Bilici: İşi ehline teslim edeceğiz
Gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi İpekyolu Belediye Başkan Adayı Mehmet Bilici, 'Siyasi görüşünü işine, hizmet birimine yansıtmadığı sürece hiç bir personeli hiçbir şekilde bulundukları makamlardan uzaklaştırmayacağım. Bu kenti bu kentin çocuklarıyla yöneteceğiz. DEM Parti döneminde Diyarbakır'dan, Şırnak'tan, Bingöl'den farklı farklı yerlerden buraya müdürler, elemanlar getirildi. AK Parti döneminde, Trabzon'dan, Kayseri'den, Erzurum'dan, Elazığ'dan personeller getirildi. Bu memleketin evlatları ölmüş mü? Her gelen burada istediği keyfiyeti uygulayabiliyor. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bu kenti, bu kentin çocuklarıyla yöneteceğiz. İpekyolu'nda kimsenin siyasi görüşüne bakmadan, işi ehline teslim edeceğiz' dedi.
Vansesi Gazetesi'nden Burhan Ergin'in haberine göre 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimler için seçim çalışmalarını sürdüren Yeniden Refah Partisi İpekyolu Belediye Başkan Adayı Mehmet Bilici, Elite World Otel’de basın mensupları ve muhtarlarla bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.
“MEMLEKETİMİZ SORUNLARLA BOĞUŞUYOR”
Van’ın birçok sorunu olduğunu belirten Bilici, “Normal şartlar altında emekli olduktan sonra Ege’de bir tatil beldesine yerleşip, hayatımı orada sürdürebilirdim. Ama icra makamını çocukluğumdan beri çok seviyorum. Beni milletvekili yapsalar, belki milletvekilliğinden bu kadar haz almayacağım. Ama belediye başkanlığı benim için bir aşktır, bir tutkudur. İnsanlara birebir dokunup, onların dertleriyle dertlenmek benim mutluluk duyduğum farklı bir güzelliktir. Yıllardan beridir 3 klasör dolusu çalışmam var. Türkiye’nin her iline gittiğimde veya yurt dışı seyahatlerimde, görmüş olduğum güzel çalışmaları Van’a nasıl uyarlayabilirim, ileride Van’da belediye başkanı olduğumda bu çalışmayı Van’da yapabilir miyim? Diye kendimce onları projelendirdim. Yeri geldiğinde nasip olursa onları da hayata geçireceğiz. Van’a sevdamız ve tutkumuz olduğu için aday olduk. Bu kentte doğmuş, büyümüş bir insan olarak, muhtemelen ölümümüz de burada olacak. Çünkü bırakıp gitmiş olsaydık, diğerleri gibi bu kenti terk edip kaçabilirdik. Ama biz bu kenti bırakmadık. Bu kente hizmet etmek adına buradayız. Bu kenti 20 yıldır dövüyorlar. 20 yıldır her gelen bizi dövüyor. Devletin istatistik açıklamalarına göre 81 il içerisinde Kocaeli birinci iken, Van son sırada yer alıyorsa, birilerinin bu kentin derdiyle dertlenmesi gerekiyor” dedi.
