Birleşmiş Milletler (BM)'in kararını yorumlamak...

Hastaya ilaç, iyileşir umuduyla verilir. Böyle durumlarda hasta da, yakınları da hep alınan ilaçların yararına inanır, gelecek için iyilik, güzellik düşler, düşünülür.

Hastaya ilaç, iyileşir umuduyla verilir. Böyle durumlarda hasta da, yakınları da hep alınan ilaçların yararına inanır, gelecek için iyilik, güzellik düşler, düşünülür.

 

Zaten karamsarlığa kapılıp gitmenin yaşamın hangi durağında  yer var ki?

 

ABD Başkanı Trump, Ortadoğu coğrafyasında sömürgeci kafaların kendilerine yeni sömürü alanları yaratmak için başlattıkları  savaş ortamının durulmasını/durmasını istemediği gün gibi ortaya çıktı.

 

Hastaya ilaç verilmedi, üstelik evi yakılıp/yıkıldı.

 

Müslümanlar katledilsin, sürülsün, evinden/yurdundan olsun, kimin umurunda...

 

Önemli olan, Batı'nın refah düzeyinin devamı...

 

"Kudüs emr-i vakisi" ABD Başkanı'nın hevesini kursağında bıraktı. İsrail'in yalnız başına girişemediği, cesaretlenemediği hukuksuzluğu; "Başkan Trump"un "güçlüyüm, yaparım!.." havalarına kapılıp; dünya kamuoyuna kabul ettiririm düşüncesi,  insanlık tarihine kara bir leke olarak yazıldı.

 

Kimi konulardaki tutum ve kararlarıyla eleştirilip, gelecek için  umut vermeyen Birleşmiş Milletler (BM) örgütü; Kudüs konusundaki kararıyla ABD'ye değil, Başkan Trump'a " Otur yerine!.." ihtarını çekerek; mazlum ulusların umut kapısı olduğunu gösterdi böylece.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme