Çözüm Süreci Türkiye'yi Böler

Saadet Partisi Van 1. Sıra Milletvekili Adayı Fetullah Erbaş böyle bir seçim dönemi yaşamadığını belirterek seçim propagandalarının medya üzerinden yapıldığını söyledi. Vatandaşların devlete güvenmek istediğini, devletin her alanda kalıcı kamu düzenini sağlaması gerektiğine işaret eden Erbaş, Çözüm sürecinin Türkiye'yi bölünmeye götüreceğini ileri sürdü.

İlhan Siyahtaş

1 Kasım seçimleri için çalışmalarını sürdüren Saadet Partisi Van Milletvekili adayları seçim çalışmaları kapsamında gazetemizi ziyaret etti. Saadet Partisi Milletvekili 1 sıra adayı Fetullah Erbaş,  seçim çalışmalarını ilçe, iş yeri, meslek odaları, taziye ziyaretleri ile en alt düzeyde sürdürdüklerini söyledi. Erbaş çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Ziyarete Saadet Partisi Milletvekili adayları Fetullah Erbaş,  Mehmet Necip Yavuzer,Mustafa Terim, İl Başkanı Özay İlhan, İpekyolu İlçe Başkanı İdris Aksana, Edremit İlçe Başkanı Mehmet Bayram, İl  yönetim kurulu üyesi Hüseyin Tanrıtanır hazır bulundu.

"Partiler sahada yoklar"

Saadet Partisi ve diğer partilerin seçim çalışmaları ile vatandaşların seçime olan  ilgisini  değerlendiren Erbaş,  "7 Haziran seçimi sonrası  partiler  Meclis'te birbirleriyle anlaşamadılar. Daha sonra hükümet kurulamayınca seçim yenilendi. Şuan AK Parti biraz başarılı olayım diye her şeyi yapıyor.  40 yıldır siyaset yapıyorum. Ben böyle bir seçim dönemi görmedim. Eski seçimlere baktığımızda o dönemlerde kardeşlik, heyecan, katılım vardı, partilerin, seçmenlerin birbirini tehdit etmesi yoktu. 1 Kasım seçim çalışmaları seçim propagandaları medya üzerinden yapılıyor. Partiler sahada yoklar. Herkesin yandaş medya dediğimiz medya grubu var. Her kanalda birkaç kişi açık oturumda insanları etkiliyor. Yani biri doğru diyor birisi doğruya yakın oluyor, bir başkası paralele yakın oluyor, bir başkası da bakıyorsun HDP'ye yakın oluyor. Saadet Partisi olarak biz televizyonlarda, basında yer bulamıyoruz. Van'da seçim çalışmamızı ilçe, iş yeri, meslek odaları, taziye ziyaretleri ile en alt düzeyde sürdürüyoruz " dedi.

"AK Parti HDP'yi hedefine koymamış"

İl düzeyinde seçim barajının sıfıra indiğini belirten Fetullah Erbaş, "Bu seçimde AK Parti HDP'yi hedefine koymamış. HDP'yi  yok farz ediyor. HDP'nin oylarının düşme ihtimalini yüksek görüyorum.  Türkiye çapında HDP'nin ismi geçmiyor baraj sorunu yaşayabilirler. Bu seçim sürecinde vatandaşın siyasete sıcak bakmadığını da söyleyebiliriz. Saadet Partisi'ne oy verecek en yakın insanımız bize Fetullah Beyi çok seviyoruz ama barajı aşamadığı için oy vermiyoruz diyorlar. Ancak son gelişmeyi bilmiyorlar.  Bu seçimde baraj sıfır oldu. Partilerin adlığı oya göre kazandığı milletvekili bölünerek geliyor. Van'da en son yani sekizinci adam 50 bin oy aldı. Bende Van'da Saadet Partisi olarak 52 bin oy aldım. Partim barajı aşmadığı için  7 Haziran'da 50 bin oy alan seçiliyordu. 1 Kasım'da 52 bin oy alan partisi yüzde 10 barajını geçmese  dahi seçilebilecek.  Anayasamızın 149. Maddesi 3. Fıkrasına göre uluslararası sözleşmeler mevcut kanunların üstündedir. Anayasa Mahkemesine başvuruyorum diyorum ki seçimlerde A partisinin adayı 50 bin oyla seçilmiş, ben 52 bin oy aldım seçilmedim diyorum.  Anayasa Mahkemesi tamam senin hak ihlalin var vekil hakkını ben alıyorum. Bu seçimde ilk defa böyle bir şey olacak ama bunu da kamufle ediyorlar duyurmuyorlar, haber yapmıyorlar Ben burada son gidenden bir oy fazla alırsam Anayasa Mahkemesine başvuracağım hakkımı arayacağım" diye konuştu.

"HDP gelecek seçimlerde aday bulamaz duruma gelir"

