Bu gençler nereden çıktı?
Bir bahçeniz/tarlanız varsa nadasını, ekimini, hasatını mutlaka ve mutlaka zamanında yapmanız gerekir. Yoksa hüsranla karşılaşırsınız.
Bir bahçeniz/tarlanız varsa nadasını, ekimini, hasatını mutlaka ve mutlaka zamanında yapmanız gerekir. Yoksa hüsranla karşılaşırsınız.
Toplumu oluşturan gençlik grubu da böyle ilgi, itina/özen bekleyen/isteyen bir havada/iklimde yetişmezse sonuçta zararı tüm bireyler görür/yaşar.
Yaşadığına da tanık olduk hep...
Hiç dikkatinizi çekti mi bilemiyorum. Yarınlarımız olarak gördüğümüz, değerlendirdiğimiz, umutlarımızı bağladığımız gençliğimizin durumu üzerine bir değerlendirme yapmak durumundayız artık.
İş bu noktaya geldi çünkü...
Sokakta gençler görüyoruz. Çoğunluğu kendi başına buyruk, alabildiğince serbest...
İstediği gibi davranan, kural nedir bilmeyen...
Argo konuşan, caddenin ortasında grup olup gelip-geçenlere hak tanımayan gençler...
Sokağın/caddenin ortasında, yüksek sesle şakalaşıp, argo konuşup küfürleşenler...
Allahaşkına ne oldu bize?
Nereden türedi/yetişti bu gençler?
Aileden ya da okuldan hiç mi iyi ahlak kuralı öğrenmediler?
Sanki, sahipsiz bir grup...
Kendi başlarına buyruk... Kural tanıma yok.
"Adab-ı muaşeret"in gereği olan "büyüğe saygı, küçüğe sevgi" kuralı unutulmuş, silinmiş gitmiş bir toplumsal yaşamın orta yerine nasıl düştük?
Çok tuhaf/acayip bir yaşam...
Görgü kuralları, toplumların şaşmaz mihenk taşı olma özelliğini taşır. Siz bu alanda yerleşik bir görgü kuralını çiğner, çiğnenmesine seyirci kalır; ya da görmezden gelirseniz toplumsal çöküşe doğru ilk adınızı atmış olursunuz.
Dizili domino taşlarına benzer bir durumu yaşar toplum... Bir taşı oynatır, alırsanız bundan tümü hareketlenir, kurulu düzen yıkılır, çöker.
xxx
Gençlerimize son yıllarda örnek göstereceğimiz "idol kişilikler" yetiştirmiş olsak bile; onları siyasal düşüncelerimize tutsak etme hastalığımız -maalesef- her dönem nüksetince/egemen olunca; "örnek gençlik yetiştirme" çabamızda beklenen sonucu alamadık ne yazık ki...
Geçmişte siyasetçilerden birinin; "arka bahçe"de genç kuşak yetiştirme art niyetinin ne anlama geldiğini sorgulayacak değilim. Ancak, günümüzde sokak ve caddelerde şekilsiz, düzensiz ve siyasal/dini amaç için sakal bırakan, kimi gençlerin varlığını geleceğimiz için düşündürücü olarak görüyorum.
Siyasetçiler; öncelikle Atatürk Cumhuriyeti ve demokrasi ilkelerine sahip gençler yetiştirmeyi amaç edinmeliler ki, ülkede dirlik, düzen, huzur ve kalkınma hızı artsın.
Siyaset, sadece siyaset değildir bu ülkede...
Gençleri ihmal, ülkeyi ihmal anlamına geliyor çünkü...