Ben tarafım
Gurbet ellerde olunca insan memleket özlemi yaşar. Etrafında hep memleketine ait bir şeyler arar, özlemlerini gidermek için doğup büyüdüğü hatıralarının olduğu melekler şehri Van'a ait ne varsa ona sarılır. Kimi zaman bir dilim Van peynirinde, kimi zaman Van gecelerinde, kimi zaman da Vanlı hemşehrilerin, dostların olduğu kıtlama çay sohbetlerinde huzur bulur.
Gurbet ellerde olunca insan memleket özlemi yaşar. Etrafında hep memleketine ait bir şeyler arar, özlemlerini gidermek için doğup büyüdüğü hatıralarının olduğu melekler şehri Van'a ait ne varsa ona sarılır. Kimi zaman bir dilim Van peynirinde, kimi zaman Van gecelerinde, kimi zaman da Vanlı hemşehrilerin, dostların olduğu kıtlama çay sohbetlerinde huzur bulur.
Yıl 2016 aylardan temmuz bir gün telefonum çalıyor, arayın kuzenim İstanbul Van Vakfı Başkanı Sayın Müjdat Çelik beyefendinin benim ile görüşmek istediğini bildiriyor. Sebebini sorduğumda bir televizyon programında Van ile ilgili canlı yayına katılacağını Müjdat beyin beni de programa davet ettiğini söylüyor. Ben kuzenime teşekkür ediyor ve televizyon programına çıkmak istemediğimi bildiriyorum.
İşte o gün İstanbul Van Vakfı aklıma takılıyor. Sahi en son ne zaman İstanbul'da bir Van gecesine katıldığımı hatırlayamıyorum? Başlıyorum Van Vakfı ile ilgili araştırmalara. Maalesef sosyal medyada Van Vakfının aktif hiç bir etkinliğini göremiyor ve okuyamıyorum. Ve kendime diyorum ki maalesef Van Vakfı kapanmış. Aradan iki ay gibi bir zaman geçiyor, bu sırada sevginin melekleri projesini devreye sokuyorum. Ben ve ekip arkadaşlarım hummalı çalışmalar içindeyken tekrar kuzenimden İstanbul Van Vakfı başkanı Müjdat Çelik bey seninle görüşmek istediğine dair telefon alıyorum. Bu kez kuzenimi kırmıyor ve telefon numaramı kendisine iletmesini istiyorum.
İçimde bir sevinç oluşuyor. Evet diyorum demek vakfımız kapanmamış ve Van Vakfı sevginin meleklerine yardım eli uzatacak ve en az 200 çocuğumuzu giydirecek. Sabırsızlıkla telefonu bekliyorum ve telefonum çalıyor. Karşımda Müjdat Çelik bey bir kaç güzel cümleden sonra beni projelerimle birlikte Van Vakfı'nda görmek istediğini bildiriyor ve telefonu kapatıyoruz.
Çok şaşkınım biraz daha Van Vakfını araştırma ihtiyacı his etmeye başlıyorum.Araştırmalarım neticesinde hem maddi hem manevi ağır çöküntüler içinde Vakıf enkazı ile karşılaşıyorum. Maalesef ki İstanbul Van Vakfı birilerinin evlerinin arka bahçesi olmaktan öteye ve kişisel rant elde etmekten ve kişilerin isimlerini markalaştırmaktan öteye gidememiş. Yıllardır var olan bu sisteme Van Vakfı Başkanı Sayın Müjdat Çelik ve yönetim kurulu üyelerinin ses çıkarmamaları ve aynı yönetimin tekrar aday olması çok enteresan bir durum oluşturmuş. Benim şahsıma ait olan melekler şehri Van gurubundan bir çok arkadaşım ve sayfa dostlarım İstanbul'da neden Van Vakfının aktif olmadığını ve güzel Van'ımızı tanıtacak etkinliklerde bulunulmadığını uzun zamandır soruyordu? Ben sadece yaptığım araştırmalar neticesinde Van Vakfının aktif olmadığını söylemekle yetiniyordum.Tabi araştırmalarımın neticesinde bunun bir kaç sebebi vardı.Yönetimdeki arkadaşlarımızın hepsi iş adamıydı kendi işlerine koşturmaktan Van vakfına ayıracak zamanları yoktu ancak işleri ile ilgili bürokrasiden bir engel oluyorsa çözmek için bir birlerini aramaktan öteye geçemiyorlardı ve asıl önemlisi de Van'ımızı kesinlikle önemsemiyorlardı.
