Dünya şairi Nazım Hikmet bir şiirinde:
"Analara kıymayın efendiler."Diye seslenir.
Görülüyor ki Anadolu'ya adını veren analarımıza kıyılmaya devam ediyor.
Berfo ana, 12 Eylül'de gözaltına alınan ve 33 yıldan bu yana aranıp bulunmayan Cemil Kırbayır'ın annesiydi.
Berfo ana ülkemizdeki faili meçhullerin, kayıplara karıştırılan insanlarımızın sesi oldu. Yaşlı yüreğini dimdik yaparak 12 Eylül'ü keskin yüzlü bir baltaya dönüştürüp devrimcilerin boynuna indirenlerin karşısına dikildi.
Günün birinde AKP Milletvekili Zafer Üskül oğlunu her yerde arayan Berfo anaya oğlu Cemil'in işkencede öldüğü haberini verdi. Kanlı gözyaşları döktü ihtiyar ana. Ancak mücadelesine devam etti bu kez işkencede öldürülen oğlunun kemiklerini istedi devletten. Bir mezarı olsun istedi Cemil'in...
Kahrından hastalandı, barsak kanseri oldu ve 105 yaşındaki Berfo ana gözlerini hayata yumdu. Yüreğinde kaybedilmiş, yokluğa salınmış oğlunun hasretiyle gitti. Ama son nefesini verene kadar iki eli devletin yakasındaydı. Ve ölümünden sonrada iki eli devletin yakasında olmaya devam edecek. Çünkü geride yürek burkan bir vasiyet bıraktı. Bu vasiyeti artık devletindir. Devlet Berfo ananın vasiyetini yerine getirmek zorundadır.
Bakın vasiyetine ne diyor Berfo ana:
"Artık ölmek istiyorum ama oğlumun kemiklerini görmeden onun mezarında dua etmeden gözlerim açık gidecek. Başbakan bana söz vermişti, oğlumun kemiklerinin gömüldüğü yeri bulacaktı. Onun sözünü tutmasını bekliyorum. Vasiyetimdir Cemil'in nereye gömüldüğü bulunmadan ölürsem, beni gömmeyin, cenazemi kaldırmayın, oğlumla birlikte aynı mezara gömülmek istiyorum. kaybedilen oğlu Cemil'in arkadaşı Görseniz oğlum nasıl babayiğitti. Kars'ta başlık parasının kaldırılması için çalışmıştı. Köylülerin süt paralarını sömürenlere karşı çıkıyordu. Orman kaçakçılığının engellenmesi için çaba harcıyordu. Oğlumu öldüren Mehmet Hayta, Selçuk Ayyıldız ve Zeki Tunçkolu adlı polislerdir. Kocam İsmail Kırbayır yıllarca onların yargılanması için dilekçe verdi, bu yolda 1991'de öldü. Oğlumu öldürenlere sesleniyorum, ölmek üzereyim Allah rızası için oğlumun kemiklerini bana versinler."
Berfo ana gibi ülkemizde çok ana var. Kınalı yavrularından ayrılmış analar. Devlet belki de Berfo ananın dileğini kutsal bir vasiyet olarak değerlendirir ve oğlunun toprak olmuş bedeninden geri kalanlarını onun ayakuçlarına gömer. Daha ötesi Berfo ana gibilerin derdine derman, sorunlarına çözüm bulur.
Ve anlarız ki Berfo anaları için çaba gösteren Devlet ana ya da devlet baba vardır bu ülkede.
Nazım Hikmet, Bulutlar adam öldürmesin şiirini şöyle sürdürmüştü:
"Analardır adam eder adamı
Aydınlıklardır önümüzde duran
Sizi de bir ana doğurmadı mı
Analara kıymayın efendiler
Bulutlar adam öldürmesin"
