Başkan İlhan’dan Miraç Kandili Mesajı

İlhan, yayınladığı mesajda, “Allah Peygamberi (s.a.v), Peygamber olarak gönderdiğinde, üç yıl yarı gizli bir tebliğ dönemi yaşamıştı. Yüksek sesle konuşmaya, inen ayetleri okumaya fırsat bulamıyordu. İman edenler genellikle ezilmişlerden oluyordu. Maddi ve manevi eziyetler yaptılar. Ölümle sonuçlanan olaylar oldu. Dövdüler, hapsettiler, sürdüler. Mal gaspı yaptılar. Hatice validemiz ve Ebu Talib’in ölümleri, sıkıntıların derinleşmesine neden oldu. İşte İsra ve Miraç böyle bir dönemin sonunda gerçekleşti. Allah yerde bulunan Nebi’sini sınırsız diyarlara yükseltti. Dünya gözüyle göremeyeceği şeyleri gösterdi. Zaman ve mekânı O’nun (s.a.v) için şekillendirdi. Mekke’nin daracık sokaklarından semalar ötesine götürerek teselli etti. Dolayısıyla Miraç; kulluk yapabilmek için şu veya bu sıkıntılara maruz kalanların ufkunu açan, önüne değil ilerilere bakmasını öğütleyen büyük bir müjdedir. Allah’ın kullarından istediği sabrın sonu, kesinlikle beklemeye değecek kadar güzel olduğunu bize gösteren kutlu bir hediyedir. Miraç, yeryüzü mirasının Ümmet-i Muhammed’e verilmesidir. Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlerle kılınan ve Resulullah’ın (SAV) imamlık yaptığı namazın anlamı budur. Aslı aynı olan üç dinin son şekli İslam’da düğümlenmesi ve nihai hedefin gösterilmesidir. Miraç’ın, Kudüs’ten daha mübarek ve daha stratejik bir mevki olan Mekke’den değil de Mescid-i Aksa’dan olmasının ana nedeni de budur. Allah’ın indirdiği Yahudiliği ve onun devamı olan Hıristiyanlığı koruyamayıp tahrif ederek gazaba müstahak hale gelenler ise kuru bir Kudüs sevdasına tutulmuş, asırlarca bizim diyerek Kudüs hayalleriyle yaşamışlardır. Hâlbuki inkâr edilemez gerçek şudur, Kudüs üç dinin ortak alanı filan değildir. Kudüs Müslümanlarındır. Miraç’taki imamet ve namaz bu gerçeğin belgesidir. Kudüs, binlerce nebinin görev yeri olmuştur. İsrailoğullarının yaşadığı yer olmuştur. Ama görev Miraç ile beraber Ümmet-i Muhammed’e emanet edilmiştir. Asırlardan beri süre gelen savaşların, akan kanların özünde bu neden yatmaktadır. Şimdi Müslümanların gaflete düşüp, Miraç’ı bir gece kutlanan, sonra sönen ‘Kandil’e dönüştürmüş olmaları, hak etmedikleri halde Kudüs üzerinde iddia sahibi olmak isteyen Yahudilere yaramış olabilir. Kudüs davasının kısır bir anlayışa esir edilmesi sonucunu doğurabilir. Fakat büyük bir gerçeği ebediyen gizleyemez. Kudüs ve Mescid-i Aksa kıyamete kadar Ümmet-i Muhammed’e emanettir. Kıymetini bilmeyenler gider, bir Selahaddin onu izzetine yeniden kavuşturur. İlk kıblemiz ve Efendimiz (s.a.v)’in Miraç’a yükseldiği mekân olan Mescid-i Aksa’nın bir an önce lanetlenmiş Siyonistlerin işgalinden kurtulması duasıyla; başta Vanlı hemşehrilerimiz olmak üzere, ülkemizin ve tüm İslam Aleminin Miraç Kandilini tebrik ederim” dedi.