18 Aralık günü yapılacak genel kurulda Van Vakfı yeni yönetim kurulu ve başkanını belirleyecek. Seçime Yeni Oluşum Grubu ve Değişim grubu adı altında iki listeyle giriliyor. İki guruptan da bana yönetimde olma teklifi geldi. Çok düşündüm. Her iki gurubunda listesini incelediğim zaman sayın Nizamettin Ağar beyin gurubunda seçime girmeye karar kıldım. Çünkü Nizamettin beyin gurubunun yenilikçi aktif ve vizyonları olan Van sevdalısı gençlerden oluştuğunu gördüm. Her şeyden önce Nizamettin Ağar beyin İstanbul ve Van'daki Vanlıları kucaklama isteği, vermiş olduğu hizmet ve proje sözlerinin olabilirliğini gördüm.
Ve Müjdat Çelik beyin gurubuna baktığım zaman bir kaç kişiyi tenzih ederek söylüyorum. Asla Van için hiç bir şey yapmayan yapmaktan aciz ayağı yere basan ve fakat Van için hedefleri olmayan iş adamlarından oluştuğunu gördüm.Yani eski tas eski hamam değişen ve yenilenen bir şey yoktu. Ben Sevginin Melekleri projesini başlattığım zaman Müjdat Çelik beyin şu an seçime giden listesindeki bir kaç iş adamını arayarak katkıda bulunmalarını istedim, fakat katkıda bulunmak bir tarafa benim ile selamlaşmayı kestiler. Siz sevgili dostlar düşünün artık gerisini. Halbuki ben lüks bir restoranda onların değimi ile alman usulü bir yemekte buluşmayı teklif etseydim mutlaka kabul edeceklerdi! Boş ve sıradan bir muhabbet ile evimin yolunu tutacaktım. Şimdi bakıyorum eğitimden ve üniversiteden bahsediyorlar, milyon gibi rakamlar telafuz ediliyor, o zaman tekrar bir soru sorasım geliyor Değişim gurubuna, madem bunları yapabiliyordunuz niçin şimdiye kadar beklediniz üniversite açmadınız? Bu kadar eğitim gönüllüsü insan bir arada neden şimdiye kadar elle tutulur bir şeyler yapılmadı? Televizyon kanalında boy gösterirken Sayın Müjdat Çelik beye şöyle bir soru yöneltiyorlar:" Sayın başkanım Van Vakfının kasasında ne kadar vakfın parası var?" Müjdat beyden cevap "250 bin TL ve maalesef devam ediyor muhasebeci daha iyi bilir!? Ve sevgili dostlar hangi zihniyetlerin Van vakfını idare ettiğini sizler düşünün artık!" Ve tekrar ediyorum Müjdat Çelik beyin listesindeki bazı dostlar bir önceki yönetimde var olan ve Van Vakfının çökmesine, başarısızlığına sebep olan isimlerdir.
O halde gelin Van ismini daha yukarı taşımak için, Van için birlik olalım. Kadroları, projeleri vizyonları iyi değerlendirelim. Ve İstanbul gibi metropol bir şehirde Van Vakfı altında daha güçlü bir şekilde buluşalım.
18 aralık 2016 tarihinde yapılacak seçimde denenmişi tekrar deneyerek zaman kaybetmenin bence anlamı yoktur. Sayın Nizamettin Ağar ve Yeni Oluşum Gurubu' nu destekleyerek Van Vakfına, canımızdan çok sevdiğimiz aziz şehrimize, asil ve saygıdeğer Vanlılara destek verelim. İnanıyorum ki Yeni Oluşum Grubu ile kazanan Van Vakfı ve Van olacaktır.
Saygılar.