“ERBAKAN HOCANIN AÇTIĞI FABRİKALAR KAPATILDI”
Bilici açıklamasının devamında, “10 yıldır büyükşehir statüsüne geçen bu kent, kayyumlarla yönetiliyor ve iki parti arasına sıkıştırılmış. HDP veya yeni adıyla DEM Parti, bütün Kürtlerin oyunu bir şekilde milliyetçilik adı altında ‘oyunuzu kendinize verin’ söylemiyle yıllardır topluyor. AK Parti ise bıkmadan, usanmadan bunlara kayyum atıyor. Bu halk, 20 yıldır en son sırada olmayı neden hak etti? Mademki bu halk oyunu kendisine verdiyse, DEM Partililer neden bu kentte istihdamın yok olmasına göz yumdular. İnsanların sosyal yardımlaşma vakfı önünde dilenci durumuna düşürülmesine neden göz yumdular. Bir kilo et alabilmek için, Et ve Süt Kurumu Şubesi’nin önünde 1,5 kilometre kuyruk oluşturmalarına neden müsaade ettiler? Rahmetli Erbakan Hoca 11 aylık hükümeti süresinde Van şehrinde 10 tane fabrika kurdu. Birçok insan güldü ve alay etti. Hoca gittiği her yerde temel atıyor diye. Attığı temeller, kundura fabrikası, yem fabrikası, yün iplik fabrikası, süt fabrikası, şeker fabrikası, bulgur fabrikasıydı. Bu fabrikaların tamamının temeli onun zamanında atıldı. Onun zamanında faaliyete girdiler. Sonrasında devlet yetkilileri buraları arpalık olarak görmeye başladı. Her milletvekili veya seçime giren insan, aşiret reislerine, oy potansiyeli olan yerlere vaatlerde bulundular. ‘Bana oyunuzu verin 10 tane gencinizi işe alayım’ dediler. Arpalık durumuna getirilen, KİT diye nitelendirilen ve 100 kişiyle çalışması gereken bu fabrikalar bir anda 500 çalışana ulaştı. Sendikalar aracılığıyla verilen yüksek maaşlarla, bu fabrikalar zarar eder bir duruma getirildi. Sonrasında bu fabrikaları satarak yok ettiler” diye konuştu.
“ÜRETEN İNSAN OLSUNLAR DİYE YOLA ÇIKTIK”
Üretime önem verdiklerini belirten Bilici, “İstihdam yok, işsizlik had safhada, insanların tek ümidi herhangi bir hastanede veya herhangi bir kurumda asgari ücretle işe girmek. Üretmeyen, kendi kendine yetmeyen bir şehir haline geldik. Köyleri geziyoruz ve görüyoruz. Ama emin olun köylerin hiçbirinde artık köy yoğurdu yok. Köy yumurtası yok. Ekmek pişirilmiyor. Köylerde üretim bitmiş. Hiçbir köylünün evinde artık eksisi gibi kendi ürettikleri ürünler yok. Bu bizim acı gerçeğimizdir. Köyler boşaltıldı, gençlerimiz batıya, metropollere göç ettiler. Metropollere göç eden gençlerimiz, tahsillerini tamamlayamadıkları için, kalifiye eleman olamadıkları için, herhangi bir vasıfları olmadığı için tamamen pis ve kirli işlere yönlendirildiler. Batıda artık bizimle alakalı geçmişte var olan algı yok oldu. Eskiden Doğululara namusunuzu teslim edin, gözünüz arka kalmasın. Ama şimdi tamamen hırsız, yan kesici, kabadayı, pis işlerle uğraşan algısı oluşturuldu. Gençlerimizin bir daha böyle anılmaması için bu yola çıktık. Bu gençlerimizin kendi toprakları üzerinde hayatlarını idame ettirmeleri için biz bu yola çıktık. Bu kentteki çocukların üreten insan olmaları için biz bu yola çıktı. Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na muhtaç olsunlar diye değil. Et Balık Kurumu’nun önünde 1 kilo et alabilmek için kuyruğa girsinler diye değil. Üreten insan olsunlar diye yola çıktık” ifadelerini kullandı.
