BERAAT KANDİLİ VAAZI

Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...

Yüce Yaratanımızın bizler için sunmuş olduğu mübarek bir geceye, günahların bolca bağışlandığı, hatalar ve kusurlar için bağışlanma dileyenler için affın sağanak sağanak yağdığı yeni bir fırsat gecesine Beraat gecesine kavuşmuş bulunmaktayız. Rabbimize şükrediyoruz. Sevgili Peygamberimize O'nun Ehli Beytine ve Ashabına salat ve selam ediyoruz.

Çok zor zamanlardan geçiyoruz.

Fitneciler, Ülkemizde bulunan kardeşleri birbirine düşürmek istiyor. Fitneciler, Ümmet-i Muhammedin yaşam bulduğu topraklarda Müslümanların başına belalar açmak istiyor. Bu berat kandili çok önemli. Bu kandil birlik ve beraberlik içinde aynı safta toplanıp Ülkemiz, Milletimiz ve tüm Ümmet-i Muhammed için duada bulunma vaktidir.

Bu gece sadece kendimiz için bir şeyler isteyemeyiz. Bu gece sadece ailemiz için bir şeyler isteyemeyiz. Bu gece tüm Müslümanlar için sağlık, sıhhat ve afiyet istemeliyiz. Bu gece Müslüman Kardeşlerimizin problemlerinin çözüm bulması için hem sözlü hemde fiili duada bulunmalıyız.

Bu kandilde dünyaya gelin yeniden bakalım.

Televizyonlarınızda izliyorsunuz. Hep Müslümanların yaşam bulduğu coğrafyalarda kan ve gözyaşı var. Artık farkına varmayacak mıyız? Ülkemizde oynanan oyunları iyice özümseyip birlik ve beraberliğimize sahip çıkmayacak mıyız?

Mısır, Suriye, Irak, Bangledeş, Somali, Myanmar vb. ülkeler hep gözümüzün önünde. Müslümanlar katlediliyor, Müslümanlar birbirlerine düşürülmeye çalışılıyor. Bu kandilde bu hususu görmezlikten mi geleceğiz?

Geliniz! Üç ayların tam ortasında bulunduğumuz bu gecede hayatımızı yeniden anlamlandıralım.

Geliniz! Berat kandilinde Müslümanlığımızın farkına yeniden varalım. Müminlerin kardeş olduğunu ve kardeşler arasına giren fitnelere boyun eğilmemesi gerektiğini iyice idrak edelim.

Bu gece üç ayların tam orta gecesi

Üç aylar denen ve inananlar için nice mükafatların tezahür ettiği bir zaman diliminin tam ortasında bulunuyoruz. Bu gece Üç ayların ikincisi olan Şabanın 15. gecesi. Bu gece Beraat gecesi. Bu gece kurtuluş gecesi. Bu gece mağfiret gecesi. Bu gece af dileyenlerin günahı ne kadar çok olursa olsun, İsterse binlerce koyunun üzerlerinde bulunan tüyler kadar bile olsa affedildiği gece. Bu gece Rızık isteyenler için rızkın bolca verildiği gece. Bu gece dua etmek isteyenler için duaların ret olunmadığı bir gece. Bu gece dertleri olanlar için dertlerine şifa gecesi. Bu gece gönüllerin gecesi.

Beraat, sözlükte "bir borçtan, ceza veya sorumluluktan kurtulma; temize çıkmak; uzak olmak; ilişkiyi kesmek" gibi anlamlara gelmektedir. Berâet gecesi, Şaban ayının 15. gecesi için kullanılan bir tabir olup, halk arasında berat gecesi de denmektedir. Berâet gecesi, Müslümanlarca kutsal sayılan, rahmet ve mağfiret gecesi, mü'minlerin dualarının kabul, günahlarının af olduğu bir zaman dilimidir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Dünyada beratımızı almadan ahretteki beraatımıza ulaşamayacağız. Dünyada yaşarken beratımızı gerçekleştirecek amellerimizi hayatımıza aktarmadan ahrette beraatımızı alıp cennete ulaşamayacağız. İman etmeden cennete giremeyeceğiz. Birbirimizi sevmeden iman etmiş olamayacağız. Birbirimizi sevmek için ise birbirimize selam vermemiz gerekiyor. O zaman kim olduğuna bakmadan Müslüman kardeşimize sadece Müslüman olduğu için değer verelim. Ona selam verelim, ilişkimizi kesmeyelim. İlişkimizi kesmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Daha düne kadar Ülkemiz coğrafyasını düşman elinden kurtarmaya çalışan Milletimiz, ne oldu da sanki birbirinden ayrı bireylermiş gibi gösteriliyor. Bugün kardeşlik günüdür. Biz birbirimizi gerçek anlamda sevmeden beraatımızı gerçekleştiremeyeceğiz. Yanımızdaki Müslüman ise seveceğiz. Bu imanımızın tezahürüdür.  Beraatını elde etmek isteyen Müslümanlar Efendimizi dinleyelim. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz şöyle buyuruyor.

