Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan Afyon'da AK Parti istişare kampında belediye başkanlarıyla ilgili net konuştu. Erdoğan, 'Bunu biz yapmazsak sandıkta milletimiz yapar' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar'da NG Güral Otel’de düzenlenen 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısının açış konuşmasını yaptı.

Bir aile olarak tekrar bir arada olduklarını belirten Erdoğan, "Sadece bu tablo dahi, AK Parti’nin nasıl bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenmiş bir parti olduğunu göstermektedir. Yaklaşık 3,5 yıllık bir aranın ardından bizleri Afyonkarahisar’da buluşturan Rabbi'me sonsuz hamd ediyorum. Tabii bu sürede hem parti hem ülke olarak çok önemli hadiseler yaşadık, çok ciddi imtihanlardan geçtik. Hangi kademede olursa olsun AK Parti’ye gönül vermiş milletimize hizmet etmiş tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Halen göreve devam eden arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Birlikte görev yaptığımız, ancak daha sonra farklı alanlarda çalışmayı tercih eden veya emekliye ayrılmış olan arkadaşlarımıza sağlık ve afiyetler temenni ediyorum. Türkiye’nin temel yatırımlarında ve ekonomide katettiği mesafeyi cumhuriyet tarihimizin tamamıyla mukayese ettiğimizde ortaya çıkan tablo aslında AK Parti’nin karnesidir. Bu karne her alanda milletimizin şükranla yad ettiği başarılarla doludur. Bizlerin de sık sık bu tabloyu hatırlaması hedeflerimizin çıtasını sürekli yükseltmesi gerekiyor. Biz kendimize inanmazsak, güvenmezsek, bu harekete hazır hmezsek milletimizin itimadını sağlayamayız" ifadelerini kullandı.

"15 yıldaki başarılarımız gelecek vizyonumuzun en önemli referansı, güven kaynağıdır"

AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye’nin nereden nereye geldiğine ilişkin hatırlatmayı yapmak istediğini anlatan Erdoğan, "Bazıları bu hatırlatmayı bir tekrardan ibaret görebilir. 180 kez de olsa tekrarda fayda vardır. Kendi arkadaşlarımız arasında bile bu gerçeklerin, rakamların, reformların farkında olmayanlar var. Halbuki 15 yıldaki başarılarımız gelecek vizyonumuzun en önemli referansı, güven kaynağıdır. Bunun için bu hatırlatmaları yapmayı sürdüreceğim. Sizlerden de bunları milletimize her fırsatta ezberden ifade etmenizi istiyorum” diye konuştu.

 

Dört temel taş üzerinde Türkiye’yi yükselteceklerini, bunların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu kaydeden Erdoğan, bu alanlarda yapılan icraatlara değindi. Eğitim ve öğretimin altyapısının güçlendirildiğini vurgulayan Erdoğan, "Eğitim öğretimin altyapısını güçlendirmekle beraber içeriği ve niteliği konusunda zayıf kaldığımızı hep söylüyorum, müfredatta sıkıntılarımız var. Önümüzdeki dönemde tüm gücümüzü, dikkatimizi bu alana teksif ederek, müfredattan ders kitabına her alanda eksiklerimizi tamamlayacağız" dedi.

Spor alanında yapılan icraatlara da değinen Erdoğan, "Tabii dün akşam milli takımımız 3-0 mağlup oldu. Üzüntülüyüz ama 3-0 mağlubiyete rağmen Eskişehir seyircisinin sonuna kadar tezahürattan kopmamasını, milli takımımıza sahip çıkmasını takdirle karşılıyor, kendilerini alkışlıyorum" şeklinde konuştu.
Sağlıkta Türkiye’nin tamamında bin 156 olan sağlık tesisi sayısının 4 bin 682’ye yükseltildiğini anlatan Erdoğan, sağlık çalışanlarının sayısındaki artışa dikkati çekti. Erdoğan, "Sağlıkta önümüzdeki en önemli hedef, şehir hastaneleri projemiz hayata geçmeye başladı. Sağlık alanında bu bir taçlandırmadır. İnşası sürenlerle birlikte 2020 yılına kadar 21’i bulacak. Toplamda 30 şehir hastanesini milletimizin hedefine sunmayı bekliyoruz" dedi.

