre sıcak asfalt yapıldı. Yeni başlanan yol, havaalanı, liman projelerinin üç aylık tutarı 3 milyar TL. 5 milyarlık yeni projenin de ihalesi yapılıyor. Yeni bir müjde dün itibariyle Çanakkale 1915 Köprüsü’nün ve otoyolunun YPK kararını imzaladım. Resmen süreç başladı. 18 Mart 2017’de kazmayı vuracağız. Böylece Marmara’yı, Çanakkale’yi ve Boğazları bir büyük çevre yoluyla birleştirmiş olacağız. Çanakkale geçilmez lafı savaşlarda geçerli. Düşmana geçilmez, Çanakkale vatandaşa her zaman geçilebilir hale gelecek” diye konuştu.
“ŞEHİR HASTANELERİ SİSTEMİNE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE GEÇMİŞ OLACAĞIZ”
Sağlıkla alanına ilişkin ise Yıldırım, “3 aylık sürede bin 900 yeni yatak hizmete aldık. 467 yeni yoğun bakım ünitesini hizmete aldık. 270 yeni ambulans hizmet vermeye başladı. 565 evde sağlık hizmeti için araç alındı. Şehir hastanelerinin inşaatları devam ediyor, aşağı yukarı 20 civarında şehir hastanesinin inşası devam ediyor. Geriye kalan 10 tanesinin de hazırlıkları sürüyor. Bunlardan 2 tanesi bitti önümüzdeki aylarda hizmete girecek. Biri Mersin biri Yozgat. Böylece yavaş yavaş hastane sisteminde, şehir hastaneleri sistemine önümüzdeki dönemde geçmiş olacağız” açıklamasında bulundu.
“ASKERİ HASTANELERİ SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN ÇATISI ALTINA ALDIK. 33 HASTANE VE 5 SAĞLIK MERKEZİ“
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, “21 adet göçmen sağlığı merkezi hizmete soktuk. Özellikle Suriyelilere hizmet etmek için. Van ve Adana’da kapsamlı onkoloji merkezlerini hizmete soktuk. Buradaki maksadımız bölgesinden bir hastanın başka bir bölgeye gitmeden hizmet almasını sağlamaktır. 18 bin yeni sağlık personeli istihdamı gerçekleştirdik. Özellikle 5-6’ıncı bölgeler Doğu ve Güneydoğu’da eksikliğimiz çok fazla. Buralarda 11 bin yeni kadro ikdası yaptık. Askeri hastaneleri Sağlık Bakanlığı’nın çatısı altına aldık. 33 hastane ve 5 sağlık merkezi olmak üzere. FETÖ örgütünden de 14 tesisi devralarak vatandaşımızın hizmetine sunduk” ifadelerini kullandı.
“Bu kahpe örgütün en büyük araçlarını buradaki öğrencilerle başlıyor, terfi sistemleriyle devam ediyor. Bunların buradan izlerini silmek için her türlü tedbir alınmış vaziyette”
Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir anlamda Milli Savunma Bakanlığı yeniden doğdu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci yaşadık. Milli Savunma Bakanlığı tam anlamıyla müstakil bakanlık olarak yeniden yapılandı. Sivil asker birlikte çalışacağı diğer bütün bakanlıklar gibi kapsamlı bir organizasyona kavuştu. Neden böyle bir şeye ihtiyaç oldu çünkü silahlı kuvvetlerin yan işlerini artık Milli Savunma Bakanlığına geçti. Asker kendi işiyle uğraşacak. Harekat, harbe hazırlık, taktik, caydırıcı hizmetler, savunma hizmetlerini yapacak. Milli savunma bakanı da ona eleman yetiştirecek. Onun ihtiyaçlarını görecek. Burada önemli bir reformda 150 yıllık Türkiye’nin gündeminde olan hayırlı gelişmelere vesile oldu. Silahlı kuvvetlerimiz kendi içinde bir yenileme hareketini başlatmış oldu. Bu daha uzmanlaşmış bir silahlı kuvvetler. Çevik, profesyonellerden oluşan ve her türlü tehdide karşı hazırlıklı bir hale geliyor. Bu amaca yönelik olarak YAŞ’ın yapılanması, kuvvet komutanlarının Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığıyla ilişkilerinin belirlenmesi, okulların lise ve orta kısımlarının kapatılması ve bütün kaynaklardan öğrenci alınması ve böylece bu kahpe örgütün en büyük araçlarını buradaki öğrencilerle başlıyor, terfi sistemleriyle devam ediyor. Bunların buradan izlerini silmek için her türlü tedbir alınmış vaziyette. Türkiye savunma sanayi alanında yerlileştirme ve millileştirme hamlesini daha da hızlandıracak. Sadece savunma değil, Türkiye caydırıcılığı artıracak tedbirlere devam edecek, şehir hastaneleri sistemine önümüzdeki dönemde geçmiş olacağız."