“VAN’IN 5 YIL DAHA KAYBETME LÜKSÜ YOK”
Vanlılara alternatif sunduklarını belirten Bilici, “Bozulan neslimizi düzeltmek, helal para kazanmak için çaba sarf eden bir gençlik oluşturmak için biz bu yola çıktık. Bizim neslimiz artık kötüyü örnek almasın istiyoruz. Üreten, saygıda kusur etmeyen, değerlerine bağlı bir gençlik oluşsun diye biz bu yola çıktık. Nihayetinde bu kentin milletvekili olmayacağım. Bu kentin büyükşehir belediye başkan adayı da değilim. Ama ben bu yola çıkarken, ünlü filozofun dediği gibi, ‘önce kendini düzelteceksin, sonra dünyayı düzelteceksin’ felsefesi ile hareket ederek bu yola çıktım. Kendimi düzelttiğime inandım, çevremi ve belediye başkanı olacağım İpekyolu’nu düzeltmek, sorunlarını çözmek için yola çıktım. Sorunlarımız belli, çözümü de belli. Ama çözüm noktasında maalesef siyasetçilerin sürekli yapmış olduğu şey şudur; vaatlerdir. Vaatler yine havada uçuşuyor. Bütün billboard, raket ve afişlerde vaatler havada uçuşuyor. Evet, vaatler güzeldir, ama tutulursa güzeldir. Siyasetçiye güvenin olduğu dönemde güzeldir. Fakat şu anda maalesef siyasetçiye güven kalmamış. Siyaset yapan insanların, seçim öncesi vermiş oldukları sözlere güvenerek ertesi gün müracaata giden insanlara, ‘bana inanmasaydınız’ diyebiliyorsa, bugün aynı insanların kalkıp vaatte bulunmaları, abesle iştigal bir olaydır. Kandırmak artık bir sanat haline dönüştüyse, bu sanatın oyuncusu konumunda olan adaylara veya siyasetçilere de hesap sormak sizin elinizde. Eğer ki şu anda hâlihazırdaki durum güllük, gülistanlık ise, Van’ın herhangi bir sorun ve sıkıntısı yoksa, lütfen hemen buradayken bana söyleyin. Sana gerek yok ve geç yerine otur deyin. Değilse eğer, Boğaz Köprüsü’nün girişinde bir yazı var. ‘Köprüden önceki son çıkış’ diye. Evet değerli dostlar, bu köprüden sonraki son çıkışımız. Şayet bu köprüdeki son çıkışı kaçırırsanız, köprünün karşısına geçip, İstanbul’daki Bebek’ten, Oktaköy’den dönüş yapıp, gelmeniz gerekecek. Bu da size 5 yıla mal olacak. Bir 5 yıl daha kaybetmek sizler için uygunsa, bir şey demiyorum” şeklinde konuştu.
“NORMAL BİR ADAM DEĞİLİM”
Bilici, “Ama kendi adıma söylüyorum. Ben normal bir adam değilim. Normal bir adam olsaydım bugün bu işe talip olmazdım. Benim yapmış olduğum iş donkişotluktur. Yel değirmenleri ile kavga etmektir. Kolay kolay böyle deli adam çıkmaz. %60 DEM’in, %40 AK Parti’nin oy aldığı yerde, benim partim %3’ oy almış. %3’e talip olmuşum ve halkın huzuruna çıkmışım. Ben isterim ki, kimsenin ayağına gidip oy talep etmeyeyim. Sizler bana gelin. Niye gelin biliyor musunuz? 20 yıldır iki partinin arasına sizi hapseden bu zihniyetin karşısına bir deli çıkmış, o delinin cesaretlendirilmesi noktasında, ‘yürü be kardeşim kim tutar seni’ demeniz gerekirken, onların yanında duruyorsanız, eyvallah diyorum. Benim tek vaadim şudur; sizlerin mutluluğu için, çocuklarınız ve torunlarınıza güzel bir gelecek oluşturmak için bu yola çıktım. Ben inanıyorum ki keyfim, sefam olmayacak. Ben öyle koruma ordularıyla, zırhlı araçlarla dolaşan bir belediye başkanı olmayacağım. Allah nasip ederse, seçimden sonra kravatımı dahi çıkarıp, köyünüzde, mahallenizde, sokak sokak sizlerle dolaşarak, dertlerinize deva olup, belki gecenin yarısında evime gideceğim” dedi.