Savunma sanayi alanında kat edilen mesafenin önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin savunma sanayiinde dışa bağımlılık oranını yüzde 35’ler seviyesine çektik. Bugün terörle mücadele ve sınır ötesi operasyonlarımızda tarihi başarılara imza atmamızı, savunma sanayiinde kat ettiğimiz mesafeye borçluyuz. Şu anda bütün aralarındaki teröristlerin telsiz görüşmelerinde bunlar konuşuluyor. Parlamentodaki uzantıları, anamuhalefet de dahil olmak üzere onlar da silahlı insansız hava aracını konuşuyor. Ne diyor, onlar piknik yapmaya gelmişler. Evet, piknik yapmaya gelmiş olan teröristler. Anamuhalefetin başındaki zat, bizzat yanlarına gidip orada silah var mı yok mu sanki onu incelemiş. O dağlarda dedik ya inine dahi gireceğiz, bu mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. İçeride ve dışarıda ülkemize kim tehdit oluşturuyorsa biz de ona hoş geldin demeyeceğiz tam aksine onlar hareketlendiği zaman biz onları yerine bastırmayı başarabileceğiz, bunu başardığımızda zaten güçlü Türkiye oluruz. Şu anda bunun adımlarını attık, atıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Bu, benim şahsi tercihim veya partimizin kendi kendine icat ettiği bir yöntem değil. Aslında bu milletimizin talebidir"

"Durmak yok, yola devam ilkesiyle" yatırımların ve icraatların devam etmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, "İnsanlar sandık başına gittiklerinde, geçmişte aldıkları hizmetler kadar kendilerine gelecekte neler vaad edildiğine bakarak tercihlerini belirler. Yapsınlar veya yapmasınlar, yapacak olsunlar veya olmasınlar, maalesef bu oyuna gelenler var mı, var. Biz, eserlerimizle konuşuyoruz. Birileri ise maalesef sadece kuru sıkı atmak suretiyle konuşuyorlar. Bunun için yaptıklarımızı anlatmakla yetinmeyecek, hemen ardından yapacaklarımızı da ifade edeceğiz" dedi.

 'Eğer biz bunu kendimiz yapmazsak sandıkta milletimiz yapar'

"2023 hedefleri demek reform ve yatırım sürecinin katlanarak ve kesintisiz bir şekilde devam etmesi demektir siz dava arkadaşlarıma bir şey söylemek istiyorum" diyen Erdoğan, "Bütün fiziki yatırımlar bir yana en büyük yatırım özellikle gönülleri fethetmektir, gönüllere girmektir. Biz değişimin, reformun partisi olarak milletimizin gönlünde yer ettik. Bundan sonra da milletimizin nezdindeki gücümüzü aynı çizgimizi sürdürerek artıracağız. İşte bunun için hep söyleriz ya Mevlana Hazretlerinin şu sözünü tekrar ediyorum, ‘Her gün bir yerden göçmek değil, her gün bir yere konmak ne güzel.’ Biz milletimize her alanda ve hep yeni şeyler söyledik bundan sonra da aynı şeyi yapacağız. Maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşı değişim konusundaki kararlılığımız. Değişime direnmek akıntıya karşı kürek çekmek gibidir. İşte bu gerçekten hareketle, bir süredir, teşkilatlarımızda ve belediyelerimizde yenilenme ihtiyacımız bulunduğunu söyledim, söylüyorum. Kongre vesilesiyle teşkilatlarımızı önemli ölçüde yeniliyoruz. Belediyeler de de benzer adımları atmanın hazırlıkları içerisindeyiz. Bu, benim şahsi tercihim veya partimizin kendi kendine icat ettiği bir yöntem değil. Aslında bu milletimizin talebidir. Bu yenilenme sürecini, değişim ihtiyacını kendi irademizle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer biz bunu kendimiz yapmazsak sandıkta milletimiz yapar. Ona fırsat vermeden bu işi kendimiz çözmemiz gerekir. Geçmişte siyaset çöplüğünde kaybolup gitmiş pek çok partinin en büyük yanlışı milletin değişim talebine kulak vermek yerine kendi iç hesaplarının arkasından yürümeyi tercih etmiş olmalarıdır. Biz asla böyle bir yanlışa düşmeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

"Milletle kavga hiç olmaz"

