Gaziosmanpaşa'da genç bir polise arkadan yaklaşarak kafasına beş kurşun sıkan kadın!
Bu nefretin kurşunla kusulmasını işaret fişeği olarak algılamalıyız.
Nurgül Acar'ın çocukluğundan bugüne kadar olan özgeçmişi araştırmalıyız.
Ailesi, komşuları, arkadaşları, öğretmenleri, okuduğu kitap, yazdığı şiir, söylediği türküler, yediği yemek, içtiği su, tuttuğu takım, hayran olduğu sanatçı...
Hepsi ama hepsi didik didik edilmeli, uzmanlarca irdelenmeli ve Nurgül'ün bir insanın kafasına gözünü kırpmadan beş kursun sıkmasının temel nedenine ulaşılmalıdır!
Bazen Batı Ülkelerinde rastlanan kent ve kasaba merkezlerinde okul basma gibi cinnet halinin geride bıraktığı kanlı tablonun; Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşi-ı Veli felsefesinin yaşandığı Anadolu'da yaşanmaya başlaması düşündürücüdür. Onun için diyorum ki Nurgül Acar eylemli bu kanlı olay bir işaret fişeği olmalıdır. Bu korkunç nefret mutlaka ama mutlaka büyüteç altına alınmalıdır!
Yaşanan bu kanlı olayın ardından toplumumuzda insana dair sorumluluğu olan her kese görev ve sorumluluklar düşüyor. Sıkça "Çocuk Yaşadığını Öğrenir" öngörüsünü yayınladığım ve okurlarımla bir dua gibi paylaştığım Dorotty Nolte şöyle diyor:
"Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüş ise kavga etmeyi öğrenir."
Acaba Nurgül Acar böyle bir ortamdan mı bugünlere geldi. Kin ve düşmanlık mı ekildi yüreğine? Kıskançlık, fesatlık ve hırs mı?
Demem o ki ekranda boy gösteren liderlerimiz, sanatçılarımız, sporcularımız ve yorumcularımız, program yapımcılarımız söyledikleri öfke dolu, kin içerikli sözcüklerin birer tetiğe dönüşeceğini unutmamalıdırlar. Boşuna söylenmemiştir "Üzüm üzüme baka baka kararır." Sözü.
Unutmamalıyız; tohum neyse, ürün de odur. Ne bir fazla ne bir eksik!
Toplumumuza şekil verenler; çağdaş eğitimden, soyut eğitime yöneldiklerinde sakıncalar doğuran sonuçlara kapı aralarlar. İnsan yüreği davranışlardan ve düşüncelerden kolayca etkilenir.
Nurgül Acar olayı basit ve geçiştirilecek bir olay olarak düşünülmemelidir. Böyle bir hataya düşüldüğünde yarın yeni Nurgül Acar'larla toplumumuz karşı karşıya kalacak, yeniden kan ve gözyaşı dökülecektir.
Her kes ama her kes sevgi ve mutluluğun hasadını biçmek için çoluk çocuğuna dikkat etmeli, gelişimini yakından izlemeli, arkadaş ve dost çevrelerini bilmeli. Ve ekranlara her saat arzı endam eyleyen politik kimlikler ağızlarından çıkacak sözlerin günü geldiğinde gül de, kurşunda olabileceğinin hesabını yapmalıdır.