Başka neler yazabiliriz

Mustafa M. Atilla yazdı...

Kalemimin renginin bugün çok koyu ve derin yazmasını istemediğim bir akşam. Bu yazıyı yazdığımda bilgisayar gayet normal yazıyor, klavyeyi kullanan bense,biraz ümitsizce tuşlara bastığımda yaparlarmı yapmazlarmı ,olabilir mi, derler diye düşünürken,aklımda ki acaba istifa mını kafamdan silerek, zihnimden akacaklara, düşünce unutkanlığını yaşamadan yazmaya başladım.

Bu hafta ki yazım biraz okuyacak tüm okurlarla birlikte herkesin yapmasının güzel,unutulmaz olabileceğini düşündüğüm bir çalışmanın ön bahçesi gibi düşünebileceğimiz konu.

Bazı zaman hep deriz ya konuya, nereden girelim !! farkeden birşey yok. Ben, Ankara da ikamet eden kuzenim petrol mühendisi,yıllarca konusunda yurt dışında ve yurt içinde çalışmalar yapmış,gayet sakin,enerjisini biraz petrolden almış gibi enerji dolu, dürüst,güvenilir,pozitif bir insan,kendince doğru kabul ettiği,bana göre bir iki yaşam tarzında eksikleri olan artısı çok eksiği kendine olan, saygıdeğer abimiz ‘’RIDVAN ERMAN’’ dan bahsettikten sonra yaptığı bir çalışmayı önemsediğim için sizlerle paylaşırken,geleceğin gölgesinde, hem geçmişi hemde yazdığımız tüm güzellikleri kayıt altına alabileceğimiz biriktirilmiş hatıra albümünden bahsetmek istiyorum.

Titizlikle yaptığı çalışma,hani varya radyonun resimlisi tv gibi.. fotoğraf albümünün otobiyografisi. Zaman buldukça önce A4 kağıdına sonra birleştirip, toplayıp kitap haline getirdiği kendi yaşam öyküsünü, ben kıymetli bir çalışmanın sonucu olarak düşünüyorum, çünkü! düşünün gelecekte çocuklar,torunlar,bunların eşleri,kitabı verdiği değerli bulduğu insanlar vs; tüm gelecek nesil okuyacak,öğrenecek belkide geçmişi o an için oradaymış gibi yaşayacaklar.

Fotoğraf albümleri ayrı bir değer zaten, fakat kitaplaştırılmış yaşam bir o'kadar daha da fazla güzel çalışma; ne yapmış küçüklüğünden başlamış okul yılları,nerelerde okumuş,nereleri bitirmiş,hangi işlerde çalışmış kiminle ne zaman evlenmiş,çocukları,akrabaları,komşuları,gezdiği yerleri, hobilerini,onlarca hatıralarını samimiyetle mürekkebi esirgemeden yazmış.Tekrar ederek derim ki, bugünden itibaren hepimiz kuzenimin çalışmasına  anlamsız ve ya gereksiz demeden başlayalım yazmaya,çünkü herkes bana göre bir yazardır,bir düşünürdür,bir şairdir; hayatının her anı, her düşüncesi kıymetlidir. Sadece heykeltraşın mermerin içinden çıkmak isteyen heykeli ortaya çıkardığı gibi..içimizde saklı hayat öykümüzü,hatıralarımızı,anılarımızı her şeyi unutmadan kayıt altına alabilme çabasını gösterelim; kuzenim Rıdvan Erman gibi. Belki bu çalışmayı yapan okurlarım da olabilir diye düşünüyorum.

Neyi yazayım diye düşünmeyin kalemi kağıdı alın elinize ve başlayın önce geçmiş aile efradının isimleri ve hakkında bildikleriniz ne var ne yok uzun uzun yazın, önce onlar soy ağacınızın kökleri buradan başlayın, sonra, kendinizden bahsedin, eşinizden, çocuklarınızdan, en iyi başardığınız işler ve becerilerinizden,yeteneklerinizden bahsedin.  Ailenizden, sevdiklerinizden, dostlarınızdan, akrabalardan, kardeşlerden, onlarla geçirdiğiniz günlerden, okul hayatınızdan, üniversite hayatınız ve iş arkadaşlarınızdan, askerlik arkadaş ve anılarından, bir kaç okuduğunuz kitaptan, neyi sevip neyi sevmediğiniz tüm alıntıları yazabilirsiniz. Kıymet bilen neslinize bırakacağınız neyi zihninizde oluşturuyorsanız önemli önemsiz yazın. Çünkü zaman bunları paha biçilmez yapıyor.

Daha önceki derviş dedemle ilgili Van'ın yetiştirdiği simalardan yazısı ile yabancı ağızın 1949 tarihli neşriyatından yabancı gözü ile tanımam benim bu yazıma vermem gereken önemi anlatırken; sizlerin yapacağı bu çalışmanın, kimbilir? nelere, nerelere, kimlere uzanacak hatıraların dökümü olacak.

Başka neler yazabiliriz diye düşündüğünüzde eminim aklınıza onlarca yazabilecekleriniz gelecektir.

Bana sorarsanız!, hiç bir yaratılmış insanı küçümsemediğinizi yazabilirsiniz, çünkü seçimi yaratanın yaptığını bilmemiz gerek…Anne babaya yaşlandıklarında öf bile demediğinizi yazabilirsiniz,..Kul hakkına riayet ederek yaşadığınızı,..Hiç bir dilsiz hayvana eziyet etmediğinizi,...Hayatınız boyunca israftan kaçtığınızı,..İnsanların hayatını kolaylaştırmak için çabaladığınızı,..Doktorsanız kutsal bir mesleğinizin olduğu,..Milletvekili iseniz meclis yeminine riayet ettiğinizi ve meclis çalışmalarınızı,..kamuda çalıştıysanız devletin (halkın) malına ziyan gelmesini istemediğinizi,izin vermediğinizi yazabilirsiniz..Öğretmenseniz görev yaptığınız okullar, talebelerinizi, geldikleri mevkileri,okul hayatının her basamağını, her ne olursa olsun döktürün kağıda.

Daha daha ne yazabiliriz mercefeyle attığınız karı,sekaville süpürdüğünüz şlopeyi,karın billur yolarında kaydığınız hizekleri,kurulan yorgan kürsülerini.

Van’a görevli geldiyseniz memnuniyetinizi, mecburi görev bittiğinde neden gitmediğini zi, peynirini , kedisini, yemeklerini, gölünü, karını, soğuğunu, insanını, misafirperverliliğini dobra dobra çocuklar ve torunlar ileriki zaman diliminde okusun diye yazabilirsiniz.

Belkide bir kısım pişmanlıklarımızı yazabiliriz.

 İnsanoğlu zamanı tutamıyor,saklayamıyor ya hani, bakmış zaman kaçıyor bari yaşadıklarımı kaydedeyim demiş. bizimde yapacağımız öyle bir şey.

Hatıramda GÜZEL YER EDİNENLERE; yazarken selam olsun.

 

Bakmadan Geçme