Anlamsız çelişkiler sarar ruhunuzu. Kapkaranlık olur içiniz. Günbatımı gibi hüzün çöker yüreğinize. Kaçmak istersin peşini bırakmaz, çeker seni içine. Çaresiz çırpınırsın. Her canlıyı sen gibi sanırsın. Gökyüzü kana bulanmış, ruhun bütün ışıkları kapanmış ve artık sönmüşsünüzdür. Sessiz çığlık atarsın ancak duyan olmaz. Yalnız hissedersin tıpkı herkes gibi. Yeryüzüne ışık gelmediğinde her taraf karanlık olduğu gibi içinizde kasvetli bulutlar sarar.
En karanlık, en acı dönemin bittiğinin habercisi yetişir imdada. Yüreğinde kaynayan ateş ışık saçar etrafa. Her taraf aydınlanır. Yağmur altında sıcacık soba gibi ısıtır içinizi. Gün batımındaki kızıllık bir başka görünür. Yeniden başlarsın hayata ve tebessüm edersin ona. Sokaklar gibi yalnız olsanda cıvıl cıvıl olacağının ilk işaretleri başlar. Elleri üşüyen çocuğun sobanın karşısındaki hazzı duyarsın. Yağmur o gün başka güzel yağar. Bulutlar dağılır. Hızlı koşuşların ahenkli telaşını zevkle seyredersin onun sayesinde. Kucak açarsın ona. Bırakmak istemezsin artık. Adına Umut dersin.
Hasat zamanından en çok faydalandığımız usta yazar Yaşar Kemal umudu en güzel işleyenlerdendir. Yaşar Kemal ada hikayeleri ile başlandığı dörtlemelerde savaşlardan, kırımlardan, sürgünlerden arta kalan insanla Yunanistan'a gönderilen Rumların boşalttığı bir adada yeni bir yasam kurma çabalarını konu alır.Romanın başkahramanı Umuttur.
Son kitabında "Çıplak Deniz Çıplak Ada "Ege`de bir adada yeni bir yaşam kurma çabalarının destansı öyküsünü işler. Lena Ana`nın hasretle yollarını beklediği kayıp oğullarıda geri dönmüştur. Ama Hiristo`nun başına beklenmedik bir olay gelir. Merak eden "Çıplak Deniz Çıplak Ada"yı okuyabilir. Yeni bir kitapta buluşmak dileğiyle…