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Milletimiz bize en barizi 7 Haziran olmak üzere çok net mesajlar vermiştir. Herhalde bundan nasibimizi almamış lazım. Ziyaret ettiğim tüm illerimizde milletimizle, kanaat önderlerimizle yaptığımız temaslarda bu gerçeği tüm çıplaklığıyla görüyoruz. Milletle zıtlaşma olmaz. Hele ki milletle kavga hiç olmaz. Biz siyasi varlığımızı, hatta 15 Temmuz’da olduğu gibi hayatımızı milletimizin bize olan güvenine, itimadına borçluyuz. Eğer o gece milletimizin o desteği olmamış olsaydı, biz bugün yoktuk. Menderes, idam edildiği zaman arkadaşlarıyla beraber sokaklara kimse dökülmedi, sadece izlediler. Biz bu ülkede artık aynı yanlışlara düşemeyiz. Düşmeyeceğimizi, düşemeyeceğimizi 15 Temmuz’da bu kahraman millet o gece ortaya koydu. Onun için Rabbi'me hamd ediyorum, bize o asil millete hizmet görevini verdi. 250 şehidimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." 

“Bütün oyunları görerek kararlı şekilde adımlarımızı atacağız”

Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin gayrimeşru referandumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Bölgemiz ve ülkemiz üzerinde operasyon yapanların AK Parti’yi kendi haline bırakmayacağı çok açıktır. Kuzey Irak’ta bakıyorsunuz, Barzani’nin sağında Fransa’nın eski Dışişleri Bakanı, sol tarafında bir Yahudi. Bunlar bir siyonizmin planlamasını bir masa üstünde yapıyorlar. Bu planların içerisine nelerin olduğunu gayet iyi biliyoruz ama uyanık olacağız. Biz, Irak’ın toprak bütünlüğünden bahsederken orada o masanın üzerinde yapılan nedir, birileri birilerine gaz everiyor. Bütün bu oyunları görerek kararlı bir şekilde adımlarımızı atacağız. Bunlara da fırsat vermeyeceğiz. Ne işi var Barzani’nin sağında ve solunda bu adamların. 350 kilometre sınırı olan Türkiye, senin dostun, kardeşin olarak buradayken, en zor zamanında senin yanındayken, sana kardeşim derken sen Türkiye’yi bırakıp bunlarla beraber neyin planlamasını yapıyorsun? Buna müsaade edilir mi?” diye sordu.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi İsrail’den başka destek görmeyen, destek alamayan Kuzey Irak yerel yönetiminin akıbetini göreceğiz. Ben bunu zaten sebep neden ilişkisi olarak görüyorum, burada neden belli ama daha henüz netice ortada yok. Asıl olan netice ne olacak. Açık ve net söylüyorum, buradan bu anlayışla hiçbir destek çıkaramazsın. Yapacağın tek iş var başladığın noktaya geri dönmektir. Eğer başladığın noktaya geri dönmüyorsan orada yalnızlığa mahkum olacaksın ve elindeki tüm imkanları kaybedeceksin. Biz ülkemiz üzerinde operasyona izin vermediğimiz gibi komşularımızda da bu ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik adımlara müsaade edemeyiz. Bu alanda bizim soydaşlarımız var.”

“Bu, bizim rabiamız. Bu ne kadar ucuz bir yaklaşım tarzı”

Türkiye ile bağlarını, gönüllerinde ve zihinlerini koparmaya çalışanların yakmaya çalıştıkları fitne ateşinin hiçbir zaman alev almayacağına dikkati çeken Erdoğan, “Çünkü bu dava kutlu bir davadır. Böyle bir davaya kendi kişisel veya zümre çıkarları için zarar vermek isteyenlerin karşısına en başta tüm AK Partililer, tüm milletimiz çıkar. Bu süreçte AK Partinin duruşunu ne kadar güçlendirirsek ülkemizin geleceği de o kadar güvence altında olur. Ne kadar güçlüysen o kadar özgürsün. Gücünü yitiren milletler sadece özgürlüklerinden olmakla kalmıyor, onunla birlikte haysiyetlerini ve geleceklerini de kaybediyor. Milletimiz büyük ve güçlü Türkiye hedefini AK Parti kadrolarına vermiştir. Bizim bu konuda çizdiğimiz yol haritasının çerçevesi belli. Biz, rabiamızı unutmayacağız. Biz, 80 milyon tek millet anlayışıyla bu yolda yürüyoruz. Hiçbir ayrım yapmaksızın tek milletiz. Tek bayrak, bayrağımız belli. Öyle paçavralar gelip bizim bayrağımızla mukayese edilemez. Birileri bize AK Parti kayma yapıyor, milliyetçilik dilini kullanıyor, tek devlet demek eğer milliyetçilik ise milliyetçiliyiz. Eğer tek bayrak demek, tek vatan, tek devlet demek eğer milliyetçilikse milliyetçiyiz. Bu bizim rabiamız. Bu ne kadar ucuz bir yaklaşım tarzı. Almışsın eline bir kalem, köşenden sallayıp duruyorsun. Yok böyle bir şey yok, milli ve yerli projelerle biz bu hayata sarıldı. Yol haritamızın programını da 2023 hedefleri olarak, 2053 ve 2071 vizyonları olarak ilan ettik” ifadelerini kullandı.

