Çıtı, pıtı hanımın, kocaman yüreği
Tulin teyzem çıtı, pıtı, minnacık biri lakin kocaman yürekli, vefalı, hoş sohbetli, yardım sever, dost canlısı, mütevazi, yürekli ve cesur. Hayatıma, aldığım odak noktası yaptığım nadir insanlardan biridir. Keşke daha önce tanısaydım dediğim nadir insanlardandır.
Tulin teyzem çıtı, pıtı, minnacık biri lakin kocaman yürekli, vefalı, hoş sohbetli, yardım sever, dost canlısı, mütevazi, yürekli ve cesur. Hayatıma, aldığım odak noktası yaptığım nadir insanlardan biridir. Keşke daha önce tanısaydım dediğim nadir insanlardandır.
Acı çekerken bile yardıma her daim hazırdır. Başımız çok sıkıştığın da arayabileceğimiz, bizleri kırmayan nadir kişilerdendir.
Tulin teyze, bir kızı ve iki oğlu olan, eşiyle gayet güzel anlaşan, eşinin akrabalarını kollayan biri olarak hayatına devam ederken, hayatın bir gün ona ağır yükler getireceğini bilemezdi. Öyle ya hangimiz bilebiliriz ki… Kırklı yaşlarının sonuna doğru yaklaşırken eşinin ani ölümüyle tanışır önce. Hayatın ilk sillesini yemiştir. Boy, boy, farklı yaş aralıkları olan çocuklarıyla baş başa kalmıştır ne yapacağını da bilemez durumdadır. Zamana bırakarak, dua ederek bu günleri atlatmaya çalışırken, bir yandan da çocuklarının geleceğini düşünmeye başlar. Uykusuz kaldığı geceler de çaresizliğini, bilinmezliğini düşünmeye başlamıştır. Yas tutarken, eşinin acısını içinde taşırken, evlatlarını düşünerek onlara belli etmeden neler yapabilirim kaygısını yaşamaktadır.
Tulin teyzenin eşi, ata'dan, dede'den, kalan, en iyi yaptığı iş Zeytincilik geleneğini sürdürerek geçimini sağlamakmış. Tulin teyze ise ev hanımı olarak, üstüne düşen görevleri yerine getirmekle mükellef, çocukları için her anne gibi yaşayan, mutlulukları ile hoşnut olan biri. Zaman hızla geçse de Tulin teyze için zaman durmuş, günler geçmez olmuştur. Eşinin ölümünün üstünden iki ay gibi bir süre geçmiştir bile. Bir gece telefon çalar, arayan Avukatları olan Münir beydir… Yarın mutlaka görüşmelerinin gerektiğini söyler, verilen saatte buluşmak üzere telefonu kapatır. Sabahı, sabah eder sorun mu var acaba diye düşünmekten kendini alıkoyamaz. Eşi'nin Ölümünden sonra hiç gitmek istemediği iş yerine gitmek zorun da olmak da onu düşündürüyordu…
Sabahın ilk ışıkları ile uyandıktan sonra, kahvaltıyı hazırlar, çocukları ile birlikte kahvaltı ettikten sonra onların okula gitmeleri için yolcu ettikten sonra avukatla buluşmak üzere hazırlanmaya başlamıştır. İş yerine adım attığında eşinin onu karşılaması gelir aklına, gözünün önünden film şeridi gibi geçer, göz yaşlarına engel olamaz artık tam o esnada avukat Münir bey kapıda belirmiştir. Kısa bir hal hatır sonrası çaylarını içerken Tulin teyzeye artık sizin işin başına geçme zamanınız gelmiştir ben de size her konu da yardımcı olacağım der.