Böyle gelmiş, böyle gitmez!..

Hangi olaydan nasıl bir ders çıkaracağımızı bilememenin şaşkınlığını yaşıyoruz nicedir.

Hangi olaydan nasıl bir ders çıkaracağımızı bilememenin şaşkınlığını yaşıyoruz nicedir.

 

Bir tür kısır döngüye düşme durumu bu...

 

Belki de sorunların girift bir durum aldığından...

 

 En başta siyasal alanda geçmişte yaşanmış bir olayın günümüzdeki tekrarında...

 

Geçmişten ders alıp ona göre düşünüp, davranıyor muyuz?

 

Hayır!

 

Bu bir örnek... Böyle ders çıkarılacak olayları dikkate alıp ona göre düşünüp davransak; örnek davranışların sergilenmesi gereken siyaset alanını kişisel çirkinliklerin, pisliklerin, kirli çamaşırların teşhir edildiği bir alana çevirir miyiz?

 

Tabii ki, toplumsal olaylardan ders çıkarmak bir akıl, bir sağduyu işi...

 

Bunu beceremiyoruz anlaşılan...

 

Haşa, kafasız mıyız yoksa?

 

Değil de, şu körü körüne parti inatçılığımız ve de eğitimsizliğimiz olmasa...

 

Siyasetçinin en büyük hüneri(!) geçmişi karalayıp bu alanda kendine yol açıp ilerlemek olduğunu bilmeyen yok sanırım bu ülkede. Geçmişi karalamak da, hep uygulamaların yetersizliğinden kaynaklanan olayların sonuçlarıyla ilgili  oluyor nedense.

 

Hastanelerde yer bulanamıyordu.

 

Eczanelerden ilaç bulunmuyor, istenen ilaç alınamıyordu.

 

Mahkeme düşenin davası bitmek bilmiyordu.

 

Üniversitelere giriş sınavı vardı, herkes bundan yakınıyordu.

 

Fiyatlar gün-gün artıyordu.

 

Eskiden Devlet hizmetine aday olanlar sınavla alınmıyordu, ama "dayısı" olan kapıyı aralıyordu.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme