CANIMIZI YAKTILAR

Ankara'da cumartesi günü düzenlenecek Barış mitingi öncesi, mitinge katılacakların toplandığı Tren Garı’nın bulunduğu alanda iki ayrı patlamada 95 kişi yaşamını yitirdi.  Kanlı terör saldırısında 160 kişi yaralanarak tedavi altına alındı. Türkiye’de 3 gün ulusal yas ilan edildi. Liderler saldırıyı kınadı.

Türkiye’yi kaosa sürüklemek isteyen karanlık güçler Ankara'da “Emek, barış, demokrasi” mitinginin yapılacağı tren garı kavşağında toplanan kalabalığa yönelik yapılan iki bombalı saldırı gerçekleştirildi. Türkiye'yi yasa boğan olay cumartesi günü saat 10:04'te, Gar’ın önündeki yolda meydana geldi. İlk patlamadan 10-15 saniye gibi kısa süre sonra ikinci patlama oldu. Patlama iki trafik ışığının arasında insanların yoğun olarak olduğu bölgede gerçekleşti. Terör saldırısının iki canlı bomba tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Saldırının arkasında yabancı ülkeler tarafından desteklenen taşeron terör örgütleri olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Başbakanlık Koordinasyon Merkezi Ankara'da gerçekleşen terör saldırısında 95 kişinin yaşamını yitirdiği, 65'i yoğun bakımda olmak üzere, 19 hastanede 160 vatandaşın tedavisinin devam ettiğini, hastanelere başvuran toplam 508  yaralının 317’sinin tedavilerinin yapılarak taburcu edildiğini açıkladı.

Terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşların kimlikleri tespit edilenlerin cenazeleri ailelerine teslim edildi. Saldırı sonrası birçok kentte düzenlenen eylemlerle olay protesto edildi.

LİDERLER TÜM PROGRAMLARINI İPTAL ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu Ankara'daki terör saldırısı nedeniyle tüm programlarını iptal etti. Ankara'daki patlama sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'daki tüm programlarını iptal etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri dolayısıyla gerçekleştireceği seçim kampanyası çalışmalarını 3 gün boyunca iptal etti.

SAVCILIK HAREKETE GEÇTİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, katliama dönüşen patlamalarla ilgili soruşturmayı yürütmeleri için 5 Cumhuriyet Savcısı'nı görevlendirdi. Soruşturma çerçevesinde bölgedeki MOBESE görüntüleri önem kazandı. Patlamanın kimler tarafından nasıl yapıldığını tespit için bölgede bulunan çok sayıda MOBESE'nin kayıtları polis tarafından incelemeye alındı. Patlamada yaralananlar Dışkapı, Numune, Gazi, Hacattepe, Mustafa Kemal Atatürk Hastanelerinde tedavi ediliyor.

ERDOĞAN: MENFUR SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki patlama nedeniyle İstanbul’daki programlarını iptal etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Erdoğan'ın açıklaması şu şekilde:

“Ankara Tren Garı önünde gerçekleştirilen terör eyleminde, birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiğini, birçok vatandaşımızın da yaralandığını büyük bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayım. Birlik ve beraberliğimize, ülkemizin huzuruna kasteden bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyorum. Kaynağı, söylemi, amacı, adı ne olursa olsun, her türlü terör eyleminin ve terör örgütünün karşısındayız, hep birlikte de karşısında olmak mecburiyetindeyiz. Teröre en büyük desteği, terör eylemleri ve terör örgütleri karşısında çifte standartla hareket edenler vermektedir. Daha önce değişik yerlerde askerimize, polisimize, korucularımıza, kamu görevlilerimize ve masum vatandaşlarımıza karşı yapılan terör eylemleri ile Ankara Tren Garı'nda sivil vatandaşlarımızı hedef alan terör saldırısı arasında hiçbir fark yoktur"

"Beraberliğimizi, kardeşliğimizi, geleceğimizi hedef almaktadır

"Millet olarak, özellikle de siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve medya olarak, bu saldırıların tümüne karşı, aynı duyarlılıkla, aynı samimiyetle, aynı insani ve ahlaki duruşla tavrımızı ortaya koymalıyız. Diğer terör eylemleri gibi Ankara Tren Garı'ndaki saldırı da, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, geleceğimizi hedef almaktadır. Bu saldırı karşısında göstereceğimiz dayanışma ve kararlılık, teröre vereceğimiz en büyük, en anlamlı cevap olacaktır. Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirenlerin amacı, farklı toplum kesimlerini birbirine düşürebilmektir. Bu konuda herkesi sorumlu davranmaya, dikkatli hareket etmeye, terörün yanında değil karşısında yer almaya davet ediyorum. Devletimiz, tüm birimleriyle bu olayı aydınlatmak için çalışmaktadır; faillerin en kısa zamanda belirleneceğine ve adalete teslim edileceğine inanıyorum. Milletimizin huzurunu, ülkemizin güven ve istikrar ortamını bozmayı amaçlayan bu saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum"

DAVUTOĞLIU: ÜLKEMİZE YAPILAN BİR SALDIRIDIR

Ankara'daki patlamanın ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, 3 günlük yas ilan edildiğini açıkladı.

Başbakan Davutoğlu’nun olay sonrası açıklamalarından başlıklar:

'Çok derin bir üzüntü içerisindeyiz Bu saldırı herhangi bir şekilde tek bir gruba veya herhangi bir siyasi topluluğa karşı değildir Bu saldırı ülkemizin bütününe yapılmış bir saldırıdır Türkiye ateş çemberi içinde örnek bir ülkedir. Doğrudan bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Halkımızın her kesimine yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırının acısını hissetmeyen hiçbir vatandaşımızın olmadığı kanaatinde değilim, Demokrasiye de yapılmış bir saldırıdır. Seçime giderken hedef edinmiştir. Cumhurbaşkanımızla da görüştük, terör saldırılarında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımız, şehitlerimiz için 3 gün ulusal yas kararı aldık.

“Siyasi liderlere de çağrı yapıyorum”

Canlı bomba imareleri çok kuvvetli. Hükümetimiz adına, devletimiz adına teröre karşı omuz omuza olma çağrısında bulunuyoruz . Halkımıza buradan sesleniyorum. Tam bir dayanışma içerisinde olacağımızı gösterme vaktidir. İlgili bütün birimlerimizle terör karşısında etkin şekilde mücadele edeceğiz, hiç kimsenin terettüdü olmasın. Bu saldırı kim tarafından yapılmışsa, kim destek vermişse ortaya çıkarılıp hukuka teslim edilecektir. Nefret, intikam dili kullananlara karşı birliğimizi koruma günleridir. Hangi siyasi görüşte olursanız olun gelin teröre karşı omuz omuza verelim ve bizden farklı düşünenlere çok daha fazla hoşgörülü olalım. Siyasi liderlere de çağrı yapıyorum. Terörü yapana göre, mağduruna göre değerlendirmeyelim. Hepsi mağdurdur hukukunu korumak hepimizin vazifesidir. Terörü yapan kimse suçludur. Teröre karşı ortak bir çağrıda bulunalım. Terörün bir kısmını meşru gösterip verileri ortada yokken halkı tahrik edecek açıklamalar yapmak intikam dili kullanmak kimseye yakışmaz. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını bugün için doğru bir çağrı olarak değerlendiriyorum. Böyle bir saldırıyı yapma kapasitesine ait yapılar belli… PKK, DEAŞ, DHKP-C… Soruşturma kapsamlı bir şekilde yürütülüyor

“Demirtaş'ın yaptığı açık tahriktir”

Tek tek görüşmelerde Demirtaş’a farklı bir tutum takınmayı düşünmüyordum ama bugün yaptığı açıklama sonrası herkesin yüzündeki maskenin nasıl düştüğünü gördünüz. Bu nasıl bir anlayıştır, devlet yaptı diyor. 3 aydır şehit edilen onca askerimiz varken, siviller varken onları görmezden gelip bugün bu saldırıyı yapanlar konusunda hükme varıp bir de devleti suçlu göstermek bir genel başkana yakışmaz. Yaptığı açık tahriktir, yine aynı oyunun içinde. PKK onların hayatını karartan bir yapıdır. Halkı sokağa dökmeye çalışıyor. Halkımıza yüreğimin derinliklerinden sesleniyorum lütfen tahriklere kapılmayın. Her türlü güvenlik tedbirini alacağız ama en büyük güvencemiz halkımızın sağduyusudur.