“DEVLETİN MALI BEYTÜLMALDIR, KİMSEYE PEŞKEŞ ÇEKMEYECEĞİZ”
Devletin malını kimseye peşkeş çekmeyeceklerini kaydeden Bilici, “Bizim vaatlerimiz yok. Biz yapmak istediklerimizi ve yapacaklarımız hakkında bilgi vermek istiyorum. Belediyemizi şeffaf ve adil bir anlayışla yöneteceğiz. Tüm işe alımlar ve ihaleler belediye resmi sayfasından ilan edilerek yapılacak, asla gizli kapılar arkasında görüşmeler olmayacak. En son İpekyolu Belediyesi, çok zor durumda kalmıştı. Bütün işler durmuştu, bütün işler aksamıştı. Dosyalar, evraklar kalmıştı. Millet eleman olmadığından dolayı dışarıda perişan bir durumdaydı. Onların imdadına seçime 1 ay kala 247 kişi aldılar ve herkes rahatladı. İşler artık güllük, gülistanlık oldu. Allah’ın izniyle ne kuralarda aynı insanın ismi iki defa çıkacak, ne de birilerinin yakınları veyahut yandaşları keyfi bir muamele ile işe alınmayacak. Belediyelerin personel gideri %40’ı geçemez, fakat halihazırda İpekyolu’nun personel gideri yüzde %115’tir. Gelen paranın tamamı kullanılsa dahi, personelin gideri karşılanmıyor ve bir sonraki aya borçlu giriliyor. Bizim kimseye diyet borcumuz yok. Benim yönetimimde herhangi bir müteahhit veya herhangi bir hortumcu yoktur. Hepsi kendisini bu davaya vakfetmiş, kıymetli insanlardır. Bizim hortumcu, vurguncu, kapkaççı sponsorumuz da yoktur. Devletin malı beytülmaldır, kimseye peşkeş çekmeyeceğiz” dedi.
“ADAMA MASA OLUŞTURMAM, MASAYA ADAM OLUŞTURURUM”
İşi ehline teslim edeceklerini belirten Bilici, “İş her zaman ehline verilecek. Asla adamcılık ve ayrımcılık yapılmayacak. Mevcut çalışanları ülkesine, kentine, işine ihanet etmediği sürece en üst makamlara getirmekten imtina etmeyeceğim. Siyasi görüşünü işine, hizmet birimine yansıtmadığı sürece hiç bir şekilde bulundukları makamlardan uzaklaştırmayacağım. Bu kenti bu kentin çocuklarıyla yöneteceğiz. DEM Parti döneminde Diyarbakır’dan, Şırnak’tan, Bingöl’den farklı farklı yerlerden buraya müdürler, elemanlar getirildi. AK Parti döneminde, Trabzon’dan, Kayseri’den, Erzurum’dan, Elazığ’dan personeller getirildi. Bu memleketin çoğu ölmüş mü? Bu kentin çocukları o kentlerin herhangi birinde işe alınır mı? Gördünüz mü, duydunuz mu böyle bir şeyi? İşte sahipsiz memleket dedikleri şey budur. Her gelen burada at’ını oynatabiliyor. Her gelen burada istediği keyfiyeti uygulayabiliyor. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bu kenti, bu kentin çocuklarıyla yöneteceğiz. İpekyolu’nda kimsenin siyasi görüşüne bakmadan, işi ehline teslim edeceğiz. Ben adama masa oluşturmam, masaya adam oluştururum. O masaya hakkını verecek adam oturacak. Hiçbirimizin yakını oraya oturmayacak. Çünkü bu kentin buna çok ihtiyacı var. Adamcılık, torpil, adam kayırma, maalesef bu kenti artık yaşanılmaz bir hale dönüştürdü. Şayet bende aynı işi yapacaksam, bana ne gerek var, mevcut olanlar zaten bu işi benden çok çok daha iyi şekilde yapıyorlar” diye konuştu.
