Bir seminer vesilesiyle Antalya'da bulunduğum bu hafta, yarı final oynayan B.Vanspor'un U-17 takımını izleme fırsatı buldum. İnanın büyük bir heyecanla seyrettim ve umut dolu izlenimlerle sahadan ayrıldım. Hele, eski duayenler Nizam Tatar, Reşit Dede gibi üstatlarla birlikte onların harika yorumlarını, unutulmaz Vanspor anılarını dinlemek, bambaşka bir zevk verdi maçın seyrine…
Doğu ve Güneydoğu grubunda Diyarbakır, Batman, Bingöl takımlarını saf dışı bırakıp birinci olan ve yarı finale kadar çıkma başarısı gösteren U-17'lerimiz, normal süresi 0-0 biten maçı, birazda heyecanlarının kurbanı olarak penaltı atışlarında 3-1'lik skorla kaybettiler. Yarı final rakipleri olan Eyüpspor'a kaybeden takımımız, Salı günü Anadolu Selçuklu takımıyla 3. lük maçına çıkacak.
Futbol, günümüzde birçok ülkenin ekonomik gücünden daha fazla miktarda paraların döndüğü bir sektör haline gelmiştir. Ülke olarak bizimde ne büyük paralar döktüğümüz hepimizin malumudur. Size çarpıcı bir örnek vereyim; Türkiye kiraz ihracatında Dünyada birinci sırada. Oysa bu birinciliğimizle övünürken, bir yılda bu ülkenin yetiştirdiği kirazdan kazandığımız parayı, bu yıl belki de Drogbayla, Sneijder'e harcadık. Yani dünya birincisi olduğunuz bir ihracat kaleminiz, ancak birkaç futbolcu parası ediyor…
Futbolda bir türlü gerçekleştiremediğimiz alt yapı olayı, maalesef ülke olarak bizlere çok şeyler kaybettiriyor. Hâlbuki hangi kulüp yöneticisine sorsanız size hemen alt yapıya şu kadar para harcadık, çok önem veriyoruz gibi bir sürü palavra atar. Mesela sizlere bir soru sorayım; bırakın 3. Ligin durumunu Süper ligde oynayan takımlara bir bakın, kaç tane Türk stoper var? Ya da orta sahada çok yönlü oynayabilen kaç futbolcumuz var? Kendi yağında kavrulan Anadolu takımları, anca çarkını döndürürken, imkânları ve bütçesi devasa olan üst düzey takımlarımız bile bunu başaramıyor. Alt yapıdan yetiştireceğine, hazır almaya üstelikte yabancı almaya bayılıyor...
Çünkü bizde, öncelikle başarıya endeksli görev verilen antrenörlerin, yöneticilerin yanı sıra, alt yapı sorumlularının da bu kısa sürede sportif başarı beklentisi, futbolcu yetiştirme sürecini akamete uğratıyor. Aynı şekilde sportif başarıya hedeflenen genç futbolcu, oynadığı mevkinin görevlerini tam manasıyla öğrenemiyor. Sadece maç kazanma amaçlandığı için, ahlaki değerleri de ikinci plana itince, sonuçta ülke futbolu adına tüm harcadığı emek hüsranla bitiyor.
Gerçek şu ki alt yapısı güçlü olan kulüplerin geleceği parlaktır. Alt yapısı olmayan kulüpler ise taşıma su ile değirmen döndürmek misali geçici başarılar elde ederler. Devamlı başarı ise ancak sağlam, güçlü alt yapının oluşturulması ile elde edilebilir.
Futbolumuzda eskiden bireysel yetenekler vardı. Artık sistemler değişti, şimdi takım oyunu var. Özellikle tecrübeli yabancı teknik direktörler (örneğin Derwal) futbol oyununun kolektif olduğunu ve herkesin saha içerisinde kendi görevinin olduğunu ve bir kişi görevini aksattığında gol yendiğini öğrettiler bizlere. Bu yüzden takımlarımızın ilk amaç ve hedefi alt yapı sistemi içerisinde, futbolcu yetiştirmek olmalıdır. Son yıllarda UEFA'nın da önemle üzerinde durduğu alt yapı müesseselerine Türkiye Futbol Federasyonu her yıl düzenlediği Akademi Futbol Ligleriyle katkıda bulunuyor.