KILIÇDAROĞLU: NE İSTİYORSANIZ YAPMAYA HAZIRIZ. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'daki patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada terörün sona erdirilebilmesi için hükümete açık çek verdi, "Ne isterseniz yapmaya hazırız" dedi. CHP MYK toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada, "Bu olayda ihmali olan tüm siyasi sorumluların gecikmiş de olsa istifa etmelerini bekliyoruz" açıklamasında bulunuldu. Kılıçdaroğlu olayın ardından İstanbul'daki miting programını iptal ederek Ankara'ya döndü.

“Biz teröre lanet okuyacağız”

 Kılıçdaroğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Yazık günah bu ülkeye: defalarca söyledim yine söylüyorum. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hepimizin terörü ortak lanetlemesi lazım. Tükiye'nin hak etmediği tabloyu zorla dayatmaya kimsenin gücü yetmez. Biz teröre lanet okuyacağız, mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye'nin acıya ve kana bulaştırılması bizim hak etmediğimiz bir tablodur.

“Lafla olmuyor”

Bugün özel bir suçlama getirmek istemiyorum ama Türkiye böyle mi yönetiliyor. Biz beraberce huzur içinde yaşayabiliriz. Neden gencecik insanlarımız teröre kurban gitsin. Biz huzur içinde yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz. Dayatmayı terör noktasına taşımak hangi vicdanın kabul edeceği bir şeydir. Terörü bitirmek istiyoruz diye şunu yapacağız desinler, açık çek veriyoruz destek veririz. Ne istiyorsanız yapmaya hazırız. Analar ağlamasında demek lafla olmuyor. Bütün siyasi partilerin terör konusunda amasız hareket etmesi gerekiyor. Teröre karşı onurlu ve dik bir duruş sergilemeliyiz. Yazık, günah çocuklarımız ölüyor. Barış istemek ne zamandan beri suç olmaya başladı. Ortadoğu'da başladı, Türkiye'ye geldi. Şimdi ben konuşmayım da ne yapayım? Demokrasiyi yaşatmak istiyoruz. Ülkeyi yönetenler sabırlı olsun istiyoruz. Neden Türkiye bu halde ne söyleyeyim ben şimdi vatandaşlarıma."

BAHÇELİ: GAYRİ MİLLİ YAKLAŞIMIN BEDELİNİ ÖDEMEKTEDİR.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Ankara'daki patlamayla ilgili açıklama yaptı.

Bahçeli açıklamasında, "Canlı bombalar başkentimize kadar gelebilmeyi göze almışken, güvenlik ve istihbarat kurumlarının bundan habersiz kalmaları bir başka sorgulanması, üzerine gidilmesi gereken sorumsuzluk ve ihmalkarlıktır. Türkiye AKP’nin teröre sempatik ve sıcak bakışının, dış politikadaki tarafgir ve gayri milli yaklaşımın bedelini ödemektedir. Gerek Erdoğan, gerekse de devamlı kamu düzeninden bahseden Davutoğlu devletin azametini gösterecek yürekliliği, yıkılan milli güvenliği ayağa kaldıracak iradeyi derhal, gecikmeksizin göstermelidirler" dedi.

“Milletimizi derinden yaralamışlardır”

Ankara’daki saldırıyı eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, " Ankara’da tam bir felaket yaşanmıştır. Türk milleti terörün kanlı ve hain yüzüne bir kez daha maruz kalmıştır. Teröristler ülkemizin kalbine nişan almışlardır. KESK, DİSK, TMMOB ve Tabipler Birliği ve benzeri oluşumların katılımıyla Ankara Tren Garı’ndan Sıhhiye Meydanı’na kadar toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak üzere toplanan kalabalığa düzenlenen iki ayrı canlı bomba saldırısında belirlemelere göre 95 kişi ölmüş, 160 kişi de yaralanmıştır. Bu elim ve kahredici tablo tam bir yıkımdır. Teröristler, arkasında duran ve azmettiren güçler 20 Temmuz’da meydana gelen Suruç saldırısından sonra bu defa da maşaları vasıtasıyla Ankara’da sahneye çıkmışlardır. Ankara alçakça, kalleşçe, acımasızca kana bulanmıştır. Bedenlerine bomba saran katiller aldıkları ölüm emrini harfiyen uygulamışlar, milletimizi derinden yaralamışlardır" ifadelerini kullandı.

