BİLİM İNSANINDAN ÇARPICI VAN BALIĞI AÇIKLAMASI

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Regaib Oğuz Van Balığı'nın Üreme Göçünü bilimsel olarak ele aldı. Doç. Dr. Oğuz, 'Van balığı iç su balık üretiminde sazandan sonra gelen, yılda yaklaşık olarak 10.000 ton avlanan bir balık türüdür. Bölgeye kattığı ekonomik değer yanında ucuz ve önemli bir protein kaynağıdır' dedi.

Konu ile ilgili açıklama yapan Oğuz,  Van  balığı  iç  su  balık  üretiminde  sazandan  sonra  gelen, yılda  yaklaşık olarak  10.000  ton  avlanan  bir  balık  türüdür.  Bölgeye kattığı ekonomik değer yanında  ucuz ve  önemli  bir  protein  kaynağı olduğunu belirtti. 

Van Balığı’nın Üreme Göçünü bilimsel olarak  değerlendiren Van YYÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Regaib Oğuz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Van Balığı; her sene  mevsim sıcaklıklarına bağlı  olarak  Nisan ve  Temmuz  ayları  arasında  Van  Gölü'nden,  göle dökülen tatlı sulara göç etmektedir.

Bu süreç Van Balıkları için oldukça zorlu   bir dönemdir.  İçerdiği ekstrem koşullar nedeniyle sınırlı sayıda canlının yaşayabildiği göl  ortamında hayatta kalan Van Balıkları üreyebilmek için mutlaka tatlı sulara ihtiyaç duyarlar.

Gölün oldukça yüksek pH’ı  ve  tuzlu  suyu  Van Balığının  larvalarının  gelişimi  için  uygun  değildir.  Su sıcaklığının artması ile üreme göçüne başlayan balıklar direkt olarak tatlı suya giriş yapamazlar.

Bunun nedeni göl yaşamı için uygun vücut yapılarının tatlı suya  alışması için bir  takım değişimleri gerçekleştirmesidir.  Van Gölünün bazik,  yoğun iyon içeren acı suyundan direkt olarak tatlı suya geçen balıklar saatler içerisinde ölürler. Van balıklarının  solungaç,  sindirim  kanalı  ve  böbreklerinde  hem  hücresel  hem  de moleküler  düzeyde  değişimlerin  gerçekleşmesi  gerekmektedir. 

Bu nedenle akarsuların göle  karıştığı  bölgelerde  sürüler  halinde  dolaşarak  bu  değişimleri gerçekleştirirler.  Daha sonra tatlı  suya  sürüler  halinde  geçen  balıklar  akıntıya karşı  ilometrelerce mesafeyi yüzerler. Van  balıkları bu süre içerisinde dışarıdan besin almazlar. 

Balık bu dönemde kuşlar,  su  yılanları ve  insanların avlanma baskısına  maruz  kalır.  Hatta tatlı suya girdiklerinde bazı parazit canlılara da maruz kalabilmektedir. Bu  sayılan  pek çok  stress koşulu üreme göçünü  olumsuz etkilemektedir. 

Yumurtalarını  taşlar  ve  bitkiler  üzerine  bırakan  Van  balıkları vakit  kaybetmeden  Van  gölüne  geri  dönerler.  Balıklar  dönüş  yolunda  bilinenin aksine tatlı  sulardan  Van  Gölüne  direkt olarak geçerler. Göl  ortamının  ekstrem şartlarına gösterilen hızlı uyum  Van balıklarını eşsiz kılmaktadır. Daha önce göle aşılanmaya  çalışılan  pek  çok  balık  türü  göl  ortamına  adapte  olamamış  saatler içerisinde ölmüştür.

Van  Balıkları'nın  tatlı  sularda  bıraktığı  larvalar  ebeveynleri  gibi  göl ortamına  hemen  dönemezler.  Su  sıcaklığına  bağlı  olarak  farklı  günlerde yumurtadan çıkan larvaların solungaç, böbrek ve sindirim kanalları farklılaşır ve gelişir.  Bu  organlarda  göl  ortamındaki  yoğun  iyonlara  maruz  kalındığında dengeyi  sağlayacak  klorid  ve  mukus hücreleri  gibi özel  hücrelerin gelişimi  ve dağılımı ile larvalar da göl suyuna adapte olabilecektir.

Üreme dönemi sürecinde nelere dikkat  etmeli Bu  süreçte  yoğun  sürüler  halinde  savunmasız  Van  balıklarının avlanmasının  önüne  geçilmelidir.  Van  balıklarının  yumurta  bıraktığı  alanların tahribiönlenmelidir.  Her araştırmacı ve sivil kuruluşlar tarafından belirtilen bu iki  maddenin  yanında  göl  ve  akarsu kirliliğine  de  dikkat  edilmelidir.  Göl çevresindeki  yerleşim  birimlerinden  göle  ulaşan  atıklar  önlenmelidir. 

Ayrıca üreme  döneminin  başladığı  zamana  denk  gelen  ziraai  faaliyetlerde  kullanılan pestisit  gibi kimyasalların  kullanımı  kontrollü  bir  şekilde  gerçekleştirilmelidir. Yapılan  çalışmalarda  Van  Gölündeki  bazı  kirleticilerin  seviyeleri  her  ne kadar Avrupa  ve  Amerikadaki  sucul  alanlara  kıyaslandığında  az  olsa da  bu  seviyeler bu aralar takip edilmelidir.

Van Balığı hakkında kısaca değinilen bu bilgilerin eldesin de pek çok bilim insanının  emeği  bulunmaktadır.  Muhakkak  ki  bir  türün  neslinin  devam  etmesi için koruma önlemleri şarttır.  Ayrıca  türün biyolojisinin iyi bilinmesi de balığın gelecek  nesillere  ulaşmasında  katkı  sağlayacaktır.  Van  balığının  korunmasında pek çok  kurum  özverili  bir  şekilde çalışmaktadır. Bu kurumlar  çerisinde gerek Van  Gölü  gerekse  balık  hakkında  yapılan bilimsel çalışmalara  maddi  destek sağlayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin önemli bir yer bulunmaktadır." 

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme