Hep söylüyor, yazıyoruz.
-Toplumun siyasi liderleri, sanatçıları söyledikleri sözün nereye gideceğini hesaplayarak konuşmalılar.
Ancak ne yazık ki bizde ağızdan çıkan söz tartılmaz, nereye varacağının hesabı, kitabı yapılmaz.
Tıpkı Hakan Şükür'ün sözleri gibi:
"Ben aslında Türk değilim!" Demek içinde olduğumuz zor virajlarda bir siyasi kimliğin yapacağı en talihsiz davranış biçimidir.
Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içinde olan Anadolu'da bugün kökenleri veya etnik yapıları farklı insanlar yaşar. Kimisi Kürt, Laz, Çerkez; kimisi Arnavut, Abaza… Ama ortak payda Türkiye'de kardeşçesine bir arada yaşamak değil midir?
Milliyetçiliğin ayrıştırıcı bir olgu gibi gösterilmesine yol açan;
"Ben Lazım!"
"Ben Çerkez'im!"
"Ben Kürdüm!"
"Ben Arnavut'um!" Gibi söylemleri siyasi arenaya kaydırmak Anadolu Kardeşliğini olumsuz yönde etkiler, toplumsal dokuyu zedeler.
Bu ülke Hakan Şükür gibi farklı köklerden gelen nice yetenekleri baş tacı etmiş, zirveye çıkarmış, krallar gibi yaşatmıştır.
Barış için arayışların olduğu bir süreçte özellikle siyasi kimliklerin soy kütükleriyle uğraşması toplumda farklı tartışmalara yol açar.
Rahmetli Bülent Ecevit'in Pülümürlü Yaşsız Kadın şiiri Anadolu kardeşliği için mükemmel mesajlar içeren bir şiirdir. Şöyle der bilgece dizeleriyle Ecevit:
PÜLÜMÜRÜN YAŞSIZ KADINI
Pülümür'ün bir dağ köyünde gördüm onu
yaşını sordum bir giz gibi güldü
kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
yüzüne baktım bir giz gibi güldü
bir asa vardı elinde
bir solmuş kırallığın
kadifeden harmanisi üzerinde
bir hititliydi o bir selçukluydu
bir ermeniydi bir kürttü
bir türk
yaşını sordum bir giz gibi güldü
koluma girdi bir soylu kadınca
tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
beni tek gözlü sarayına götürdü
köy yapısı kulübesinin
zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim
Yine bir bilge Halk Ozanımız Nimri Dede der ki:
İkilik kinini içimden atıp
Özde ben bir insan olmaya geldim
Taht kuralı ariflerin gönlünde
Sözde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim
Meğerse aşk imiş canın mayası
Ona mihrap olmuş kaşın arası
Hakkın işlediği kudret boyası
Yüzde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim
Yani…
İçinde olduğumuz günlerde söylenecek sözler yaralayıcı da olur, yaraya merhem de…
Vakit merhem olmak vaktidir…