“BU KENTE YAKIŞIR BİR İPEKYOLU OLUŞTURACAĞIZ”
Bilici, “Sokaklar ve caddeler bir şehrin aynasıdır. O nedenle şık caddeler ve butik sokaklar yaparak, şehrin her noktasını düzenli, şık ve pırıl pırıl yapacağız. Van’daki yollar artık yama tutmaz bir hale gelmiş. Biz bu şehirde çıtayı çok düşürdük. Yol yapan, kaldırım yapan, çöpümüzü alan belediye başkanlarını artık çok çalışan, başarılı belediye başkanı olarak görmeye başladık. Aslında bu bize lütuf değil, bu onların asli görevidir. Belediye başkanının yapması gereken işlerdir. Ama öyle bir duruma geldi ki, ‘yolumuzu yapsın artık başka bir şey istemiyoruz, çamur pislik kalksın başka bir şey istemiyoruz’ der duruma geldik. Çıta çok düşürüldüğü için buna razı olur hala geldik. Biz bu kentte hakikaten nefes aldıracak yeni imar alanları oluşturacağız. 2 sokak arasına, 2 cadde arasına sıkışan bu kenti, yıkıp yeniden yapma şansımız yok. Ama şehri ferahlatıp, geniş bir alana yayabiliriz. Buna da öncelikli olarak İpekyolu Hizmet Binasından başlayacağız. Belediye hizmet binası için şu anda çok yüksek miktarda kira veriliyor. Belki birkaç yıllık kirasıyla İpekyolu kendisine yeni bir hizmet binası yapabilirdi. Fakat kiralık binada oturmayı tercih ettiler. Eğer biz belediye başkanı seçilirsek, kalmışsa belediyeye ait bir parça satılmamış arsa, o arsalarımızda uzak, yakın olması önemli değil, şehrin nefes alacağı bir yere belediye hizmet binamızı yapacağız. Bütün sosyal tesisleri de artık şehrin merkezine yığmayacağız. İpekyolu’nun Erçek’e kadar sınırı var. Biz her noktaya dokunacağız. Her noktayı İpekyolu’nun hizmetlerinden yararlanır, güzel caddelerle, sokaklarla, mimarisiyle güzelleştirip, bu kente yakışır bir İpekyolu oluşturacağız” ifadelerini kullandı.
“İNSANLAR BİRBİRİNE YEMEĞE DEĞİL, ÇAYA BİLE GİDEMİYOR”
Ekonomik sorunlara değinen Bilici, “Büyük mahallelerimize kapalı semt pazarları kurulacak. Pazar alış verişlerimizi daha düzenli ve rahat yerlerde yapacağız. Bununla alakalı mahalle aralarında kurulan semt pazarlarını gezdiğimizde üzücü olaylarla karşılaştık. Pazardaki esnaflarımız ekmeklerini zor şartlar altında kazanıyor. Kapalı pazar alanları oluşturacağız. Onlara elektrikli ısıtıcı imkânı da sunacağız. Bu da belediyenin onlara ikramı olur. Onlardan herhangi bir elektrik ücreti de talep etmeyeceğiz. Nihayetinde yapılan vurgunların, talanların yanında bu devede kulak dahi değildir. Maaşsız ev kalmayan bir İpekyolu vadediyoruz. Herkesi işe alacağımı söyleyemem, fakat gerek belediyemizde oluşturacağımız imkânlar ile gerekse öncülüğünü yapacağımız sahil bandındaki termal otellerle hem turizme katkı sunacak hem de gençlerimize iş imkânı oluşturacağız. Ama bu sözü net veriyorum, maaş girmeyen ev kalmayacak. Herkese 3 bin lira para verilecek, her emekliye 5 bin lira verilecek, her öğrenciye 10 bin lira para verilecek diye vaatler veriliyor. Bu vaatleri veren DEM Parti değil, diğere iktidar olmayan partiler de değil. Bu vaatlerde bulunan parti iktidar partisidir. Elinizi tutan mı vardı? Bu insanlar bugüne kadar bu kentte yaşamıyor muydu? Bu kentteki insanlara, bu vaatlerin sizler tarafından çok öncesinden verildiğini unuttunuz mu? Halen vaatlerle bizi avutmaya çalışıyorlar. Emeklilerin maaşı 7 bin 500 TL’den, 10 bin TL’ye çıkarıldı. Bugün Van’da 10 bin TL’den aşağı kira mı var? Bu emeklilere reva mı? Yaşlı insanların lavabo ihtiyacı fazla olur. Bugün lavabo ücreti 5 ile 10 TL arasındayken, bu insan çarşıya çıktığında 3 kere lavaboya gitse 30 TL yapıyor. Ayda bin TL bunun lavabo parasına yetmiyor. Sonra kalkıp vaat veriyorlar. Artık insanlar birbirine yemeğe değil, çaya bile gidemiyor” dedi.
