BASIN MENSUPLARI MÜLTECİLER İÇİN BULUŞTU

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) ve Mülteci Destek Derneği (MUDEM) işbirliği ve AB desteğiyle düzenlenen Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları çalıştayının ilki Ankara da başladı. Çalıştaya Türkiye'nin farklı illerinden ve Türkiye'de bulunan Suriyeli basın mensupları katıldı.

Vansesi Haber Merkezi

 

Ankara Point Otel'de yapılan toplantıda konuşmacılar mülteci ve sığınmacılar ile ilgili yapılan çalışmalara değindi. Göç ve göçmen haklarına ilişkin yasal çerçeve hakkında yerel ve ulusal basınının haber diliyle bilgilendirilmesini amaçlayan, 8 hafta sürecek çalıştaya farklı illerden 800 medya mensubu katılıyor.

Vansesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve köşe yazarı İkram Kali'nin de davet edildiği  çalıştayda konuşmacılar  Türkiye'nin  sığınmacı ve mültecilere yaptığı insani yardımlar ve ev sahipliğine vurguda bulundular.

Toplantının açılışında MUDEM Genel Koordinatörü Safa Karataş, SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Akarca  konuştu.

"Dünya insanı kriz yaşıyor"

Mülteciler ile ilgili yaptıkları çalışmaları anlatan MUDEM Genel Koordinatörü Safa Karataş "Dünya  2. Dünya savaşından sonra ki en büyük insani krizi yaşıyor. Ülkemizin komşuları Suriye ve Irak'ta en fazla mülteci sorununun yaşandığı ülkeler. Bugün ülkemiz 3.5 milyon Suriyeli yarım milyon da Suriyeli olmayanlara ev sahipliği yapıyor. MUDEM olarak bu çalışmalara katkı sunmanın sorumluluğunu yaşıyoruz. Mültecilere sosyal danışmanlık, sosyal haklar ve benzeri faaliyetlerde bulunuyoruz. Çalışmalar neticesinde siz basın mensupları ile olan işbirliğini çok önemsiyoruz. Çalışmalarımızın hacmi ne kadar büyük olursa olsun sizlerin desteği olmadan bizim başarımızı arttırmamız biraz mümkün değil" dedi.

"Türkiye'nin yaptığı çalışmalar taktir edildi"

Türkiye'nin  Eylül ayı itibariyle 3 milyon 566 bin Suriyeliyi ağırladığına dikkat çeken SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak,  "Bugün saniyede iki kişinin yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kaldığı bir dünyada yaşıyoruz. Türkiye Eylül ayı itibariyle 3 milyon 566 bin Suriyeliyi Türkiye'de ağırlamaktayız. Bununla beraber çokta gündeme gelmeyen 400 bin civarında, Iraklı, Afganlı, İranlı, Somalili sığınmacıların da Türkiye'de olduğunu belirtelim. 4 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz. 4 milyon nüfusu Avrupa'ya baktığımızda 22. Sıradaki bir ülke olarak konumlandırabiliyoruz.  Tabi hal böyle olunca birçok yapılanmayı gerçekleştirmemiz gerektiği ortaya çıkıyor. Uluslarası platformda Türkiye'nin yaptığı çalışmalar taktir edildi. Taktir edilmeye devam ediyor. Dünyaya örnek olacak bir çalışmayı yapan Türkiye dünyanın en çok göçmen ağırlayan ülkeler arasında zirvede.  Nüfusa bağlı olarak toplumsal alanda birçok alanda değişiklik ortaya çıkıyor, sağlık, eğitim ve benzeri hizmetlere erişim konusunda Türkiye mülteciler için örnek çalışmalar yapmıştır. Bu konuda Basın Yayın Enformasyon Kurumu'nun desteklediği bir alan haline geldi. Bugüne kadar basın mensuplarının kapsamlı bir şekilde bilgilendirmesi ve toplumsal alandaki rolünün arttırılması amaçlanmaktadır. Burada Suriyeli gazeteciler de var, o nedenle toplantının veriminin daha fazla olacağını düşünüyorum" ifadelerinde bulundu.

