Bazıları!

En kısa ceza Ömür-boyu olandır..
Kimse bilmediğinden. Kim bilir;
Belki bir yalandır. Kendiliğinden.
Bir 'korku 'dur belki,
Saklanandır.. Çirkinliğinden.
Bir soru olsa gerek; Sorulmadığındandır..
Demiş Özdemir Asaf
Bazılarımız bazen dört elle sarılır yaşama…
Fark ederek, hissederek, ânı yaşayarak…
Bazıları...
Bazen bir ruhu arar, yitik cennet ya da ideali…
Bazen ise güzel bir düşünceyi yakalamak…
Bazıları…
İçinde bir boşluk hisseder, o boşluk büyür her geçen gün, önce düşünceleri, sonra beynini yutar. Kendini kaybettirir. Ruhu karanlık bir kuyuda, görünmeyen girdaplar arasında boğulur.
Kaybedişler veya buluşlar serüveni yaşamaya başlar.
Bir yandan kayboluşunuza şahit olurken, farkında olmadan, diğer yandan çekilen acıların meyvesini toplama başlayacaksınız.
Sonra kaybedilişler arasında kimlik savaşı vereceksiniz…
Kimi ter, gözyaşıyla geçirecek bu zor zamanı…
Kimi cennet, sevgi, öz, gençlik, mutluluk dolu günlere kanat çırpacak…
Hani bazıları dedik ya…
Evet bazıları bir yardım eli arayışında, onu çekip kurtaracak… Ruh mimarı arayışında…
Bu bir arayış aslında…
Bu arayışların sonu yoktur velhasıl..
Öze dönmek, şahsın kendi karakter, kendi kültür ve ruh köküne dönmesi demektir. Bu da ancak insanın kendi ayakları üzerinde yürümesi, kendi elleriyle işlemesi, kendi temel kültür malzemesiyle beslenip gelişmesi ile olur…
EŞEK KIYMETE BİNDİ…
Gözleriyle, tembelliğiyle ün salmış eşek, internet sitesinde yayılan bir haberle kıymete bindi.
Haber sitesi yayınında eşek sütü yok satıyor haberi üzerine, eşek üreticileri ve çiftlikleri eşek sütünün kilosunu 100 TL satışa sundu.
Neden mi?
2006 yılında Fransa'da yapılan araştırmalara göre, protein bakımından en zengin süt, eşek sütü olduğu kanıtlanmış. Eski zamanlarda, özellikle bayanların güzelleşmek için eşek sütüyle banyo yaptıkları yazılmış.
Bir başka yayılan dedikodu ise, eşek sütünün kansere iyi geldiği yönünde. Sanırım bu haberleri duyanlar, özellikle 'işe yaramaz' diye düşünüp eşekten tantuni yapanlar, ne kadar kıymetli olduğunu duyunca, altın yumurtlayan tavuk misali kestiklerine yanıyorlardır.
"Peki, eşek sütten kesildiğinde ne olacak?"
Sanırım o zaman da ulaşım aracı olarak kullanılır.
Hazır toplu taşıtlara da zam gelmişken, bedava yolculuk yapılır işte.
Benzin zamları onu etkilemez, park sorunu masrafı da yok.
Her eve lazım…
Yeni yatırım eşek olacak, çocuklara miras…
"Peki, ulaşımda kullanılamayacak kadar yaşlandıklarında ne yapacağız?"
Tantuni, biftek, döner ne olmaz ki…
Bir zamanlar, insanoğlu her ne kadar türlü akılsızlıkları eşeklikle nitelendirse de dünyanın en güzel gözlerine sahip bu hayvan, günümüzde kıymete bindi.
En azından bu sevimli hayvanlar artık öldürülmez, soyu tükenmez. Bazen kızıyorum, bazen de eşeklerin faydasına olduğunu görünce seviniyorum.
Ne diyelim…
Umarım soyu tükenmekte olan hayvanlarımızın da böyle güzel haberleri çıkarda onlarda yok olmaktan kurtulur.
Tabi eşek kadar şanslı olabilirse….
Yazımı bir Kayserili fıkrasıyla bitirmek istiyorum.
Kayseri'de yol çalışması yapılıyormuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyorlarmış. O sırada oradan bulunan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları merak etmiş ve yanlarına yaklaşıp "Merhaba, ne yapıyorsunuz böyle?" demiş. Köylü: "Yol yapıyoruz" diye cevap vermiş. Amerikalı mühendis "E bu eşek ne" diye devam etmiş. Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş. Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye. Alaycı bir tonla: "Eee eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?" Köylü, "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoruz" demiş.

Bakmadan Geçme