“MAHALLELERİMİZİN SORUNLARI HIZLI BİR ŞEKİLDE ÇÖZÜME KAVUŞACAK”
Bilici seçimleri kazanması halinde sorunları hızlı bir şekilde çözüme kavuşturmak için çalışacağını belirterek, “Nisan’dan sonra tekrar emeklilere ve çalışanlara iyileştirme yapılacakmış. Biz bu kentin, bu ülkenin evlatlarıyız. Bizler hepimiz vatanseveriz. Vatanımız için aylarca aç kalmak babında olsa, fedakârlık yapacak insanlarız. Ama biz çalışan, emek veren, emekli, garip gurebaya gelince tefe-tüfe, birilerine gelince açık büfe, kusura bakmayın bu olmaz. Bu adalet değildir, böyle bir adaleti kabul etmiyoruz. Açık büfeyse, bu ülkenin bütün evlatlarına açık büfe uygulanmalı. Birilerine ayrımcılık yapılırsa, kusura akmayın artık sizin vaatlerinizin bir geçerliliği kalmamıştır. Bir diğer vaadimiz, imar mağduru olmayan bir İpekyolu oluşturacağız. Kimse imar mağduru edilmeyecek, imar ayrıcalığı hiç kimseye tanınmayacak. Düzenli şehir, düzenli yapı planlaması yapılacak. Hiç bir zümreye diyet borcumuz olmayacağı için kentin imarını kişiye özel değil, şehre özel olacak şekilde belirleyip uygulayacağız. 18. Madde uygulaması maalesef bu şehirde insanları birbirine kırdırdı. Ciddi mağduriyetler var. Refah Muhtarlar Merkezi oluşturacağız. Öncelikle muhtarlarımızın en büyük sıkıntısı olan ofis bulma ve ihtiyaçlarını giderme sorununu çözüyoruz. Oluşturacağımız muhtarlar merkezi ile tüm mahallelerimizin muhtarlarına birer oda tahsisi yapıp, sekreterya kurulacaktır. Böylelikle muhtarlarımız hem tek merkezde olup hem de yer sıkıntısı ve sekreterya sıkıntısı yaşamayacaklardır. Ayrıca muhtarlar mahallelerimizin sorun ve sıkıntılarını bizlere daha çabuk ileteceği için muhtarlarımıza önem veriyoruz. Muhtarlarımız ile her ay yapacağımız düzenli toplantılar ile mahallelerimizin sorunları hızlı bir şekilde çözüme kavuşacak. Muhtarlar bizim için çok kıymetlidir. Sorunları hep birlikte çözeceğiz. Dün dündü, bugün bugündür zihniyetinin hâkim olduğu bir yönetim anlayışı olmayacak” dedi.
BİLİCİ’DEN İHTİYAÇ SAHİPLERİNE DESTEK SÖZÜ
İhtiyaç sahibi ailelere destek vereceklerini belirten Bilici, “İlçemizdeki okulların bakım, onarım ve temizliklerine yardım edeceğiz. Eğitim sektörünün içinden gelen biri olarak sorun ve sıkıntıları en iyi bilen kişilerdenim. İlçemizdeki tüm okulların sorunları ile ilgileneceğiz. Merkez mahallelerimize Refah Kadın ve çocuk merkezleri kurup çalışan veya çalışmayan kadınlarımızın kreş dışında özel ihtiyaçlarını karşılamak için kısa süreli çocuklarını teslim edecekleri uzman ekiplerden oluşan ücretsiz bir birim oluşturacağız. Bu merkezlerde ayrıca kadınlarımızın kendi özel ihtiyaçlarını ve dinlenmelerini sağlayacak alanlarda oluşturacağız. Tüm emeklilerimize bayramlarda nakdi yardımda bulunacağız. Günümüz şartlarında en mahrum bırakılan emekli büyüklerimize belediyemiz tarafından nakdi destekte bulunacağız. Biz bir limit belirtmiyoruz. Çünkü halihazırda belediyemizin kaynaklarının, borçlarının, dokümanı yapılmamış. O günkü şartlar altında durumumuz ne olur, ona göre bakacağız. Ama bunu taahhüt ediyorum. Devlet ne verdiyse daha fazlasını vereceğiz. Devlet 3 bin veriyorsa, biz 3 bin 500 TL vereceğiz. Evde bakım hizmetleri birimi, ihtiyaç sahibi aileler birimi ve öğrenci burs birimi gibi