Bir şehri sevmek, aşka sebep aramaktır

Bir şehri sevmek ona dair her şeyi sevmektir gecesini, gündüzünü, gölünü, yağmurunu, karını, dağlarını her köşesinde var olan anılarını en önemlisi insanını sevmektir.

Bir şehri sevmek ona dair her şeyi sevmektir; gecesini, gündüzünü, gölünü, yağmurunu, karını, dağlarını her köşesinde var olan anılarını en önemlisi insanını sevmektir.

 

Bir şehri sevmek türküsünü, tandırında pişen ekmeğini, otlu peynirini, Van balığını kahvaltı sofrasını sevmektir.

 

Bir şehri sevmek yarınını da onunla birlikte başlayabilmeyi ona dair kurduğun hayallerini , dününü ve bugününü sevmektir. Bir adamı bıkmadan hayat boyu sevmek gibi bir şeydir bir şehri sevmek. Belki de şairin değdi gibi bir şehri sevmek aşka sebep aramaktır.

 

Ancak bir şehri terk etmek bir insanı terk etmekten daha zordur.

Bir şehirden ayrılmak zorunda kaldığınızda fark edersiniz ki o şehir sizin çok şeyiniz olmuştur. Ve anlarsınız ki bir şehri unutmak bir insanı unutmaktan daha kolay değildir. Kilometrelerce uzakta olsanız bile o şehre ait kokuyu zaman zaman ruhunuzda hissedersin. Hiç olmadık bir anda burnunuza bir iğde çiçeği kokusu gelir ya da yağmur sonrası toprak kokusunda hatırlarsınız, bir bardak çayda alırsınız o aromatik kokuyu. Bir ekmeğin buğusunda hatırlarsınız içiniz sızlayarak. İşte o anlar zamanın ruhunu çatlatan anlardır.

 

Bir şehri unutmak; sokaklarını, caddelerini bağını, bahçesini unutmaktır, çocukluğundan , gençliğinden vazgeçmektir.

 

Görmediğin, gitmediğin bir şehri sevmenin nasıl bir duygu olduğunu Van'a gönül vermiş, Van sevdalısı Balıkesirli yazar ve şair, emekli öğretmen Mustafa Keser'i tanıyınca anladım.

 

Hiç görmediği halde Van'ı bir Vanlı kadar doğru anlatan, Van'a büyük hayranlık duyan Vanlı dostu Mustafa Keser 2 Nisan Balıkesir, programında Van için yazmış olduğu şiirini coşkuyla okurken salondan büyük alkış almıştı. 

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme