BURASI ORTA DALGA TRT VAN İL RADYOSU

Ümit Kayaçelebi yazdı...

Çocukluk yıllarımız ve daha sonra gençlik yıllarımız da kulağımız hep radyoda oldu.  Daha Televizyonun bilinmediği yıllarda radyo bizim her şeyimizdi. Sabah erken kalktığımızda hep kulağımız radyoda olurdu.

Sabahın o erken saatinde çiftçilere hitap eden programıyla, türkülerle güne merhaba demek ne hoştu, ne güzeldi. O günleri ancak yaşayanlar içerisinde hisseder. O sabah sohbetleri, o sabahın erken saatinde Ahmet Sezgin, Muazzez Türüng, Aliye Akkılıç, Saniye Can, Nezahet Bayram, Muzaffer Akgün, Nuri Sesigüzel, Yıldıray Çınar, Ülkü Beşgül, Mustafa Geceyatmaz, Ramazan Şenses, Hacer Buluş, Neriman Tüfekçi ve daha nice o türkülerin üstat ve üstadelerine kulak vermek, onlarla neşelenip onlarla bazen hüzünlenmek ne kadar hoştu.

Bu gün hala okunduğu zaman ilk aklımıza gelen Muzaffer Akgün değil mi?

çaldığı zaman benim gibi o günleri yaşayan herkes Nezahat Bayramı hatırlamaz mı?

dinlediğinizde hemen aklınıza Muazzez Türüng gelmiyor mu?

<Çarşambayı sel aldı> sizi hemen alıp kara deniz kıyılarına götürüp Yıldıray Çınarla buluşturmuyor mu?

İşte daha nice güzel sanatçılar ve türküler bu günde dinlediğimizde bizi alıp o eski yıllara götürürken bu güzel türkülerde hep o eski üstat ve üstedeler aklımıza geliyor. Ve onları bizler. Bizim neslimiz, bizim kuşağımız hala unutmadı ve yeri geldiği zaman hayırla ve rahmetle yâd ediyor.

Radyo elbette türkülerden ibaret değildi haliyle şarkılar da vardı. Şarkıcılar da vardı. Şarkı programları da vardı.  Yani şöyle 50-60 yıl geriye gittiğinizde farklı isimler vardı ve şimdi onların bir çoğu aramızda değiller .Geldiler, yaşadılar ve göçtüler ardları sıra eserleri kaldı. Bu günde nostalji diye dinliyor ve hüzünleniyoruz haliyle.

Yani sen gel de bir Münir Nurettin Selçuk, Diyarbakırlı Celal, Şadan Adanalı , Hafız Burhan, Deniz Kızı Eftelya hanımı, Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Mefharet Yıldırım, Sevim Çağlayan, Sevim Tuna, Sevim Şengül ,Sabite Tur, Mualla Mukadder Atakan, Neşe can, Ziya Taşkent, Mustafa Sağyaşar, Yaşar özelleri nasıl unutabiliriz ki.

Koca bir hayat onlar ve onlar gibi Türk Sanat Musikisinin nice değerli ses ve saz sanatçıları ile geçti.

Nice sesleri, sazları, besteleri olan ustaları biz Radyo vasıtası ile tanıdık ve onları görmeden görür gibi onları sanki sahnede çalarken okurken dinlediğimizi hissettik.

Radyo hayatımızın bir parçası idi. Radyolu günler çok güzeldi. O cereyanlı radyolar lambalı oldukları için  hemen kızmazdı ve hemen açılmazdı.

Ancak cereyan yeterli olur ve kızar ondan sonra açılırdı. Transistorlü radyolar daha sonra geldi. Hatta şehirde cereyan yetmediği için hali vakti yerinde olan insanlarda büyük piller alıp onlarla dinlerlerdi. İşte biz o pillere anot katot derdik.

Toprak badanalı duvara iki ayak üzerine bırakılan lambalı radyolarımıza annelerimiz, ablalarımız üzerine ve altına elceğizleriyle işledikleri örtüleri koyarak ayrı bir hava oluştururlardı.