“BU 100 GÜNDE EN FAZLA YAPTIĞIMIZ İŞ EKONOMİ ÜZERİNEDİR”
“Bu 100 günde en fazla yaptığımız iş ekonomi üzerinedir” diyen Yıldırım, “Kapsamlı düzenleme yaptık. Vatandaş ile devleti barıştırdık. Faizleri, gecikmeleri bir kenara bırakıp barışıyoruz. Devlet vatandaşıyla kavgalı olamaz. Vergi barışı, her türlü cezalar, primler vs. bütün bunları yeniden yapılandırdık. Ayrıca vatandaşa diyoruz ki stok fazlan varsa saklama bildir. Kasa fazlan varsa gel bildir rahat et. Yurtdışından para getiriyorsan getir. Yatırımcıya da konfeksiyon usulü teşvik yok. Her bedene aynı elbise değil. Sabit yatırımına bile ortak olacağız. Emeklilikte otomatik katılımı getirdik. Bu tasarruf demek. Türkiye varlık fonu. Bu neye yarayacak? Büyük projeler artık 20-30 sene beklemeyecek. Türkiye’deki ekonomik istikrar korunacak. Dünya küçülüyor. Dünya’da büyüme yok. Dünya fakirleşiyor. Bu şartlara rağmen Türkiye dünyada en fazla büyüyen 5 ülke arasında 2. 3. sırada yer alıyor. Terör var, darbe yedik. Allah’a şükür darbeyi def ettik. Bütün bunlara rağmen ekonomimiz dimdik ayakta. Üç ay içinde memleketin başına gelen işler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Bu kadar büyük sıkıntılara rağmen milletimizin ülkesine sahip çıkması teröristlere darbecilere prim vermemesi sonunda herkes Allah Allah diye bekliyordu. Dost düşman gördü ki bu millet hiçbir zorluğun altında kalmaz. Bu millet darbe sonrası 11 milyar dolar parasını bozdurdu bankalara koydu. Hem darbeyi önledi hem ekonomiyi kurtardı. Böyle milletin karşısında 24 saat selam durulur başka bir şey yapılmaz. Allah milletimizden razı olsun” değerlendirmesinde bulundu.
Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, “Hem vergi iadelerinde büyük kolaylıklar getiriyoruz. Enerji harcamalarına teşvik getiriyoruz. Çalıştırdığı elemanlara ücret desteği getiriyoruz. Yatırıma yüzde 49 oranında teşvik getiriyoruz. Yatırımın yapıldığı yerin ücretsiz olarak yatırımcıya devrini öngören düzenlemeler getiriyoruz” şeklinde konuştu.
“ŞEHİT YAKINLARIMIZIN YILDA 2 KEZ OLAN ATAMALARINI BUNDAN SONRA SÜREKLİ HALDE YAPIYORUZ”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Bakanlığı’nın çalışmalarıyla ilgili, “Şehit yakınları ve gazilerimiz için kendi alanlarında atama hakkı getirdik talimatınızla. Şehit yakınlarımızın yılda 2 kez olan atamalarını bundan sonra sürekli halde yapıyoruz. E-KPSS ile 6 bin 113 engelli bireyin atamasını 24 Ağustos’ta gerçekleştirdik. Aile bireyleri ve sosyal yardım ve hizmetlere olan ihtiyacın tespiti ve ihtiyaca göre sosyal yardım ve sosyal hizmet modeli planlamasının uygulanması için bin 500 adet aile sosyal destek programı personelinin alımını gerçekleştirdik. Eylül ayı itibariyle sahada talep odaklı değil arz odaklı sosyal hizmet modelini hayata geçireceğiz. Çalışan anneler için kreş ve gündüz bakım evlerini yaygınlaştırıyoruz. Kreş gündüz bakım evlerinin beş vergilendirme dönemi boyunca gelir vergisinden muaf tutulmasını sağladık” dedi.
Pazar günü Diyarbakır’da olacaklarını ifade eden Yıldırım, “Doğu Güneydoğu kalkınma hamlesini Diyarbakır’dan vatandaşlarımızla paylaşacağız. Doğuyla Batıyı kucaklaştırmak milleti birleştirmek. Teröristleri yıldırmak için orada olacağız” ifadelerini kullandı.
“ÖZBEK HALKININ ACILARINI PAYLAŞIYORUZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ OLARAK”
Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un hayatını kaybettiğini söyleyen Başbakan Yıldırım, “Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov hayatını kaybetti. Allah’tan rahmet diliyoruz. Özbek halkının acılarını paylaşıyoruz Türkiye Cumhuriyeti olarak” şeklinde konuştu. Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“100 gün hakikaten Türkiye’de çok hareketli geçti. Hiç kimsenin hayal edemediği alçak darbe girişimiyle 15 Temmuz’da Türkiye yüzleşti. Yıllardır sessiz ve derinden devleti işgal etmiş olan FETÖ 15 Temmuz’da nihayet gerçek yüzünü gösterdi. Yıllarca bu tehlikeye dikkat çeken Cumhurbaşkanımızın ne kadar bu konuda haklı olduğu ortaya çıktı. Millet hayatı pahasına bu alçak darbe girişimini defetti. Dünya tarihinde böyle bir örnek hiçbir ülkede olmamıştır. Bunu da başaran milletin adı Türk milletidir. Dostlukları arttıracağız. Düşmanlıkları azaltacağız. Terörle mücadelede asla ve asla gevşeme olmayacak. Ekonomimiz dimdik ayakta. Hiç kimse dedikodu çıkarmasın tıkır tıkır işliyor. Türk milleti her alanda olduğu gibi ülke menfaati söz konusu olduğunda ne kadar büyük bir fedakarlık yapacağını bir kez daha gösterdi.”