Behiye Ezenin Evi
Van'ın kerpiç evlerinde birkaç nesil yaşadı. Her yanımızı kuşatan hatıralar bırakan bu evlerde yaşayan son bir iki nesilden biriyiz. Bizden önce yaşayan birkaç nesil daha var. Lütfen onların kıymetini bilelim. Çünkü istemesek de her geçen gün sayıları azalıyor!
Van'ın kerpiç evlerinde birkaç nesil yaşadı. Her yanımızı kuşatan hatıralar bırakan bu evlerde yaşayan son bir iki nesilden biriyiz. Bizden önce yaşayan birkaç nesil daha var. Lütfen onların kıymetini bilelim. Çünkü istemesek de her geçen gün sayıları azalıyor!
Hiç bitmeyecek sandığımız rüyalarda sona erebiliyor. İçlerinde yaşarken aklımıza gelmezdi ama bu evlerde ömürlerini tamamlayıp gittiler. Buraları mutlu sinelerin huzur bulduğu mekânlardı. Bu evlerdeki hayatımızın; İlim, İrfan, sağlık, güzellik ve zarafet ölçülerinde tadına doyulmaz bir kıvamı vardı! Kış geceleri aile maiyeti toplanıp çaylar içilirken ilim ve ziyafet sofraları açılırdı.
Rahmetli babam Şevket hoca; Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerif okur meal ederdi; Bu ilimdi!
Sonrasında büyükler günün şartlarına göre sohbet, muhabbet ederler gençler ve çocuklar dinlerdi; Bu irfandı!
Gündüzünde saç üzerinde kavurga ile cedene kavrulur, akşamında kuzine sobanın üstünde çay demlenirken yanında hedik pişerdi. Bodrumda sonbahardan beridir bekleyen elma ve mellaki armutlar çıkarılmıştır. Cevizler kırılmış, yanına kuru erikler porselen tabaklarda getirilmiştir. Büyükler divanlarda oturur, çocuklar için yere sofra bezi serilir ortasına yuvarlak tahta bırakılır, peşinden çaylar gelir hep beraber içilirdi; Bu ziyafetti, zarafetti!
Kerpiç evlerin duvarları duruma göre yılda bir iki defa kireçlenirdi. Kireç sonrası tahta zeminler tahta fırçasıyla silinir, perdeler yıkanır, etaminli, kanaviçeli beyazlar çivitle yıkanır serilirdi. Bir hafta, on gün gibi kalan kireç kokusu evleri gülistana çevirirken bu mekânlarda uyumanın tadına doyulmazdı; Burada uyumakta sıhhatti, huzurdu!