Bu görüntüler Van Kalesi'ne yakışmıyor

Van’a gelen binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Van Kalesi yanındaki parkın orta giriş kısmındaki kötü manzara vatandaşlar arasında tepki topluyor. 

Gazetemize konuşan vatandaşlar, "Van Kalesi, şehrimizin en önemli simgelerinden biri. Ancak bugünkü haliyle ziyaretçilere kötü bir görüntü sunuyor. Park girişi kısmındaki ağaçlar susuzluktan kurumuş, çevre tamamen bakımsız, yetkililer ilgisiz. Van Kalesi, tarihi ve kültürel mirasımızın bir parçası. Kale ve civarı, müştemilatları, park birinci derece sit alanı ve tarihi değeri bakımından iyi korunması, temiz tutulması, özen gösterilmesi gereken alanlardır. Çöplerin toplanmaması ve ağaçların susuzluktan kurumuş olması kabul edilemez. Yetkililerin bir an önce harekete geçmesini bekliyoruz. Yetkililer bir an evvel bu soruna el atmalı ve kaleyi eski ihtişamına kavuşturmalı" diye konuştular.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Van’ın en önemli tarihi eserlerinden biri olan Van Kalesi’ne bakımsız görüntülerin yakışmadığını belirten vatandaşlar yaptıkları açıklamada, “Van’ın tarihi değerlerinin başında gelen Van Kalesi’nin yanındaki parkın görüntüsü maalesef yakışmıyor. Ağaçlar sulanmadığı için kururken etraftaki çöpler mikrop saçarak kötü görüntü oluşturuyor. Van merkeze yakın yürüme mesafesinde bulunan kale yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğrarken, yerel halkta serinlemek, hoşça vakit geçirmek için Atatürk Kültür Parkı’nı sıkça kullanmaktadır. Dini inançlarımız gereği kalede bulunan Abdurrahman Gazi Türbesi ziyaretçiler tarafından ziyaret edilip ziyaret sonrası parkta piknik yapan aileler türbenin de bakımsız halinden şikayet etmektedirler. 

Türbeye ve parka gereken özenin gösterilerek bakım ve temizliğinin yapılıp sürekli temiz tutulması istenmektedir. Yetkililer bir an evvel bakım onarım çalışması başlatarak Van Kalesi’ne yakışan bir ortam sağlamalılar” dediler. 

VAN KALESİ

Van il merkezinin sınırları içerisinde olup, merkeze 5 km mesafede bulunmaktadır. Van ovasındaki doğu-batı doğrultusunda uzanan kaya kütlesi üzerine kurulmuştur. Kayalık, 20-120 m arasında değişen genişlikte, 1800 m uzunluğunda ve 100 m. yüksekliğinde doğal bir kaya kütlesine sahiptir. Güneyden sarp ve dik, kuzeyden meyilli topografik bir özellik göstermektedir.

Üç bölümlü kalenin kuzeydeki çıkış yolu, batıdan doğuya doğru hafif rampa şeklindedir. Tuşba adıyla uzun süre Urartu Devleti'nin başkentliğini yapan kale, Urartu kralı I. Sarduri tarafından M.Ö. 840-825 tarihleri arasında kurulmuştur. Kalede Urartular'dan kalma Madır (Sardur) Burcu, Analı-Kız açık hava tapınağı, 1. Argişti, Kurucular, Menua ve II. Sarduri kaya mezarları, Bin Merdivenler ile ana kayaya oyulmuş sur duvar yatakları ve sur duvarları bulunmaktadır. Kalede Urartular'dan sonra Osmanlı'ya kadar Pers yazıtı dışında herhangi bir kalıntı gelmemiştir. Doğu tarafindaki sur ve kuleler, kuzey batıya bakan kale giriş kapısı, tahkimat ve diger beden duvarları, Yukarı Kale, Süleyman Han Cami ve minaresi ile askeri amaçlı kerpiç ve taştan çeşitli yapılar, Osmanlı döneminden kalmadır.

Tahkimatı sağlayan beden duvarları, burçlar ve kuleler moloz taş, kerpiç ile kesme taş malzeme ile yapılmıştır. Bu duvar ve tahkimatlar kuzeyden kalenin silüetini oluşturmaktadır. Osmanlı döneminde kale tamamen askeri amaçlı olarak kullanılmıştır. Asıl şehir kalenin güneyinde kurulmuştur. Burası da surlarla çevrilmiş. 1915’ten sonraki tahrip olmuş haliyle günümüze ulaşmış eski şehrin kazı çalışmaları halen devam etmektedir.