Başkan Özgökçe’den Gaziler Günü mesajı

Başkan Özgökçe, yayımladığı mesajında, “1071 yılından beri Anadolu topraklarının vatan kılınması ve bu vatanın bağrından çıkarak milletinin ve devletinin birliği ve bütünlüğü uğruna canını seve seve feda eden aziz şehitlerimiz ve kahramanlıklarıyla her zaman gurur duyduğumuz gazilerimiz, cennet ülkemiz Türkiye’nin varlığını kıyamete kadar devam ettirmesinde en önemli değerlerimizdir” dedi.
Gazileri ve şehitleri asla unutmadıklarını, unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını kaydeden Özgökçe, şehitlik ve gaziliğin tarih boyunca millet için maddi ve manevi bir güç kaynağı olduğunu söyledi. Başkan Özgökçe, “Bu cennet vatan bizlere şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetidir. Onların canları pahasına gösterdikleri fedakârlıklar sayesinde huzur içinde yaşıyor, geleceğe güvenle ve umutla bakabiliyoruz. Gazilerimiz, vatan sevgisinin sembolleri olarak milletimizin kalbinde çok özel bir yere sahiptirler. Minnet borçlu olduğumuz gazilerimizin daha iyi bir hayat sürmeleri için yerel yönetimler olarak bizler de elimizden gelen çabayı fazlasıyla sarf ediyoruz. Yirminci yüzyılda cephelerdeki savaşlarda istiklal ve istikbaline sahip çıkan milletin, yirmi birinci yüzyıl Türkiye'sinin huzuruna, emniyetine ve geleceğine kasteden darbe girişimleri ve terör saldırılarına karşı mücadeleyi her geçen gün 79 milyon ile birlikte yekvücut olarak sürdürmektedir. Tarihe kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz 2016 darbe girişimini canları pahasına engellemesi, kendi iradesine sahip çıkması, şehitlik ve gazi bilincinin ne denli önemli olduğunun en önemli göstergesidir. Vatanını ve bağımsızlığını, emniyet ve huzurunu her şeyden üstün tutan bu aziz milletimizin şanlı tarihi, bu uğurda kahramanca verilen mücadelelerle doludur. Milletimiz var olduğu günden bu yana; ülkesine, milli ve manevi değerlerine, birlik ve beraberliğine yönelen tehditlere karşı canı pahasına mücadele etmiştir. Özellikle 15 Temmuz 2016 sonrası ve devam eden terör saldırıları sonrası 27 gün boyunca 81 il ve yurt dışında oluşan milli irade ruhu ve Yenikapı’da taçlanan Çanakkale ruhuyla daha çok sahip çıkacaktır. Uğruna büyük bedeller ödenerek kazanılan bu vatan, bizlere şehit ve gazilerimizin en kutsal emanetidir. Cennet ülkemizin ikinci kurtuluşu olan 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi sonrası Türkiye’nin bu gün varlığının ve payidar olmasının Başkomutan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere meydanlarda yaralanan iki bin kişide günümüzde gazilik unvanını ziyadesiyle hak etmiştir. Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi iç ve dış şer güçler tarafından resmen Türkiye’yi bölmeye ve parçalamaya yönelik bir harekettir. Bu topraklarda yaşayanlar cumhuriyet döneminde altı ve Osmanlı döneminde on iki darbe gördü. Ancak kendi insanının üzerine kendi F16’sı, helikopteri, tankı, tüfeği ile ölüm yağdıran, kendi Cumhurbaşkanını, Başbakanını, meclis başkanı ve milletvekillerini öldürmeyi planlayan vatan hainlerini sadece 15 Temmuz’da gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tatil yaptığı Marmaris’te alıkonulmaya çalışılması ve öldürülmesi planlanmıştır. Oteline yapılan baskından 15 dakika ile kıl payı kurtularak büyük bir risk ile İstanbul’a havalanan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini takip eden hainlerin savaş uçakları ile burun buruna gelmiştir. Bu arada Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve TBMM de bombalanmıştır. Bu aziz millet her türlü düşmanlığa karşı, her zaman olduğu gibi ‘ölürsem şehidim, kalırsam gaziyim’ düsturu ile hareket etmiştir. 15 Temmuz gecesi başta İstanbul ve Ankara olmak üzere tüm Türkiye genelinde sokaklara inenler; uçakların, helikopterlerin, tankların önüne çıkanlar, bombalara, kurşunlara aldırış etmeyen, yaşamını kaybeden her vatan evladı şehittir ve hayatta kalanlar da kahraman gazidir. Allah muhafaza şayet darbe girişimi başarılı olsaydı, belki şimdi Türkiye Suriye’ye dönüşmüş, her tarafta şimdi Suriye ve Irak gibi insan kanı oluk oluk akacak, herkes göçe zorlanmış, her bölgede terör olayları artırılmış, sonrasında düşmanlar tarafından işgal edilmiş olacaktı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’da tıpkı 17 Eylül 1961 yılında idam edilen ve vefatının 55'inci yıldönümünde olduğumuz dönemin Başbakanı Adnan Menderes gibi belki de idam edilecekti. Devletimiz, onların paha biçilmez fedakârlıkları sayesinde daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmektedir. Bugün millet olarak, birlik ve beraberlik içinde, bağımsız ve hür yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilinci içinde, aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize aileleriyle birlikte sağlıklı ve huzurlu uzun ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.