Başbakan Davutoğlu: Vanı Merkez Şehir Yapacağız
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Beşyol Ferit Melen Meydanında vatandaşlara seslenerek oy istedi. Başbakan Davutoğlu, çözüm süreciyle birlikte Van'ı yalnızca Türkiye'nin değil Kafkaslar ile Ortadoğu arasında, Kafkaslar'dan Basra'ya kadar Trabzon'dan, İzmir'den İran'a, Orta Asya'ya kadar giden bütün yolların merkez şehri yapacaklarını belirtti.
İlhan Siyahtaş/Rıdvan Can
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim mitingine Van'da devam etti. Partisinin Beşyol Ferit Melen Meydanı'nda düzenlenen mitingine katılmak üzere özel uçakla Van’a gelen Davutoğlu Aşağı Norşin Cami'nde Cuma namazını partililer ile birlikte kıldı. Başbakan Davutoğlu daha sonra bir otelde düzenlenen öğlen yemeğine katıldı.
Konuşmasına Van'ın ilçelerine selam göndererek başlayan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran'a doğru giderken 'çözüm süreci nihai aşamasına gelsin, silahlar bırakılsın' dediklerini ancak karşılarında cephe oluştuğunu ifade ederek, "Kılıçdaroğlu, 'İsrail ile niye dost değiliz' diye sorar, HDP Eş Başkanı da 'Kudüs Yahudilerin mekanıdır' der. Biri beyaz Türk, biri beyaz Kürt, anlamazlar bizim halimizi" diye konuştu.
“Bediüzzaman'a selam olsun”
Van'a sık sık geldiğini ve Konya'ya giderken ne hissediyorsa Van'a gelirken de onu hissettiğini belirten Davutoğlu, "Şehri Van şehri irfandır. Van, irfan diyarıdır. Rabbine secde eder gibi duran Süphan Dağı'na selam olsun. Hazreti Mevlana'nın, Yunus Emre'nin manevi kardeşlerine, Feqiye Teyran'a, Ahmedi Hani'ye, Abdülhekim Arvasi'ye, Fehim Arvasi'ye selam olsun. İşgalden sonra buraya gelip hüzünle ağlayan Bediüzzaman'a selam olsun. Sarıkamış'a doğru yürüyen 120 gence selam olsun. 'Vanlıyam hem şanlıyam, kılıcı kanlıyam, özüm sözüm birdir benim, ben bu yurda bağlıyam' diyen o genç şehitlere selam olsun" dedi.
“Biz yiğidiz, düşman işgaline direnmişiz”
Meydandakilere "Van, Yeni Türkiye'ye yürümeye hazır mıyız?" diye soran Davutoğlu, AK Parti'nin siyasetinin birlik siyaseti olduğunu kaydetti. "Bize tehdit sökmez diyecek miyiz? 'Biz yiğidiz, düşman işgaline direnmişiz, size mi pabuç bırakacağız' diyecek miyiz?" ifadesini kullanan Davutoğlu, dün Malatya mitinginden ilçesine dönerken trafik kazasında yaşamını yitiren Öztürk Yıldırım için herkesten Fatiha okumasını istedi. Yoğun bakımda olan Selçuk Özel için de dua isteyen Davutoğlu, "Nöbet esnasında vefat ettiler tabiri caizse. Öztürk kardeşimizin emanetine sahip çıkacak mısınız? Türkiye'de her yerde birliği savunacak mıyız?" diye konuştu.
" Bütün insanlar azizdir "
Türkiye'de iki siyaset bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir birleştiren, bütünleştiren siyaset var bir de parçalayan, bölen, ayrıştıran siyaset var. Yüz yıldır bu mücadele sürüyor. Biz Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, birleştirici siyaseti gördük. Omuz omuza istiklal için Ezanı Muhammedi için yürüyen şehitleri gördük. Oraya yürüyenler sağına soluna bakıp 'sen Türk müsün, Kürt müsün, Sünni misin, Alevi misin' diye yürümediler. Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Yemen'de şehadete yürüyenler bu al bayrak inmesin, Ezanı Muhammedi dinmesin diye yürüdü ancak sonra milleti parçalayan siyasetler çıktı. 26 Mayıs darbesi oldu, Demokrat Partilileri milletin dışına itmeye çalıştılar. 12 Eylül oldu, Kürtleri, muhafazakarları, dindar kitleleri sistemin dışına itmeye çalıştılar. 28 Şubat oldu başörtülü bacılarımızı dışlamaya çalıştılar ve biz AK Parti olarak bütün bu parçalayıcı siyasetlerden sonra geldik dedik ki 'kim olursa olsun, hangi etnik ve mezhebi temelde olursa olsun bütün insanlar azizdir."