İşte sabah tarım, ziraat, çiftçi programları, günün ilerleyen saatlerinde koro ve solo türküler şarkılar, reklamlar, arkası yarınlar, daha sonraları ise radyo tiyatroları ile  açılıştan kapanışa kadar radyo bizim en büyük eğlencemizdi.Hatta hayatımızın vazgeçilmeziydi.

Akşam ajansından önce arkası yarın, ardından reklamlarda rahmetli Orhan Boran ve Yuki, Orhan Boran hem kendi konuşur hem de Yukiyi seslendirirdi. Yıldız Kenter ve Şükran Güngör’ün programları bize ne kadar keyif verirdi.

Hele Yurttan sesler programlarında Osman Özdenkçi , Mustafa Geceyatmaz, Ahmet Yamacı gibi koro şeflerinin ismi hala hafızamda tazeliğini korur.

Velhasıl kelam radyo güzeldi ama TRT orta dalga 254 metre 1179 khz üzerinden yayın yapan TRT Van İl Radyosunu dinlemek Vanlı olarak bize daha ayrı bir keyif vermekteydi.

1961 yılında Adana, Antalya, Gaziantep, Kars ve Van’da (5.10.1964) il radyoları kuruldu.

Başlangıçta Türk Telsiz Telefon A.Ş. bünyesinde olan radyoların yönetimi 1936 yılında PTT’ye devredildi. Ardından, 22 Mayıs 1940’da Matbuat Umum Müdürlüğü’ne, 26 Temmuz 1943’te Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü’ne,  1963 yılında ise geçici olarak Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’na bağlandı.

1960’lı yıllarda, Türkiye’deki toplumsal gelişmelere paralel olarak, radyoculuğun da yeniden yapılanması gereği ortaya çıkmıştı. 1961 Anayasası’nın 121. maddesi  “radyo ve televizyon yayınlarının özerk ve tarafsız bir kurum tarafından yapılacağı” hükmünü içeriyordu. Bu gerekçeyle 1 Mayıs 1964’te çıkarılan 359 sayılı yasayla TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) kuruldu. Böylece, Türkiye’de Radyo-TV alanında yeni bir dönem başlamış oldu.

Ancak Van’daki ilk radyonun kuruluş tarihi 1958 yılıdır. Bu tarihte Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak yayın yapmıştır.

Van Radyosu 1958 yılında Karayolları 11.Bölge Müdürlüğü binası içerisinde kendilerine verilen bir yerde faaliyetlerine başlamış ve 1964 yılına kadar yayınlarını burada sürdürmüştür.

O günkü ilk yayının öncüleri olarak hatırladığımız isimler Ekrem Sinaner, Nuri Kılıçer (Teknisyen) Mahmut Öngör, Ahmet Alkan. Karayollarında yayın yapıldığı zaman o yıllarda yayınlar kısa dalga üzerinden ve paket yayın olarak yapılmaktaydı.

Hatta Mehmet İnvani adlı bizim eski Banka Sokağındaki komşumuz da bu radyo olayına katıldığını bize söylerdi. Bahçesinde de ulu bir dut ağacı vardı. O ağaca büyük bir hoparlör bırakmıştı ve paket yayını bize öğleden sonra dinletirdi. Mahallede radyosu olmayanlar bile vardı. Radyosu olmayanlar da 2 saat Van Radyosunun Yayınını zevkle dinlerdi.

TRT Van İl Radyosu Karayolları 11. Bölge Müdürlüğünden İskele Caddesindeki yerine taşındıktan sonra asıl faaliyetine başladığı zaman Cemil Uzal’la çok radyoya gidip gelirdim. O esnada makara bantları, yayın odalarını ve sair  her şeyi görmekte bize nasip olmuştu.

