Bedelini ödemeden enflasyon düşmez
Yönetimi ile politikası da değişen Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede uzun bir yol kat etmesi gerektiğini belirten ekonomistler 'Bir bedeli olacak' dedi.
Sözcü Gazetesinden Sayime Başçı'nın haberine göre uzun bir süre faiz enflasyon sarmalı çerçevesinde tartışılan ve gelir dağılımı üzerinde bozulma yaratan yüksek enflasyona çözüm için, Türkiye'nin ya şok tedavisi ya da arkasında durulacak 3 yılık bir program arasında seçim yapması gerektiğine dikkat çekiliyor. 2001 krizi sonrasında uygulanan sıkı para politikası ile enflasyonun ancak 3 yılda toparlandığını hatırlatan ekonomistler, 3-4 aylık bir süreçte enflasyonda bir düşüşün sağlanamayacağını, Merkez Bankası'nın gereğini yapması halinde bunun bir bedeli olacağını dikkat çekti.
Analizler uzun bir süredir yüksek enflasyonun faturasını ödeyen Türkiye ekonomisinin her katmanıyla bir süre daha fatura ödemeye devam edeceğine işaret ediyor. Türkiye'nin bugüne kadar talebi arzın önünde koşturarak yüksek büyüme rakamları ile düşük faize odaklandığını aktaran Ekonomist Murat Üçer, “Türkiye perhiz yapmadan zayıflamak istedi. Doğru bir yola girdik ama daha çok başındayız. Yapılanlar gereklidir ama yeterli değildir. Bir bedel ödemeden dezenflasyon mümkün değildir” tespitlerini yaptı.
Uzmanlar, yüksek borçluluk oranları dikkate alınarak salgın ortamında sıkı para politikası uygulamasının iyi yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
YA ŞOK YA TAAHHÜT
TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) tarafından düzenlenen “Enflasyon Dinamikleri ve Çözüm Önerileri” başlıklı konferansta konuşan Üçer, enflasyonla mücadelede Türkiye'nin ya şok edici bir yaklaşım sergilemesi ya da 3 yıllık bir plan ortaya koyarak bunun arkasındaki taahhüt mekanizmalarını bir çerçeveye oturtarak yola devam etmesi gerektiğine dikkat çekti. 9.4'lük enflasyon hedefinde ısrar edilmeyebileceğini aktaran Üçer, yüksek enflasyonu düşürmek için bu yıl Türkiye'nin stagflasyonist bir makro görünümle karşılaşabileceğini, yüksek borçluluk oranları ile salgın ortamında bu sabrın iyi yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Tüm zincire bakılmalı
Gıda enflasyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan TÜSİAD Gıda, İçecek ve Tarım Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Aktaş, girdi maliyetlerindeki dışa bağımlılığın sorunların kilit noktası olduğunu aktardı. Aktaş, doğru paydaşlarla bir koordinasyon merkezi kurularak tüm zincirin baştan ayağa yönetilmesi gerektiğini dile getirdi.
MB UZUN SÜRE SIKI GİTMELİ
Türkiye'nin son 10 yıldır bugünkü sonuçları doğuran enflasyon ortamını yaratan dinamiklerle uğraştığını anlatan Bilkent Üniversitsi Öğretim Üyesi ve Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, bu yapısal sorunun kısa sürede çözülmesinin mümkün olmayacağını aktardı.
Prof. Dr. Hakan Kara
“Bu iş birkaç ayda gerçekleşecek bir şey değil. Merkez Bankası gerekeni yapacak ancak MB gerekeni yaptığında oluşacak maliyete sabretmemiz gerekecek” ifadelerini kullanan Kara, 2001 krizi sonrasını hatırlatarak 3 yıllık bir sıkı para politikasının ardından enflasyonun tek hanelere düşürülebildiğine değindi. Kara, faiz indirimi beklentilerine ilişkin ise “Birkaç ay sıktık hadi bakalım faizi indirmeye başlayacağız, partiye başlıyoruz… Böyle bir şey yok. MB'nin uzun bir süre sıkı gitmesi gerekir” dedi.