Baykal ve Kılıçdaroğlu'nu kutluyorum…
Almanya'nın Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı yürütmüş olduğu düşmanca tavrından dolayı ülkemizde Almanya'ya karşı tepkiler çığ gibi büyümekte…. İki Bakanımızın Almanya'da yapacakları toplantılarına Alman makamlarınca izin verilmemiş olması bir skandala neden olmuştur. Bundan dolayı iki ülke arasında ciddi bir gerginlik yaşanması dahi gündeme gelmiştir.
Almanya'nın Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı yürütmüş olduğu düşmanca tavrından dolayı ülkemizde Almanya'ya karşı tepkiler çığ gibi büyümekte…. İki Bakanımızın Almanya'da yapacakları toplantılarına Alman makamlarınca izin verilmemiş olması bir skandala neden olmuştur. Bundan dolayı iki ülke arasında ciddi bir gerginlik yaşanması dahi gündeme gelmiştir.
Sayın Deniz Baykal'da Alman makamlarının bu yanlışını protesto ederek, Almanya'daki toplatısını iptal etmiştir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da Almanya’nın Türk Bakanlarına karşı bu düşmanca tavrını şidetle kınamıştır.
“Her şerde bir hayır vardır” anlayışından hareketle diyorum ki; haydi CHP inşallah bu şerden çıkacak hayırla Milliliğinizi yeniden kazanırsınız. Sayın Deniz Baykal, bu olaydan dolayı kelimenin tam anlamı ile milli bir duruş sergilemiştir. "Biz ülkemizde her türlü mücadelemizi yürütürüz. Kavga ederiz. Hükümeti eleştiririz. Hükümetin yanlışlarını söyleriz. Hükümetin demokratik bir çizgiye gelmesi için tüm gücümüzle mücadele ederiz. Ancak ülkemize karşı dışarıdan yapılan düşmanca bir müdahaleye izin vermeyiz" sözleri için Deniz Baykal’I tebrik ediyoruz. İşte milli duruş denen şey böyle bir şeydir. Allah bu anlayışı ülkemizde yaşayan herkese nasip etsin.
Değerli okurlarım, ben hiç bir siyasi parti mensubu değilim. “Tüm siyasi partiler bizim partilerimizdir” diye düşünenlerdenim. Siyasi partilerimizin yönetim kadroları yeterli, yetenekli, bilgili, becerikli, ahlaklı, namuslu, ülkesini her şeyden daha çok seven, milli ve insani duygularla donatılmış insanlardan oluşursa, öncelikle o siyasi parti güçlü ve tutarlı bir yapıya da sahip olur. Bu olumlu kadrodan hem siyasi parti kazançlı çıkar hem de ülkemiz kazançlı çıkar. Her siyasi partinin tabanını oluşturan taraftarları bu konuya önem vermelidirler. Kaliteli insanları parti yönetimine taşımalıdırlar. Kalitesiz, gayri milli bir takım insanlar parti yönetiminde görev aldıkları taktirde hem parti zarara uğrar hem de ülkemize zarar vermiş olurlar. İnşallah, sayın Deniz Baykal ve Kılıçdaroğlu'nun Almanya konusundaki milli duruşları, partinin yeniden millileşmesini sağlayacaktır.
Son zamanlarda çılgınca bir düşmanlık sergileyen Avrupalı Haçlı Şeytanlarının başında gelen Almanya, Hollanda, Avusturya ve Yunanistan'ın Düşmanca tavırları nedeni ile FACEBOOK ta bir mesaj yayınladım. Mesajım aynen şöyle: "Almanya, Hollanda, Avusturya, Yunanistan Velhasılı Avrupa’nın tüm haçlı şeytanları ülkemize karşı düşmanca tavır takınmaya başladılar. Bu alçaklar hiçbir zaman dostumuz olmadılar. Anayasa oylamasında hayır diyenlere destek olmaktadırlar. Türkiye’nin Bu ülkelerin büyük elçilerini kovmasını bekliyoruz"
Bu mesajımı okuyan onlarca insan beğeni, paylaşım ve yorumları ile tepkilerini verdiler. Tanıdığım ve Facebookta arkadaşım olan ve benimle siyasal anlamda farklı düşünen bazı kişilerinde yaklaşımından çok rahatsız olduğumu da ifade etmeliyim. Bunlardan birisi bu mesajıma "emrin olur” diye yazmış. Aynı kişi CHP’yi eleştirdiğim bir mesajıma da şu cevabı vermiş. “Bir zamanlar siz de CHP’liydiniz”
Evet bir zamanlar CHP’liydim. Şimdi ise CHP’nin bu yapısının içinde bulunmaktan hicap duyar hale geldim. CHP ya da diğer siyasi partileri spor kulüpleri gibi mi görelim? Böyle bir yaklaşım çağdaş bir insana yakışır mı? Siyasi parti ülke kaderini belirlemeye çalışan bir fonksiyon yüklenmiştir. Yanlış içinde olan bir siyasi partide kalmak yanlışa ortak olmak demektir. Kanımı akıtsan , siyah beyaz akar ya da sarı kırmızı ya da bir başka futbol takımının renginde akar diyen adamların siyasi geleceğimiz üzerinde hiçbir katkıları olamaz.
Bir diğeri ise Bakan Bekir Bozdağ'ın Kemal Sunallı bir videosu ile dalga geçmiş. Burada mesele Bekir Bozdağ meselesi değildir. Bekir Bozdağı sevmeye bilirsiniz. Bu sizin tercihinizdir. Ancak ülkemize yapılan bu alçakca düşmanlık hiç mi hiç sizin içinizi sızlatmıyor? Bu tiplerden ne yazık ki ülkemizde bol miktarda vardır. Allah korusun, Ülkemiz bir başka ülke tarafından işgal edilse bu alçaklar mutlu olacaklar. Almanya’nın bu alçak ve namussuz tavrından mutlu olduklarına eminim. Bu tipleri daha önceki yazılarımda tanımlamıştım. Tekrar tanımlıyorum. Bunlar gazete okumazlar. Haber dinlemezler. Türkiye ve Dünya gündeminden haberleri olmaz. Tek bilgi kaynakları algı operasyonlarıdır. Sabahtan akşama kadar okey, tavla ve diğer oyunlar oynayarak vakit geçirirler. Akşam olunca da birilerinin içki masasına yamanarak, içki masasında ahkam kesmeye başlarlar. Her şeyin doğrusunu onlar bilir. Masada hükümet kurar, hükümet yıkarlar. Kendilerini Demokrat zanneden bu gürüh, kendileri gibi düşünmeyenleri bir kalemde silerler. Bu tiplerin ne kendilerine ne topluma hiç bir yararları dokunmaz. Bir zamanlar bende bu tiplerin içindeydim. Yaşamları boyunca hiç kimsenin derdine çare olmamışlardır. Allah toplumumuzu bu güruhun şerrinden korusun.
Bu utanmaz güruhun büyük bir bölümü CHP’li diye geçinir… Sayın Deniz Baykal'ın ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun son Milli duruşlarından örnek alırlar diye umut ediyorum.
CHP’nin içinde bulunan yurtseverler bu liderlerinin yaklaşımından mutlu olacaklarına inanmaktayım.
Bünyelerinde bulunan olumsuz unsurlardan kurtulmaları dileği ile saygılarımı sunarım.