Bu yıl Akademi Futbol Liginde yarı finale B.Vanspor'un yanı sıra Göztepespor, Eyüpspor ve Anadolu Selçukluspor kalmıştı. Geçen yılda grubunu bu yıl olduğu gibi birinci bitiren B.Vanspor U-17 takımı finalde elenmişti. Bu yıl oynadığı 12 maçın dokuzunu galibiyetle, birini beraberlikle bitiren ve 2 maçtan da mağlubiyetle ayrılan B. Vanspor'un U-17 takımında arkadaşlık ilişkileri çok iyi durumda.
Özellikle tüm hocaların, daha 17 yaşında olan bu gencecik yetenekleri sürekli olumlu yönde motive ettiklerini söyleyebilirim. Ayrıca her futbolcunun ruh halini ezbere bilip, ona göre empati kurup, bir nevi terapi yaptıklarına şahit oldum. En çokta doğruyu öğretmelerine, gençleri ahlaklı bir futbolcu olma yönünde eğitmeye çalıştıklarına sevindim. Hocaların bu tavırları maç sırasında öyle etkili oldu ki her hata yapan futbolcu, bunun bilincinde hareket ederek, ya rakibinden ya arkadaşlarından özür diledi. Bu yaşlarda alacakları futbol terbiyesinin yanı sıra, beslenme ve dinlenmelerine de özen gösterdikten sonra bu gençlerin önünde hiçbir engel kalmayacaktır.
Takımda göze çarpan çok yetenekli oyuncuların varlığı, B.Vanspor'un geleceği için umut veriyor doğrusu. Özellikle 10 numaralı Orhan Pala muhteşemdi. Bu gencimizin istikbali gerçekten çok parlak! Onun yanı sıra; Metin, Adem, Şahabettin, Müjdat göz dolduran diğer çocuklardı. Maçta mutlak bir golü sakatlanma pahasına uzanarak çıkaran ve penaltı atışlarında ilk penaltıyı kurtararak büyük alkış alan kaleci Yücel'e de diyecek yoktu doğrusu.
Bu gençlerin üstüne titreyen, Şaban Deniz, Ayhan Öztürkçü, Savaş Çelikyay, Reşit Gültay hocaların emeği çok. Hepsini tebrik ediyorum. Buraya kadar gelmeleri hiçte kolay olmamıştı. 10 gün gibi kısa bir sürede takımı hazırlayan alt yapı hocaları, antrenman yapamadan turnuvaya katıldıklarını söylüyordu. Van'da yağan kar yüzünden çim sahada tek bir idman bile yapamadan buldukları otobüse kendilerini atarak Antalya'nın yolunu tutmuşlardı.
En zor koşullar altında yaşayan her kurum, her birey varlığını devam ettirebilmek için tüm gücüyle yaşama tutunma mücadelesi verir ya, U-17'lerin hali de o misaldi. İçinde bulundukları zor koşulları, kendi gelişimleri için hazırlamışlar adeta…
U-17'lerin halini gördükten sonra hayıflandığım bir nokta var. Son yıllarda birçok yeni spor tesisin açıldığı Van'da, futbolda alt yapı adına geçtiğimiz yıllarda büyük bir fırsat teptik. Hem de 81 il içinde bir tek Van'a vuran bir piyangoyu kaçırdık. Çünkü biz Vanlılar, ''fırsat kaçırma fırsatını'' asla kaçırmayız..! Kaçan bu büyük ikramiye, Futbol federasyonu Van Bölge Müdürümüzün de geçtiğimiz günlerde dile getirdiği, TFF'nin Van'a kurmayı düşündüğü ''Futbol Köyü Okulu'' projesiydi. Oysa ne büyük bir heyecan yaratmıştı bu proje bizlerde. Fatih Terim, Gündüz Tekin Onay arsa yerini bile belirlemişken nasıl oldu da bu proje Trabzon'a kaydırıldı anlamış değilim.
Dedim ya, maalesef biz Vanlılar, ''fırsat kaçırma fırsatını'' asla kaçırmayız…
Yorumlar 1