 Erdoğan, konuşmasında, “Bizim safımız bugüne kadar daima milletin yanı olmuştur, bundan sonra da öyle olacaktır. Milletime güvendiğim, inandığım, onun arkasından gittiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Bu harekete, davaya gönül veren kardeşlerimin hiçbiri de pişman olmadı. Milletimizle hep birlikte girdiğimiz her mücadeleden daha da yükselerek çıktık. Madem ki 2019 Mart ve Kasım seçimleri bizim ve ülkemiz için hayati öneme sahiptir, öyleyse yapacağımız iş yine milletimize bakmaktır, onun işaret ettiği yolda gitmektir. Milletimiz bize ne diyor, değişin, yenilenin, reform. Milletimiz bize daha hedefler, daha büyük projeler diyor. Değişim demek asla geçmişle bağları tümüyle koparmak demek değildir. Yenilenme demek asla kadroları tümüyle tasfiye etmek değildir. Reform demek, asla mevcudu kaldırıp bir kenara atmak demek değildir. Daha büyük hedefler demektir. Asla devam eden çalışmaları aksatmak demek değildir. Bu kavramlar bizim için 15 yıllık tecrübelerimizden ve birikimimizden aldığımız güçle geleceğe daha sağlam hazırlanmak iradesini ortaya koymak değildir. Teşkilatlarımızın bir kısmımın yenilenmesi gerekiyorsa yenileyeceğiz. Bunun için belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi veya başka görevlerde değerlendirilmesi icap ediyorsa, elbette karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Bundan kimsenin alınmaması gerekir. Bunun için dünyaya, ülkeye, partimize bakışımızı zamanın ruhuna teslim olarak değil, zamanın ruhunu çözerek ileriye taşımamız gerekiyorsa elbette hep birlikte bu iradeyi göstereceğiz. Bugün bizim kadromuzu yeni isimlerle güçlendirmemizden daha doğal ne olabilir? Aksi halde geçmişteki o partilerden, o kadrolardan farkımız kalmaz. AK Parti’yi ve Türkiye’yi göz göre göre böyle bir çıkmazın içine sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’yi 15 yılda 3 kat büyütme başarısını gösteren partimiz elbette bu değişimi de başaracak ve ülkemizi hedeflerine ulaştıracaktır “diyen Erdoğan, “Bu konuda hiçkimsenin en küçük bir şüphesi olmasın. Yeter ki partimizi niçin kurduğumuzu, bunca mücadelemizi neden verdiğimizi, ülkemizi ve milletimizi nereye ulaştırmayı hedeflediğimizi unutmayalım. İnanın bana gerisi çok kolaydır. Hiç şüphe yok. Çünkü bu millete layık olan kadro burada. Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bunun gereğini de bugüne kadar yaptık, yapıyoruz. Dünya değişirken Türkiye’nin yerinde saymasını beklemek ne kadar yanlışsa, Türkiye değişirken AK Parti’nin de olduğu gibi kalmasını beklemek o kadar yanlıştır. Esasen, biz kurulduğumuz günden beri bu yenilenme sürecinden hiç kopmadık. Bugün bu meseleyi çok fazla konuşuyor olmamızın sebebi, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların çetinliğidir. Unutmayınız ki çetin yollar, yorgun bedenlerle aşılamaz” açıklamasında bulundu.

İDLİB OPERASYONU

"Fırat Kalkanı ile açtığımız alan ile ilgili yeni bir adımla daha ileriye taşımanın gayretindeyiz, bugün İdlib'te ciddi bir harekat var. Sürecek."

İdlib'in ardından yeni insiyatifler almaya devam edeceğiz

Suriye sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına asla izin vermeyeceğiz.

Bakmadan Geçme