Bizim bizden başka dostumuz yok

Her şey yolunda giderken ve olumsuz bir durum yokken aniden bir şeyler oldu. Doğa elden gidiyor diye insanlar günlerce sokaklarda sabahladılar. Neymiş efendim gezi parkında ağaçlar kesiliyor. Biz doğayı, ve doğada yaşayan canlı, cansız her şeyi insandan daha üstün görüyoruz ya, kendimizi tutamadık, önümüze ne çıktıysa vurduk, kırdık, biçtik, hakaret ettik. Demokrasi savunucusuyuz dedik,  demokrasiyi ihmal ettik,   ülke istila ediliyor, gavur bastı, kurtuluş savaşı veriyoruz denildi vs. oysa hepsi birer oyundu ve tarih boyunca bizleri oynattıkları gibi, bu seferde oynattılar. Oyuna geldik ve gavurun ekmeğine yağ sürdük, işin aslı bugün Mısır'da meydana gelen darbenin ilk ayağı Türkiye idi. Fakat başarılı olamadılar, rotayı  Mısır'a çevirdiler. Gayeleri demokrasi mi? Değil. Aldanmayın, uyanın artık, emperyalistlerin tek derdi Müslümanları birbirine düşürmek ve rant sağlamak. Müslüman kanı onlar için sudan ucuz, yoksa Suriye, Irak, Afganistan, Mısır,Libya ve bahar getirdikleri diğer Arap ülkeleri, insan canı, ABD için değerli olsaydı, Suriye'de bu kadar insan ölmez, Mısır'da seçim ile gelen yönetime darbe yapmazdı. Kötü yönetebilir, beceriksiz olabilir ama bunun cezası darbe değil, seçim ile devirmekti.
Arap baharı herkesin kulağına çok hoş geliyordu, oysa yıllar önce tasarlanmış ve projelendirilmiş bir senaryoydu. Rahmetli Erbakan hoca hep derdi, "gavurdan dost olmaz" diye. Sayın Başbakan, hocanın sözüne fazla kulak vermemiş olacak ki, gavuru hep dost bildi, dostça yanaştı. Hatta büyük Ortadoğu projesinin baş aktörlüğünü üstlendi, Amerikanın gazına gelerek, onca Müslüman kanı dökülmesine ön ayak olduk, üstlerimizi kullanmalarına müsaade ettik, en büyük diktatörün kendileri olduğunu anlayamadık. Esad'ın kuyruğuna takılmış gidiyoruz. Esat'ı tutan Amerika'dır, sen hala anlayamadın mı? Bu Amerika sevdalılığından vazgeç yoksa, zayıf halkayı yakaladığı an sıradayız. Dünyaya adalet getiriyoruz deyişlerine aldanmayın. Batsın emperyalist adalet.
Günün birinde, üç dost can arkadaş bir buğday tarlasına dalar ve tarlayı tarumar eder, tarla sahibi tarlaya geldiğinde bakar ki tarlada büyük zarar var, neden böyle yaptınız yazık günah, üç arkadaş karşısına dikilir, var mı bir diyeceğin ve tehdit eder adamı. Tarla sahibi; üç kişi ile baş edemeyeceğini anlayınca bir kurnazlık düşünür ve derki; sizin canınız sağ olsun, tarla size kurban olsun ve dost görünerek, sohbet etmeğe başlar, kısa bir süre sonra, iki kişiyi yanına alır ve der ki; bu adamı niye yanınıza aldınız bu sürekli sizin aleyhinizde, kuyunuzu kazıyor der ve adamı güzelce dövdürtür. Belli bir aradan sonra diğerine derki; biz geçmişten bu yana dostuz atalarımız dostça geçinmiş bu adam kim der ve ikisini kavgaya tutuşturur.  arkadaşını iyice döver ve kendiside güçsüz duruma düşünce, tarla sahibi alır derneği ve onu da  güzelce döver, adam der ki hani biz arkadaştık, tarla sahibi, evet siz güçlü iken biz dost olduk, şuanda ben güçlüyüm sizin dostluğunuza ihtiyacım yok der ve üçünü güzelce dövdükten sonra gönderir.
Emperyalistlerin durumu tarla sahibine benziyor. Yıllarca kardeş olduğumuz halde bizi birbirimize vurdurdular. Dostane ilişkilerimiz olan komşularımızla düşman ettiler. Biz güçlü iken dost göründüler artık uyanalım. Bizim bizden başka dostumuz yok, uyanalım artık. Sadece açılım lafı oldu, emperyalist kan emici vampirler paniğe kapıldı, otuz yıldır bizi birbirimize vurdurdular. Baktılar ki, Türler ve Kürtler kardeşçe kucaklaşacak, sabote etme uğraşına girdiler. Gezi olaylarını çıkardılar başarılı olamayınca, Mısır da kardeş kanı akıttılar. Zayıf olan Mısır, onlar için kolay lokma oldu. Mısır halkı birbirini vurmaya kalksın ki, İran Müslüman kardeşlere destek veriyor diye bahane uydurarak, insan hakları, demokrasi, adalet adı altında İran'ı hedef alsın, ya sonra…
Sağlıcakla kalın 
vanhaber, van, haber, van haber

Bakmadan Geçme