ÇÖLYAKLILAR BELEDİYEDEN FIRIN İSTİYOR
Van Çölyak Yaşam Derneği Başkanı Gıyasettin Şevgin, hastaların glutensiz ekmek sorunu yaşadıklarını Van Büyükşehir Belediyesi'nin Van ve çevresinde yaşayan çölyaklı hastalar için ekmek üreten fırın bulunmamasının hayati önem taşıdığını belirtti.
Evren Doğruer
Van ve çevresinde 2 bine yakın çölyak hastası olduğunu, hastaların beslenme sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirten Van Çölyak Yaşam Derneği Başkanı Gıyasettin Şevgin, belediye ve sağlık kurumlarından sorunlarına kalıcı çözümler bulunması konusunda gerekli girişimlerin yapılmasını bu konuda duyarlılığın artırılmasını talep etti.
“Fırın kurmalarını istiyoruz”
Van’daki çölyak hastalarının dernek çatısı altında bir araya geldiğini söyleyen Şevgin, “ Hastalarımızın yaşamsal sorununun, yaşadıkları yerde, glutensiz gıda ve ekmek bulamamalarıdır. Büyükşehir belediyesinden kamusal hizmet olarak glutensiz ekmek üreten fırın kurmalarını talep ediyoruz.”
“Çölyaklıların ortak sorunları görüşüldü"
Manisa’da iki gün süren çölyak dernek başkanları toplantısına katıldığını, Vanlı hastaların sorunlarını burada gündeme getirdiğini ifade eden Şevgin, “Farklı illerden katılan dernek yöneticileri çölyaklıların ortak sorunlarını görüştü. Burada hastalar için beslenme ürünlerinin sağlanması için kentlerde çalışmaların başlatılması kararı alındı. Bu kapsamda çölyaklıların beslenmelerine uygun gıdalara ulaşmaları için Sakarya, Balıkesir, Çorum, Malatya, Tekirdağ, Van ve Kayseri ‘den oluşan 7 pilot ilde glutensiz ürün üreten sürdürülebilir fırın açılması için derneklerin valilik ve belediyeler nezdinde gerekli çalışmaları yürütmeleri kararlaştırıldı. Ayrıca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na üç önemli konuda çalışma yapması için teklif götürülmesi de uygun bulundu”
“Çölyaklıların Sorunları TBMM’ne taşınacak”
Meclis’te gündem oluşturmak istediklerini anlatan Şevgin, “Alerjen hastalıklar birimi oluşturulması, ikincisi AB Gıda Koteksininin uygulanması ve üçüncü olarak ise Kare Kod uygulamasının tüm ürünlerde alerjen etkilerinin belirlenmesi için çalışma yapıyoruz. Bu konuda Meclis’te gündem oluşturmak istiyoruz. Van, çevre il ve ilçelerinde çölyaklı mağdur insanlarımız var. Bu hastalarımızın sorunlarını ilgili yerlere iletmek ve çözüm bulma çabalarımızda Valimiz, Belediyelerimiz, Aile ve Sosyal Poltikalar İl Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü, Kamu Hastaneler Biriliği, Tarım İl Müdürlüğünün desteklerini bekliyoruz. Büyükşehir olan ilimizde çocuk gastroenteroloji doktoru bulunmamaktadır. Mağdur olan aileler hastalarını çok zor koşullarda il dışına götürmek zorunda kalmaktadırlar. Ekonomi sıkıntısı çeken ailelerde bazen birden fazla çocuk çölyak hastası olabiliyor. Çolyaklıların gıdaları çok pahalı olduğundan çocukların diyetlerine tam anlamıyla uyulamamaktadır. Bu nedenle çocuk ve genç nüfusun kalıcı hastalıklara yakalanma riskleri ölümlerle sonuçlanabilmektedir. Sosyal durumu iyi olmayan bu ailelerimize de sosyal destek sağlanmasını istiyoruz. Malesef çok acı bir gerçekle karşı karşıyayız. Tüm yetkililerin duyarlılığını ve yardımlarını bekliyoruz” dedi.
“Çölyak bulgularını, basitçe buğday alerjisi gibi düşünmemek gerekir”
Çölyak hastalığının toplumda pekiyi bilinmediğine dikkat çeken Şevgin hastalıkla ilgili şunları söyledi: “Gluten isimli proteine vücut savunma sisteminin göstermiş olduğu hassasiyet olarak özetlenebilir. Günlük hayat içerisinde kullandığımız havlunun girinti ve çıkıntılarına benzer bir içyapıya sahip olan ince bağırsak yüzeyinde, düzleşme gelişir. Hastalıkla ilgili şikayetlerin bir kısmı, bu düzleşme sonrasında gerekli besin maddelerinin emilimindeki azalmaya bağlı olarak diğer kısmı da aktif hale geçen savunma sistemimizin ince bağırsak dışı organlarda yaptığı zarardır. Buğday içerisinde bulunan gluten proteinine karşı oluşan bir reaksiyon sonrası gelişen çölyak bulgularını, basitçe buğday alerjisi gibi düşünmemek gerekir. Hastalığın erken teşhisinde, ince bağırsak ve diğer organlarda henüz geriye dönüşümsüz hasar gelişmediğinden dolayı tedavi daha yüz güldürücüdür. Ancak hastalığın tanınıp tedavisinin henüz bilinmediği 1940’lı yılların öncesinde ölümcül olma riskinin 12’lere dayandığı unutulmamalıdır. Tedavi yardımı ile çölyak hastalığına sahip bireylerde yaşam beklentisi ve yaşam kalitesi toplumun geri kalanı ile aynı seviyededir. Elbette hastalığın tedavi edilebilmesi için öncelikle tanının konulması gerekmektedir. Türkiye’de ve dünyada halen çok sayıda çölyak hastası tanı konulamamış halde, çeşitli sağlık birimlerinde sorunları için çare aramaktadır”
“Çölyak hastalığı için tek tedavi yöntemi diyettir”
Çölyak hastalığının tek tedavisine değinen Şevgin, “Bu hastalıkta “Glutensiz Beslenme” ile hayatınızı normal bir şekilde sürdürebilirsiniz. Glütensiz beslenme, diyetinizden gluten isimli proteini çıkartmak anlamına gelmektedir. Çölyak hastalığı için tek tedavi yöntemi bu diyettir. Ömür boyunca sürdürülmelidir. Halk arasında buğday proteini olarak bilinen gluten, sadece buğday ve buğday ürünlerinde bulunmaz. Arpa, çavdar ve yulafta da yer alan gluten proteini, paketlenerek satılan birçok gıda ve hatta kozmetik ürünlere kıvam verici, sertleştirici dolgu maddesi olarak ta kullanılır” dedi. Ayrıca toplumdaki çölyaklı olmayan fertlerin de glutensiz beslenmesi gerekmektedir. Çünkü glutenin bağırsaklarda oluşturduğu tahribat neticesinde çeşitli sağlık sorunları oluşmaktadır.