Çeşitli Yaş Gruplarındaki Çocukların Boşanmaya Karşı Reaksiyonları (2)
ÖNERİLER Çocukların birçoğu anne babalarının kendisi
yüzünden anlaşamadığını ve boşandığını düşünebilir. Bu nedenle ebeveynler
boşanma nedenlerini çocuklarına onların anlayacağı bir dille mümkünse birlikte
açıklamalıdırlar. Boşanmanın ne olduğunu ve boşanmadan sonra anne,
baba ve çocuğun yaşamında ne gibi değişiklikler olabileceği konusunda çocuğu
bilgilendirmek ve bilinçlendirmek gerekir. Yeni düzenlemelerle ilgili kararlar
alınırken çocuğun onayı alınmalı ancak çocuk karar verme sorumluluğu altında
ezilmemelidir. Boşanma sürecinde bakıcı, şehir veya ev
değiştirme gibi yaşantı değişiklikleri ertelenmelidir. Yaşanması zorunlu bazı
değişiklikler varsa, bunlara kademeli geçişler yapmaya gayret edilebilir. Çünkü
her değişim, olumlu da olsa ekstra çaba gerektirir ve çocuğunuz için hepsine
birden uyum sağlamak güç olabilir. Bu nedenle, boşanma sonrası çocuk, eşlerden
hangisiyle kalacaksa, o ve çocuk ailenin boşanmadan önce yaşadığı mekânda
yaşamaya devam etmelidir.
Evden ayrılan anne veya babanın çocuklarıyla birlikte geçireceği
zamanlar, gerçekleştirilebilir ölçüde ve periyodik olmalıdır. Çocukların anne
veya baba evden ayrılsa da ayrılanı düzenli olarak görebileceğini bilmeleri
güven duygusu kazanmalarına ve bu durumu daha kolay kabullenmelerine yardımcı
olabilir.
Söylenecekler kadar söylenmeyecekler de önemlidir. Çocuğa gereğinden
fazla bilgi vermek ve sindiremeyeceği kadar detayları anlatmaya kalkışmak onun
zihnini bulandırır ve sıkıntısını artırır. Konuşmaya başlarken keskin
ifadelerden kaçınılmalı daha yuvarlak ve genel ifadeler kullanılmalıdır.
Ayrılmanın nedenini açıklarken örneğin, baban başka biriyle yaşıyor diye söze
başlamak çocuğun bu olaya saplanmasına ve başka açıklamalarımıza kulak
vermemesine neden olur. Babanın başka biriyle yaşadığı ancak daha sonraki
konuşmalarda açıklanmalıdır. Ayrılığı izleyen ilk yıl taraflar açısından
“duygusal şok” dönemi olduğundan anne veya baba ikinci bir evlilik yapacaklarsa
bu dönemden sonra olursa daha iyi olabilir. Anne babalar birbirlerinden ayrıldıklarını ancak,
anne ve baba olmaktan ayrılmadıklarını unutmamalı ve bunu çocuğun anlamasını
sağlamalıdırlar. Anne babalar çocuklarını hiçbir şekilde
birbirlerine karşı kullanmamalıdır. Eşler boşanmaları konusunda çocuklarından
taraf tutmalarını, hakem olmalarını, haklıyı- haksızı, iyiyi- kötüyü
belirlemelerini istememelidirler. Aynı zamanda anne babalar birbirlerine olan
olumsuz duygularını çocuklarının yanında ifade etmemelidir. Çocuklara boşanmadan dolayı suçluluk duygularını
pekiştirecek söz ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Örneğin “..................
yapmasaydın. Yok yere senin yüzünden kavga çıktı” gibi. Anne - babalardan her birinin aileleri, boşanma
sonucunda alınan kararlardan haberdar edilmelidir. Çocuğun yaşayabileceği
duygusal zorlanmaları daha kolay atlatabilmesi konusunda işbirliğine
gidilmelidir. Çocuğun yanında karşılıklı olumsuz duygular ifade
edilmemelidir. Özellikle ailenin diğer fertleri, arkadaş ve komşularla
boşanmayla ilgili konular paylaşılırken, çocukların aynı ortamda olmamasına
dikkat edilmelidir. Çocuğa her iki evde de dengeli ve eşit yaklaşım
tarzında bulunulmalıdır. Taraflardan her biri hangi gerekçeyle olursa olsun
çocuğun her istediğini yerine getirme davranışında bulunmamalıdır. Örneğin her
istediğini alarak ve yaparak çocuğunuzun boşanma olayından daha az
etkilenmesini sağlayamazsınız; sadece doyumsuz bir çocuk olmasına yol açmış
olursunuz. ·
Bu durumun okul çağında olan
çocuğunuzun derslerine de yansıma ihtimalini göze alarak, sınıf öğretmeni ve
okul psikolojik danışmanı ile görüşülüp ortak bir çalışma içine girilebilir.
Çocuğun, bir sorunu olduğunda danışabileceği profesyonel kişilerin olduğunu
bilmesi önemlidir. ·
Anne – baba kendilerinde
yaşanan bu sorunlarla baş edebilecek güç bulamıyorlarsa; kendileri için uzman
bir kişiden yardım almalarında yarar vardır. ·
Çocuğunuza mümkün olduğu
kadar fazla zaman ayırmalısınız. Onunla birlikte olabildiğiniz zamanlarda
oyunlarına katılınız ve birlikte oyun oynayınız. ·
Çocuğunuzun duygularını
rahat ifade etmesini sağlayacak ortamlar sağlayınız. Örneğin, “Babanın evden
ayrılması bizi oldukça sarstı, senin de farklı duygular içinde olduğunu
biliyorum” diyerek söze başlayabilirsiniz. Çocuğunuza onu dinlemeye ve anlamaya
hazır olduğunuz fikrini vermelisiniz. Bunu yaparken ısrarcı olmayınız. Çocuk
duygularını bir çırpıda ifade edemeyebilir. Onun ağzını arar ve ondan laf
koparmak istercesine yaklaşmayınız. ·
Çocuğunuzun duygularını
anlamaya çalışınız. Yargılayıcı ve suçlayıcı olmayınız. ·
Çocuğunuzun yanında eski
eşinizi eleştiren, aşağılayan suçlayan sözlerden kaçınınız. Bu
süreçte çocukta yaşına göre beklenenin altında davranışlar görülebilir. Çocuk
adeta geriye dönmüş ve bebeksi bir hal almış olabilir. Bu nedenle çocuğu
cezalandırmayınız.