Bu çocuklar hepimizin
Uzun bir yaz tatilini geride bıraktık. Yeni eğitim ve öğretim yılına hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Bu günlerde bazı evlerde bir taraftan heyecan diğer taraftan endişe hâkim.
Uzun bir yaz tatilini geride bıraktık. Yeni eğitim ve öğretim yılına hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Bu günlerde bazı evlerde bir taraftan heyecan diğer taraftan endişe hâkim.
Birinci sınıf hiç şüphesiz okul hayatının en hassas yılı. Veliler okul ve öğretmen seçimi yapma yarışındalar. Haksız da sayılmazlar elbet. İlk kez okul ve öğretmen kavramlarıyla tanışacak yavrularının okul hayatına iyi bir başlangıç yapmalarını istiyorlar.
Peki sistem nasıl işliyor? Devlet okullarında ilk ve ortaokullarda adrese dayalı kayıt sistemi var. Yani nüfusa kayıtlı ikamet adresiniz hangi okula tutuyorsa o okula kayıt olmak zorundasınız. Veli “şu okul güzel, bu okul daha iyi” gibi bir seçim yapma lüksüne sahip değil. Okul idareleri de aynı şekilde öğrenci seçme lüksüne sahip olmadıkları gibi, adres kayıt sistemindeki tüm öğrencileri okula kayıt yapma zorunluluğundalar. Okul kontenjanı ne kadar dolarsa dolsun öğrenci kabul etmeme gibi bir seçenekleri yok. Öğretmen konusunda da durum farklı değil. Devlet okullarında veliler devlet hastanelerinde doktor seçtikleri gibi öğretmen seçemiyorlar ne yazık ki. “Şu öğretmen iyi, bu öğretmen kötü” gibi bir tercih imkânı yok. Öğretmenler de öğrenci seçemezler. Okul idareleri kayıt yaptıkları öğrencilerin içinden seçim yaparak özel sınıflar oluşturamazlar. Bu yasak ve cezası var.
Özel okullarda durum biraz farklı. Çocuğunu özel okulda okutma durumu olanlar beklentilerini yüksek tutabilirler. Sonuçta ücret karşılığında eğitim hizmeti satın alınıyor. Veli okul ve öğretmen seçme lüksüne sahip. Eğitim kadrosu, proje ve etkinlikleri en iyi olan okulları seçebilir.