" Biri beyaz Türk, biri beyaz Kürt "
12 yılda milli birlik projesiyle çözüm süreciyle bütün engelleri aştıklarını ifade eden Davutoğlu, 7 Haziran'a doğru giderken, 'çözüm süreci nihai aşamasına gelsin, silahlar bırakılsın' dediklerini ancak karşılarında cephe oluştuğunu söyledi. Bu cephenin 3 özelliğinden bahsedeceğini belirten Davutoğlu, "Bir, bu cephe millete yabancıdır. CHP milletin değerlerine ne kadar yabancı ise HDP de o kadar yabancıdır. CHP tek parti döneminde 'Allah Türkçe bilmez mi, ezanı Türkçe okutalım' demişti. Şimdi de birileri geliyor HDP, 'Allah Kürtçe bilmez mi?' diye soruyor. Biz Allah'ın 99 ismine rağmolmuşuz. İsmi de El-Alimdir. Allah her şeyi bilir de sen Kürt vatandaşımızın imanını bilmezsin be hey. Bakarsınız CHP, Kılıçdaroğlu, 'İsrail ile niye dost değiliz' diye sorar. Aynı günlerde de HDP Eş Başkanı, 'Kudüs Yahudilerin mekanıdır' der. Biri beyaz Türk, biri beyaz Kürt, anlamazlar bizim halimizi. Kudüs, Mescid-i Aksa'dır, Mescid-i Aksa da bizimdir, bizim kalacak" diye konuştu.
"7 Haziran'da bir ders verecek miyiz?"
Davutoğlu, "Şimdi '12 Eylül ile mücadele ettik' diyerek, Kürt kardeşlerimizin karşısına çıkanlar, aynı zihniyetle Kürt kardeşlerimizi tarihinden, imanından, irfanından koparmak istiyor. Ey şehri irfan, ey şehri Van, milletin imanına, inancına, kültürüne sahip çıkacak mısın? 'Selahaddin Eyyübi'nin haçlılar karşısında direnmesi gibi, küresel emperyalizmin karşısında Türkler, Kürtler, Araplar, Sünniler, Şiiler dimdik duracağız' diyecek miyiz? Bize bölmek isteyenlere karşı biz biriz diyecek miyiz? 7 Haziran'da bir ders verecek miyiz?" diye sordu. Davutoğlu, "Baskı ve terör altında görüşlerini ifade etmekten çekinen kardeşlerim korkmasınlar. Çıksınlar mertçe, yiğitçe her yerde görüşlerini ifade etsinler. Artık Türkiye 90'lı yılların Türkiye'si değil. Nasıl o zaman JİTEM ve derin devlet bu kardeşlerimizi susturamamışsa bu terör örgütü tehdidi de Vanlıları, güneydoğudaki vatandaşlarımızı
da susturamayacaktır" dedi.Miting sırasında ezan okunduğu için konuşmasına ara veren Davutoğlu, ardından Vanlıların İstiklal Marşı'nı okuması üzerine, "Bana birçok hediye sunuldu mitinglerde ama bugün en güzel hediyeyi siz verdiniz. Dünyanın en güzel korosu bu" dedi.
"Hiç biri meydan okuyamadı"
Ahmet Davutoğlu, çözüm süreciyle birlikte Van'ı yalnızca Türkiye'nin değil; Kafkaslar ile Ortadoğu arasında, Kafkaslar'dan Basra'ya kadar; Trabzon'dan, İzmir'den İran'a, Orta Asya'ya kadar giden bütün yolların merkez şehri yapacaklarını söyledi. Vanlılara, "HDP ne vadediyor?" diye soran Davutoğlu, "(7 Haziran'da biz barajı aşamazsak, tekrar terörü getiririz...) diyor. Biz bu seçimden birinci parti olarak çıkmazsak, gerektiğinde ben koltuğumu başka bir arkadaşa veririm ama hiçbiri bu meydan okumaya, 'Biz de aynısını yaparız' demedi. Hepsi küçük alanda oynuyor. CHP, 'Yüzde 25'i aşmazsam olur.' MHP diyor ki 'Oyumu korursam istifa etmem.' HDP Eş Başkanı Demirtaş da diyor ki 'Barajı aşmazsam...' Yani yüzde 10. Bunlar milletin yüzde 10, 20, 30'una talip. Biz milletin yüzde 100'üne talibiz. Herkesin gönlüne girmeye talibiz. Hiçbiri çıkıp da 'Biz birinci parti olmazsak görevi bırakırız' demediler.