birimler kurularak evde bakım ve temizliğe muhtaç vatandaşlarımıza, ihtiyaç sahibi hemşerilerimize ve öğreniminde maddi zorluk çeken öğrencilerimize destek olacağız. Özel gereksinimi olan kardeşlerimiz her zaman değerlimiz olacaktır. Belediye bünyesinde kurulacak birim ile engelsiz yaşam alanları oluşturulacak ve en önemlisi engelsiz taksi özel aracı ile hastane, havalimanı ve otogar gibi yerlere ücretsiz ulaşımlarını Sağlayacağız. Ayrıca bünyemize alacağımız ambulanslar ile ilçemizdeki kırsalda bulunan mahallelerimize ambulans hizmeti sunacağız. Van’da su faturaları son zamanlarda yapılan zamlarla beraber neredeyse elektrik ve doğalgaz faturalarını geçti. Bu sıkıntıları gidermek için VASKİ’yle gerekli görüşmeleri yapacağız. İndirim yapmazlarsa İpekyolu ilçesinde oturan her vatandaşımız su faturasını getirdiğinde, yarısını belediye olarak biz karşılayacağız. İlçemizde bulunan küçük ve orta ölçekli esnafımızın çekeceği banka kredilerine biz kefil olacağız. Kimseden kefillik beklemek zorunda bırakmayacağız. Her zaman esnafımızın yanında olacağız. Eğitimin ve öğrencinin her zaman yanında olacağız. Her aileden bir öğrencimizin kırtasiye ihtiyacı ve okul üniformasını biz karşılayacağız. İlçemize bağlı tüm tarlaların toprak analizi yapılarak o toprağa uygun en verimli mahsullerin tohumunu biz karşılayacağız. Ayrıca belediyemiz bünyesine alacağımız traktör ve biçerdöver makinalarını ücretsiz bir şekilde çiftçimizin hizmetine sunacağız. Köylerimizi yeşillendireceğiz ve ağaçsız bırakmayacağız. Her noktada üreten köylüler olacak” ifadelerini kullandı.
“TAYYAR DABBAĞOĞLU GİBİ HALK SEVDALISI BAŞKAN OLMAK İÇİN BU YOLA GİRDİK”
Bilici, “Son zamanlarda şehrimizin çilesi olan trafik sıkışıklığı ve araç park sorunu vahim bir durum almıştır. Yapılacak planlama ve yol çalışmaları ile trafik sorununu ortadan kaldıracağız. Ayrıca mevcut binalara yapılacak analizler sonrası uygun olan binalarımızın alt kısımlarına otoparklar oluşturulacak. Bunun yanı sıra mekanik katlı park sistemleri ve belediyemize ait boş alanları katlı otopark yaparak park sorununu ortadan kaldıracağız. Parkomat uygulamasının kaldırılması gerekiyor. Biz bu uygulamaya son vererek, caddelerimizi ferah bir duruma getireceğiz. Trafiğin seri bir şekilde akmasını sağlayacağız. Van’ın sokakları ve caddelerinde ciddi trafik sorunu var. İlçemizde yeni evlenen tüm genç çiftlerimize yeni ev hediyesi olarak nakdi yardımda bulunacağız. Bu kardeşlerimize mutlak süratle katkıda bulunacağız ama belediyenin bu kadar borçlu olduğu bu dönemde bunun limitini de belirtmiyoruz. Belediyenin ciddi anlamda borçları var. Biz diğerleri gibi söz verip tutmayanlardan olmayacağız, verdiğimiz sözleri tutacağız inşallah. Beni özel ve resmi günler haricinde takım elbiseyle göremeyeceksiniz. Günlük kıyafetlerim ile koruma ordusu olmadan halkımın arasında her sokakta, her mahallede olacağım. Halkından korkan bir zihniyetin, halkına nasıl hizmet edebileceğine de akıl sır erdiremiyorum. Halkın sağlığıyla uğraşan, vatandaşımızın cebine göz diken hiç bir yapılaşmaya göz açtırmayacağım. Biz bir dönemlik başkanlık yapıp vurgun peşinde olanlardan değil, efsane Tayyar Dabbağoğlu gibi halk sevdalısı başkan olmak için bu yola girdik” diye konuştu.