Seçime katılımın 7 Haziran'a göre düşük seviyede olacağını ileri süren Erbaş, " Neden düşük  olacak? İki nedenle düşük olacak.  Birincisi geçen seçim sandıklara sahip çıkılamadı. Müşahit olarak kimse ya gitmedi gidenlerde sandık başkanı seçimine ses çıkaramadı. Kendi aralarında sandık üyeleri seçildi. HDP bizden, CHP'den, AKP'den giden üyeleri birleştirdi sandık başkanı seçti. Yani benim ve diğer partilerin üyeleri olan bazı insanlar orada HDP ile birlikte oldu. Bu şekilde olduktan sonra saat 4 ten sonra oy kullanmayan herkesin oyunu da kullandılar. Mesela 7 Haziran'da bazı yerlerde sandığa bakıyorsun tulum çıkmış. Bazı seçmenler diyor ki biz oy kullandık ama bizim oyumuz sandıktan çıkmadı. Birçok yerde bunlar maalesef yaşandı.  İkincisi tehdit vardı. Köylerde ahaliye biz sizin sandığınızı biliyoruz ona göre oyunuzu kullanın denildi. Hatta adam kapıya gidiyor falankesin evi burası mıdır, evet sizin evde dört kişi var oy kullanacak tamam biliyoruz kime vereceksiniz diyerek gidiyorlar. İkinci hafta, üçüncü hafta tekrar gidiyorlar. Neticede vatandaş baskı ve tehdit altına alınarak özgürce oy kullanamıyor. Haklı olarak korkuyor. Burada vatandaşımız endişe yaşamak, korkmak istemiyor. Vatandaşımız devlete güvenmek istiyor. Devletin her alanda kalıcı kamu düzenini sağlaması gerekir.  Geçtiğimiz günlerde HDP Eş Genel Başkanı Van Milletvekili Figen Yüksekdağ'ın katıldığı mitingi izleyen arkadaşlarımız HDP kitlesinin yoğun olduğu bir semtte mitingin sönük geçtiğini söylediler. Yarın eğer ki bir daha halkı bezdiren bu durumlar yaşanırsa HDP gelecek seçimlerde aday bulamaz duruma gelir." dedi.

"1 Kasım da göreceğiz"

AK Parti'nin Van'da Beşir Atalay'ı liste başına bırakmasını değerlendiren Erbaş, AK Parti Van listesini yeniledi. Eski İçişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı  Sayın Beşir Atalay deneyimli siyasetçi ve devlet adamıdır. Van'da sonucu ne derece değiştireceğini 1 Kasım akşamı göreceğiz diye konuştu.

 "Milletvekili maaşı almak gibi bir hesabımız yok"

Saadet Partisi olarak tüm teşkilat mensuplarımızla beraber tek başımıza seçime girecek şekilde her zamanki gibi hazırız." diyen Erbaş  "Biz ilkeler çerçevesinde hareket eden bir partiyiz. Bizim birkaç arkadaşımızın milletvekili olması yahut milletvekili maaşı alması gibi bir hesabımız yok. Hesabımız; akan kanı nasıl durdurabiliriz, Türkiye'yi içinde bulunduğu bu riskli alandan nasıl çıkarabiliriz, şehit cenazelerini nasıl önleyebiliriz, annelerin feryadını nasıl dindirebiliriz, İslam Birliği en kısa şekilde ne zaman kurulabilir? Bunların mücadelesini vererek aynı aşkla ve aynı azimle 1 Kasım'da inşallah saadet iktidarına hazırız" dedi.

"Artan olaylar kardeşliği ve barışı ateşlemektedir"

Erbaş: "Ülkemiz zor günler geçirmektedir insanlarımız gelecekten ümitsiz yarınları için endişelidir. Maalesef mecliste 4 siyasi parti kavgadan başka birşey yapmamakta ülke sorunlarına çözüm bulamamaktadır. 7 Haziran sonrası hükümet kurulmaması bu kavgacı ve birbirini düşman gören 4 partinin tavırlarından kaynaklanmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı Saadet Partisinin mecliste olması her zamankinden çok daha önemlidir. Saadet Partisi kadrolarının meclise girmesiyle çözüme kavuşacaktır. Van'ımızda da yaşanan son olaylar nedeniyle Kapıköy kapanmış ticaret durma noktasına gelmiş insanlarımız huzursuz ve endişelidir. Artan olaylar kardeşliği ve barışı zedelemektir. Bu ateşi söndürebilmek, akan kanı durdurabilmek, annelerin feryat ve figanlarına son verebilmek için herhangi bir katkımız olacaksa biz ona varız " dedi.

"Kimseye koltuk değneği olmayız"

 Bizim kırmızı çizgilerimiz, uğruna hayatımızı vereceğimiz değerlerimiz var diyen Erbaş, Buradan hareketle bu ülkenin menfaati için varız, icap ederse elimizi değil, başımızı da taşın altına koyarız ama hiç kimseye koltuk değneği olmayız. Bizim dışımızdaki partilerin insanlığa huzur getirmesi mümkün değildir. Getirecek olsalardı bu zamana kadar getirirlerdi. Bu dünyada herkese yetecek kadar yer var, nimet de var ama adil düzen yok. Adil düzen olmadığı için kardeşlerimizin cesetleri kıyılarımıza vuruyor."

"Çözüm süreci Türkiye'yi bölünmeye götürür"

Kopma noktasına gelen Çözüm sürecinin Türkiye'yi bölünmeye götürebileceğini kaydeden Erbaş; "Çözüm İslam'dadır, tarihimizdedir, inancımızdadır, örfümüzdedir, âdetimizdedir, kardeşliğimizdedir. Çözüm süreci Allah korusun Türkiye'yi bölünmeye götürür. O nedenle çok dikkatli olunması gerekir. Bu konuda herkesi uyarıyoruz. Biz inanıyor ve haykırıyoruz. Diyoruz ki bu milletin Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevisi, Sünnisi kardeştir. Bizler kardeşleriz. Çünkü bizim kardeşliğimizi Rabbimiz ilan etmiştir. Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Rabbimiz bir, Peygamberimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir. Bizim bu birlikteliğimizi mutlak suretle öne çıkartmamız lazım. Son olarak diyoruz ki bu seçimlerde yüreğinizin sesini dinleyin Saadeti duyacaksınız"

Bakmadan Geçme