Kimler vardı derseniz Sunucu olarak Bahşende Yılmaz, Serap Paköz, Fatih Sungur’u hatırlıyorum. Çalışan olarak Tekin Özgüner, Cemil Uzal, Sevim Çağlar, Celil Akan, Ekrem Sinaner, Turan Altaylı, İsmet Saylık, Ahmet Saatçıoğlu hatırladığım aklımda kalan isimler.

Radyonun açılışını görmedim ama yine radyonun açılışını yapmakta kıymetli büyüğümüz medarı iftiharımız Rahmetli Ferit Melen’e nasip olmuştu.

Ne olduysa 1989 yılında oldu TRT’nin ortak yayına geçmesiyle ve o zamanki idarecilerimizin de basiretsizlikleri neticesinde 1991 yılında TRT Orta Dalga Van İl Radyosu kapandı. Çok yazık oldu. Çok ah vah ettik ama radyomuz kuş olup elimizden uçup gitti.

Van da bir radyonun olması ve o zamanlar her il de radyo olmaması ve bizim Van da bir radyomuzun olması bizleri gururlandırıyordu haliyle.

Hele o sabahları ilk yayına başladığındaki anons hala kulaklarımda çınlamakta; "Burası orta dalga 254 metre, 1179 khz üzerinden yayın yapan TRT Van İl Radyosu. Günaydın sayın dinleyiciler"

Hatırladığım kadarıyla sabah, öğlen ve akşam kuşağı olmak üzere üçlü bir yayın akışı oluyordu. Tabiî ki bu yayının içerisinde her şeyi bulabiliyorduk.

Ben bu arada yazımı noktalamadan TRT Van il Radyosunun müzik istekleri programlarına değinmeden geçemeyeceğim.

Değerli dostlar o yıllarda gramafon, pikap, hatta radyo bile olmayan evler vardı. Dolayısıyla arayıp da bulamadığımız dinlemek istediğim şarkı türküleri radyoda bulabiliyorduk.

İşte bu amaçla haftanın belirli günleri;

< Türk Sanat müziği, Türk Halk Müziği ve Aranjman Müzik Dinleyici istekleri programları düzenleniyordu. Programlar yarım saat sürerdi. Her bir program hafta içi iki kere yer alıyordu.

Biz gençlerde başımızda kavak yelleri esmesi dolayısıyla isteklerimizle sanki sevdiklerimizle bir mesaj veriyorduk Güya! İşte o anlayışla şarkı isterdik, türkü isterdik, aranjman isterdik. O yıllarda daha pop müzik lafı yoktu Türk Hafif Müziği denmekteydi.

Nasıl mı istiyorduk?

Ya mektupla, veyahut posta kartıyla.

PTT den posta kartları alır ve aynen şöyle yazardık:

Yaşar Özelden Dertleri zevk edindim adlı şarkıyı istiyorum altta da sadece ismimizi  yazıyorduk.

Ayrıca bizim bir Cemil abimiz vardı. Cemil Uzal. O, Naci Suvarın berber dükkanına sık sık gelirdi çaktırmadan ona pusulaya yazar verirdik.

İstek saatinde nasıl heyecanlanırdık nasıl bilemezsiniz!

Çünkü size sıra gelmezse bir diğer istek programına kadar heyecan ,içinde bekler kalırdınız.

İstek saatine radyonun başında isteğimiz şarkı, türkü, aranjman okununca havalara uçardık adeta. Çok güzeldi o istek saatleri hiç unutamam.

Yaşar Özel, Mustafa Sağyaşar, Ziya Taşkent, Behiye Aksoy’dan çok istekte bulunduğumu çok iyi hatırlıyorum.

Kısacası istekli günler, istekli saatler çok keyifliydi.

Daha doğrusu TRT Van İl Radyosunun yayında olduğu 1989 yılına kadar radyolu günler çok hoştu, çok güzeldi.

Şimdi Radyom hala başucumda ama içinde Van radyosu yok!

Hey gidi günler hey.

Nerde kaldı o radyolu günler!

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme