Bu yazımı okurken birkaç anne üzerinden tüm annelerin fragmanı olarak düşünmenizi ve hayalinizde 60-70 li yıllara öyle gidelim ki ancak bir şeyleri onlar adına hissedebilelim.
Bu günler çağımızın medcezir (gel-git) leri ile dolu yaşam sıçrayışının teknoloji ile birleştiği zaman diliminin keyfini sürerken konforun, rahatlığın, bereketin kucağında, şükrün telve yaptığı günlerimizdir.İşin garip tarafı insanoğlunun açgözlü, doyumsuz varlık olma meziyetlerinin tavan yaptığı soğuk günleri bahar olarak müjdelemesi geçmişte yaşamın zorluklarını, sıkıntılarını hanelerine hissettirmeden hayatlarının o anki travmasını yaşayarak tamamlayan eşlerini erken kaybetmiş annelerden birkaçının hikayesi bu.
Öncelikle erkeğe nazaran annelerin kutsal yaratıldığına inanan biri olarak mahşerin karlı, fırtınalı yolunu hervele ile atlatacak olanlar vefalı,eşine sadık, sosyal yaşamında titiz,fedakar, duaları ile beslendiğimiz tüm anneler.
ANNELERDEN neden eşini kaybetmiş anneler….
Şehit aileleri gibi hayatlarının planlamasını yaparken akıllarının ucuna bile getirmedikleri eşlerini erken kaybetmek demek kurdukları hayallerini kaybetmek olduğundan tüm zorlukları
tek başlarına göğüslemek demek. Artık güneşi hiç bir zaman berrak göremeden iç dünyalarında kimbilir ne gibi fırtınalar kopuyordu. Bütün bunları anlayabilmek hayal etmekten geçiyor.Zorlu geçecek yıllara maddi sıkıntıların da eklenmesi ile katlanan hayat mücadelesi sönen ocağın annelerimize cennetle müjdelemesi ile son bulacağından geriye sabırla, metanetle yalnız sürdürebilecekleri ömürleri kalmış olması lazım..
Bahsettiğim annelerin hayatlarında çocuklarından başka çok az şeyleri kalmıştır ve önem taşır. Biraz işleri biraz evleri dünyalarında kendileri hiç yoktur kendi hayatlarında, hobileri, istekleri, hayalleri yoktur varsa yoksa çocuklarıdır. Öncelikleri çocuklarını topluma kazandırmak için eğitimlerini, istikballerini kazandırmak için var güçleri ile fedakarlığın sınırlarını zorlayan güzel anneler bunlar.
Bir hüzün çöker içlerine.. ne zaman?.. yine güneş batarken, karanlığın içinde barındırdığı yalnızlığı hatırlarken, Bir hüzün çöker içlerine... ne zaman? birlikte oldukları yılların tatlı, acı anılarını paylaştıkları duvar resimlerine baktıklarında içleri kan ağlıyor olmalı mı?.. olmalı
Sanki bir gün aniden çıkıp gelecek gibi kurdukları hayallerin peşinden koşan, şehrimizin hemen her mahallesinde, sokağında rastlayacağımız eşlerini erken kaybettikten sonra yeni bir hayat kurmayı, hayallerinden bile geçirmeyen 7-8-9 çocukla hayatını sürdürmek zorunda kalan anneler…Bir ucu cumhuriyet mahallesine bir ucu mercimek mahallesine giden yola dikey bağlanan benimde doğup büyüdüğüm çalık sokağımızdaki annelerden 7 çocukla, yaşamını o dönemin şartlarına göre sorunsuz tamamlayan, insanlara yardım etmeyi hep kendine gaye edinmiş,çok becerikli, güleç yüzlü Salime Atilla,ilk çocuğunu kaybeden ve 7 çocukla yalnızlığın, sıkıntının serüvenini yaşayan Mediha Gürpınar, yine 8 çocukla yaşamının baharını hep bahar gibi çocuklarına hissetmeden geçirmeye çalışan yanında bulunduğun zaman stres atabileceğiniz pozitif Zehra Gökırmak üç güzel sevecen,şen eşini çok erken kaybeden her zaman güler yüzleri ile anımsayacağım esprili anneler.
Bunları yazarken bile mutlu olmamın sınırını zorlayan hatıralarımda üç kardeş arkadaşımızın yalnızlığını yalnızlığı kabul edip onların dertleriyle dertlenen, sevinçler ile sevinen onlara anne şefkatinin sıcaklığını tattıran merhametinden emin olduğum yardımsever Fatma Yeltekin annemizle beraber mahallemizdeki unutulmaz annelerinden yine Mevlüt okuması ile ünlü Fatma Şen, Seyran Dede, Nebahat Yeriş, Fevkiye Yeriş, Fevziye Dikici, Sulhiye Yörük, Saliha Bilen, Zübeyde Dede, Cemile Gürpınar, Sakine Şahin annelerini de hiç bir zaman unutmadık unutmayız, Merhametine mazhar kılacağı bu güzel anneleri gazetemdeki köşemde paylaşmayı son görev olarak yazarken ruhları şad mekanları cennet olsun dileği ile mahallemizin ve güzel Van şehrimizin tüm anneleri bizlere sunulmuş bir armağan sanki.
Belki biraz hatıramda canlanan rahat nefes alacakları,soluklanacakları anların yaşandığı bahçelerde, toplanıpta yaptıkları semaver sohbetleri,sofu baba piknikleri, akköprü Hıdırellez şenliği, nadirde olsa ağlayıpta açılacakları sinema etkinliği gibi yetinebildikleri moral depolayacakları sosyal yaşamlarının vazgeçilmez parçası olmuştur.Şunu da eklemeden geçemeyeceğim her yaştan akran erkek çocuklarının olduğu birkaç futbol ve voleybol takımı çıkarma rekorunu da elinde bulunduran sokak işte bu annelerin eseridir.Tüm annelerin bayramını kutlar esenlikler dilerim.
çok güzel bir yazı Saliha atilla da olsa eksiksiz olacaktı