"Devletimiz basınımızın bilgilendirilmesini yararlı gördü"

Eski Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Akarca konuşmasında mültecilerle ilgili yapılan yayınlanan haberlere dikkat çekerek şunları söyledi: "Bir haberi yaparken haber ile ilgili konuları etraflıca bilmek lazım. Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Çiller'de Başbakandı. Şeker Fabrikasından bilgi almak için oraya gitmişler, müdürü  başlamış anlatmaya, şu kadar şeker üretiyoruz, şu kadar ihraç ediyoruz. O sırada Tansu Çiller söze girip 'Ne kadar güzel. Bizim ne kadar şeker kamışımız varmış ki bu kadar şeker üretiyoruz'. Süleyman Demirel söze girerek 'Sayın Çiller Türkiye'de şeker kamıştan değil pancardan üretilir' demiş. İşte burada doğru bilginin ne kadar önemli olduğu göz önüne çıkıyor. Bunu bilmek lazım, bizler halkın sorunlarını bilmemiz lazım, bazı spesifik konular var bunları da çok yakından öğrenmek lazım olur, gün gelir onu haber yapmak zorunda kalırız. AB'den bazı konularda Türkiye'ye bazı fonlar ayrılıyor. Bu fonlar devlet tarafından onaylandığında devreye giriyor. Bu programın finansı AB'den yapılıyor ama devlet onaylıyor. Devletimiz bu konuda mülteci konusunda basınımızın bilgilendirilmesi konusunda çok büyük yarar gördü.  Birleşmiş Milletlere üye 60 ülkenin nüfusu kadar Türkiye'de mülteci var. Aslında mesele, sınırınıza kadar gelen mültecileri içeriye alıp almamak. Siz kapıyı açmayacaksanız onu kaderi ile baş başa bırakacaksınız, kiminle peşinden koşan silahlı kişilerle. Türkiye bunu yapmadı, kapıyı açtı ve Türkiye dünyada bu nedenle övgü alan bir ülke oldu. Mültecilerle ilgili haberlerde, Türkiye'nin ali cenaplığını ortaya koymak gerekir. Örnek vermek gerekirse, mülteci aile ile Türkiyeli ailenin çocuklarının kavga etmesi sonrası babaları da devreye giriyor, sonra mülteciler Türklere saldırdı, mülteci evi basıldı, mülteci evinde uyuşturucu çıktı gibi medyada başlıklar atıyor. Hep mülteci başlığa çekildiği için insanların mültecilere bakışı değişiyor. İşte sizin burada devreye girmeniz gerekiyor.  Unutmayın kimse evini, çevresini isteyerek terk etmek. Yerinden yurdundan ayrılmak kolay mı?  İnsan olarak bizden ne farkları var. İşte bunu demek istiyorum. Katılımınız bizleri çok memnun etti" dedi.

Çalıştayda Türkiye'deki  Mültecilere Mali Yardım Aracı Bölüm Başkanı, AB Türkiye delegasyonu Emma Clua Vandellos Mali Yardım Programı konusunda AB'den Türkiye'ye Mülteci Müdahalesi Desteği, UNHCR Türkiye Dış İlişkiler Görevlisi ve Sözcüsü Selin Ünal, Medyada Mültecilerin Korunma ve İhtiyaçlarına dayalı temsili hakkında sunum yaptı. Çalıştay  gazetecilerin yönelttiği soruların konuşmacılar tarafından yanıtlanmasıyla son buldu.

Konuk gazeteciler  Altındağ Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezleri  ve Mamak çok yönlü destek merkezini ziyaret ederek burada yürütülen  sosyal çalışmalar hakkında yetkililerden bilgin alarak mültecilerle  bir araya geldi.

 

Bakmadan Geçme