Bir hayatın öğrettikleri
Filmi izlerken önce şu soruyu sordum kendime Acaba kardeşime en son ne zaman şefkat gösterdim? İkinci soru ise bunca zorluğa ben olsam nereye kadar dayanabilirdim oldu.
Filmi izlerken önce şu soruyu sordum kendime; Acaba kardeşime en son ne zaman şefkat gösterdim? İkinci soru ise bunca zorluğa ben olsam nereye kadar dayanabilirdim oldu. Üçüncü soru, dördüncü soru derken film sizi tepeden tırnağa tüm hayatınızı, ailenizi, yaşamınızı, en ufak zorlukta hemen pes edip gittiğiniz anların basitliğini ve en acısı da ufak tefek şeyler için onca kırıp döktüğünüz insanlara ne çok yazık ettiğinizi yüzünüze çarpıyor. Dahası bir kişiye, bir olaya veya karşılaştığımız bir duruma peşin hüküm vermememiz gerektiğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Evet, yattığı yerden bile Türk sinemasına hayat veren Müslüm Gürses ve filmi 'Müslüm'den bahsediyorum. Hayatına dair bilgileri hepimiz az çok biliyorduk ama bilmediklerimiz de bu film de ortaya çıktı. Böyle bir senaryo ile karşımıza bir film çıksa bu kadarda olmaz der yerden yere vurur işin içinden çıkarız. Fakat anlatılanlar gerçek bir hayat hikâyesi olunca, insanı ister istemez etkiliyor.
İşin sinematografik yanını eleştirmek haddim değil. Fakat bir oteli kapatıp, yeni yetme mankenlerle, iğrenç espriler eşliğinde, üfürükten film çevirip rekorlar kıran yapımlara, sinemamızı mahkûm etmemek adına kesinlikle izlenip destek verilmesi gereken bir filmdir Müslüm. Zaten filmdeki oyuncular, küçük yıldızlar haricinde kendisini ispat etmiş yetenekli sinemacılardan oluşunca seyir zevki kendiliğinden artıyor. Ayla filminin yönetmeni ve senaristleri de devrede olunca ortaya güzel bir iş çıkmış. İddia ediyorum bu film Ayla'nın rekorunu da geçecek. Çünkü gişede tüm zamanların en iyi ikinci haftasını yakalayarak yükselen seyirci sayısı, filmin izlendikçe tavsiye edildiği hatta bir izleyenin bir daha izlediği bir yapıta dönüştüğünü ortaya koyuyor.