 "Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız." Riyazü's-Salihin, Hadis No: 849

Beraat gecesi Müslümanlar için önemli gecelerden birisidir.

Bu gece mübarektir. Çünkü feyiz ve bereket insanlara gönderilir. Bu gece rahmettir. Çünkü bu gece hayrı isteyenin hayra kavuştuğu gecedir. Bu gece Beraattır. Çünkü günahlar bu gecede affedilmiş ve temizlenmiştir. Bu gece Şefkattir. Çünkü Allah'ın kullarına karşı şefkatiyle bu gece nice insanlar kirden temize çıkacaktır. Bu gece müjdedir. Çünkü Beraat kandili Ramazanın müjdecisidir.

Sevgili Peygamberimizin hadislerinde bu gecenin önemine vurgu yapılmaktadır. İlgili hadisler şöyledir.

"Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim!"

"Allâh Teâlâ Şaban'ın 15. gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha fazla kişiyi bağışlar"

"Allah Teâlâ, Şabanın on besinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asî olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar."[2]

Beraatını almak isteyen Müminler! Hatalı durumlarımızı hemen düzeltelim.

Bu gecede şu kulların arasında isek hemen bu hal ve vaziyeti terk edelim. Dualarımızın makbul olması, günahlarımızın af edilmesi, bu gecenin feyiz ve bereketinden tam olarak istifade etmek için kendimizde bu yaşantı şekillerinden birisi var ise hemen terk etme yolunu benimseyelim. Hata yapılmış olabilir. Aşağıda sayacağımız bir hadise başımızda olabilir. Ama vazgeçersek hatamız silinecek bu gece unutmayalım. Sevgili Peygamberimizin hadislerinde zikrettiği bu insanlar şunlardır.

1-Allah'a şirk koşanlar.

2-Ana-babalarına isyan eden, onlara asi olanlar.

3-Alkollü içecekleri içmeye devam edenler.

4-Büyücülük yapıp gaipten haber verme işiyle meşgul olanlar

5-Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenler

6-Adam öldürüp, yaptığı bu büyük günahtan pişmanlık duymayanlar

7- Gururlu ve kibirli olanlar

8-Akrabalarla ilişkileri kesenler.

Üç aylar ve bu aylardaki geceler diğer aylardan ve diğer gecelerden daha faziletlidir.

Ahret hayatının ebedi olduğunu hatırlarsak eğer bu gecelere daha bir ehemmiyet vereceğiz. Bu dünyadan ayrıldıktan sonra bir daha dönüş yok. Ne kadar ah etsek de, ne kadar üzülsek de ve ne kadar pişman olsak da bu hayata veda ettikten sonra dönüşümüz yoktur. Bu sebeple Beraat gecesinde gerçek beraatımızı gerçekleştirmek için ahret hayatını -hayatımızın hiçbir zamanında unutmayacağımız gibi- bu gecede unutmayalım. Küçük hesapların peşine, geçici dünyanın aldatıcı sevgilerine takılmayalım. Sevgili Peygamberimizin bir hadis-i şerifini sizlerle paylaşmak isterim.