“Can ve mal güvenliği kalmamıştır”

İstihbarat kurumlarının saldırıdan habersiz olmalarına ilişkin Bahçeli, "Bu saldırı açıkça Türkiye’ye ve toplumsal dirliğimize yapılmıştır. Hiç şüphesiz birlik ve beraberliğimiz, huzur ve güvenliğimiz caniler tarafından hedef tahtasına konulmuştur. Suruç’taki menfur saldırının bir benzerinin Ankara’da tekrarlanması, buna çanak tutulması, olası terör provokasyonlarının ağırdan alınması yeni bir faciaya davetiye çıkarmıştır. Canlı bombalar başkentimize kadar gelebilmeyi göze almışken, güvenlik ve istihbarat kurumlarının bundan habersiz kalmaları bir başka sorgulanması, üzerine gidilmesi gereken sorumsuzluk ve ihmalkârlıktır. Maalesef vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği kalmamıştır. Teröristler her an her yerde sivillere kast edebilecek bir potansiyel eylem gücüne sahip olduklarını göstermişlerdir. AKP’nin terörle kurduğu taviz ve teslimiyet temelli ilişki ağı milletimizi can evinden vurmuş, kandan beslenenlere cesaret aşılamıştır. Türkiye AKP’nin teröre sempatik ve sıcak bakışının, dış politikadaki tarafgir ve gayri milli yaklaşımın bedelini ödemektedir" ifadelerini kullandı.

DEMİRTAŞ: MAFYALAŞMIŞ BİR DEVLET ANLAYIŞIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara'daki terör saldırısını HDP'nin Diyarbakır mitingi ve Suruç'taki saldırılara benzetti.

"Acı büyük"

Diyarbakır ve Suruç'taki patlamaların arkasındaki güçlerle ilgili tek bir kişinin dahi ortaya çıkartılamadığını öne süren Demirtaş, iktidarı eleştirdi.

Demirtaş, "Toplumumuz, halklarımız Türküyle, Kürdüyle şundan emin olmalıdır: Acı büyük, yaşadığımız süreç itibarıyla vahim saldırılarla karşı karşıyayız. Toplumu bu şekilde genel korkuyla teslim alacağını düşünüyorsa bu saldırıyı yapanlar ve destekleyenler, yanılıyorlar. Acılarımızı, yaralarımızı saracağız, çocuklarımızın özgür ve barış içinde bir ülkede yaşayabilmesi için elimizden ne geliyorsa bizler onu yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

"Toplumun kenetlenmesi lazım"

Olay sonrası açıklama yapan Demirtaş, şunları söyledi:
 Kan deryası içinde, acı ve göz yaşı içinde insanlarımızın bir kez daha sandığa kilitleneceği motivasyonu zaten yok. Hali hazırda bütün bunları yapanlar, tam da ateşkesin tartışıldığı saatlerde alçaklığın en büyüğünü ülkenin başkentinde yapabiliyorlar.

“Tarihe yazılmayacak”

Saldırının arkasında kim olduğu belli olan aleni bir güç var. Bu olay da Diyarbakırdır, Suruçtur. Mafyalaşmış bir devlet anlayışıyla karşı karşıyayız. İstihbaratın bu kadar güçlü olduğu bir devlette bunun bilinmemesinin imkanı var mı? Mafyalaşmış, katilleşmiş bir devlet anlayışıyla karşı karşıyayız. Hekesi bir şok durumuyla düşünemez hale getirecekler

Ambulansın gelmesini engellediler ölü sayısının artmasını istiyorlar. Polis zulmüne boyun eğmeyenlerle birlikte yola çıkacağız. Tarihe yazılmayacak. İzin vermeyeceğiz. Tarih bu kadar zalimce davranan bir iktidarı yazmayacak..Onlarca cenaze, yaralı var. Tabiki bütün seçim çalışmalarımızı iptal ettik. Daha çok yaralılarımızla ve cenazelerimizle ilgileneceğiz. Bizim için halkın huzuru seçimden çok daha önemlidir.

HÜZÜNLÜ HİKAYELER

Terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşların  hüzünlü yaşam  hikayeleri ortaya çıktı. Kimi yeni evlenen çift, kimi yaşlı teyze, kimi genç yaşta çalışan olduğu  belirlendi.