 "Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Âciz kişi de, nefsini duygularına tâbi kılan ve Allah'tan dileklerde bulunup duran (bunu yeterli gören) dır"[3]

HAYAT, DÜNYALIK MENFAATLER, MALLAR VE MAKAMLAR BİZİ ALDATMASIN

Ömür çok kısa. Göz açıp kapanıncaya kadar geçmektedir. Hayat her an sona erebilmektedir. Geçen sene beraber olduğumuz, kendisiyle muhabbet edip gülüp eğlendiğimiz nice insanlar aramızdan ayrıldı. Bizlerde bir gün sevdiklerimizden, bu dünyadan ayrılıp gideceğiz. Hiçbir insan dünya hayatında baki değildir. Ölümle bitecek olan bu kısa dünya hayatında yapmış olduğumuz şeyler ahret yaşantımızı belirleyecektir. İşte bu gecelerin önemi ölüm akla geldikçe bir kat daha artmaktadır. Çünkü bu geceler fırsat gecesidir. Günahlarımız için Nasuh tövbesi edebilirsek ve bir daha yaptığımız hatalara dönmez isek, Rabbimizin rızası doğrultusunda yaşar isek Rabbimizin bizlere nice müjdeleri vardır. Allah-u Teala bir ayette şöyle buyurmaktadır.

"Rabbinizin bağışına, genişliği gökler ile yer arası kadar olan ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar (müttekîler, takva sahipleri) için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler ve insanları affedenlerdir. Allah, iyi davrananları sever. Yine onlar, çirkin (fâhişe günah) bir iş yaptıkları yahut kendilerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah'tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işlediklerinde (günahta) ısrar etmeyenlerdir."[4]

Kandil geceleri günahlarla kararmış gönüllerimize Rahmet kandillerinin yandığı gecelerdir.

Kandil geceleri İlahi ışığın hayatımızı aydınlattığı gecelerdir. Kandil geceleri günahlarımızdan arınmamız vesilesi ile manen ışıldadığımız gecelerdir. Kandil geceleri dualarımızın çokça makbul olması vesilesi ile hayatımıza yeni bir güneşin doğduğu gecelerdir. Bu gecelerden haberdar olalım. Bu gecelerin feyiz ve bereketinden azami şekilde istifade etmeye çalışalım. Paslanan kalplerimizi bu gecelerin hürmetine aydınlatmaya çalışalım. İlahi rahmetin kapanmadığı kapılardan içeri girelim. En Sevgilinin hürmetine Rabbimizin sevdiği kullar olmaya gayret edelim. Razı olunan ve razı olduğumuz bir hayatı yaşamak elimizdedir. Dünya ve ahret huzuru bizi beklemektedir. Yeter ki unutmayalım. Yeter ki uyumayalım. Manevi uykudan kalkalım. Kalplerimizin gözünü açalım. Yüzümüzü Rabbimize, O'nun dinine, O'nun kitabına ve O'nun Peygamberine dönelim. Hiç beklenmediğimiz anda yardımlar gelecektir. Sıkıntılarımız anında hafifleyecektir. Maddi ve manevi hastalıklarımız şifa bulacaktır. Dünyamız ve ahretimiz pür nur olacaktır.

Bu gecelere has ibadetler teşekkül etmek doğru değildir. Ancak bu gecelerin feyiz ve bereketinden istifade etme yolları da elbette gözetilmelidir. Öncelikle şu hususu vurgulamak isterim. Şaban ayı Peygamberimizin ayıdır. Bu ayda ve özellikle bu gecede Sevgililer Sevgilisine salat ve selam getirelim. Yüce Rabbimizi bir ayette şöyle buyurmaktadır.

 "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin."[5]

İstiğfar ve tövbede bulunmadan Beraatımızı alamayız.

Bu gecede Tövbe ve istiğfarda bulunalım.. Çünkü bu gecede Rabbimizin Efendimizin diliyle bizlere müjdesi var. Bu müjdeden yararlanmak için günahlarımıza, isyanlarımıza ve hatalarımıza tövbe edelim, bağışlanma dileyelim. Çünkü Yüce Allah tövbe edenin tövbesini kabul etmektedir. Hud süresi 3. ayette şöyle buyruluyor.

 "Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da O'na tövbe edin ki sizi belirlenmiş bir süreye (ömrünüzün sonuna) kadar güzel bir şekilde yararlandırsın ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum"

Bakmadan Geçme