Cumhurbaşkanlığı Düğümünü HDP Çözecek

İlhan SİYAHTAŞ

Türkiye’de ilk defa halkın cumhurbaşkanı seçeceğini 1960’dan sonraki asker cumhurbaşkanları, hatta bürokrasiden gelen Ahmet Necdet Sezer de dahil, özelde askerin, genelde bürokrasinin hamisi olduğunu, Özal’la birlikte kısmen bir kırılma yaşandığına dikkat çeken Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer “ Özal, sivil cumhurbaşkanı figürünü işledi. Böylece hem sivil hem de dindar cumhurbaşkanı olarak lanse edilerek, genelde halkla, özelde de din üzerinden muhafazakârlarla bağ kurmayı denedi” dedi.

Halkın cumhurbaşkanını seçmesinin demokrasi açısından önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Ahmet Özer, “ 1960 darbesi halktan zaten kopuk olan cumhurbaşkanını iyice halktan kopardı. Seçilen cumhurbaşkanları bürokrasinin hamisi olarak seçilmeye başladılar ve kendileri de askeri bürokrasiden gelen kişiler olarak bürokrasinin hamisi oldular. Halk tarafından seçilmeyen, elitist cumhurbaşkanları bu yönelimle halktan iyice koptular. Sistem de ona halkın hamisi olmak yerine bürokrasinin hamisi olması rolünü biçmişti zaten. Bu nedenle, 1960’dan sonraki asker cumhurbaşkanları, hatta bürokrasiden gelen Ahmet Necdet Sezer de dahil, özelde askerin, genelde bürokrasinin hamisiydiler. Özal’la birlikte kısmen bir kırılma yaşandı. Özal, sivil cumhurbaşkanı figürünü işledi. Böylece hem sivil hem de dindar cumhurbaşkanı olarak lanse edilerek, genelde halkla, özelde de din üzerinden muhafazakârlarla bağ kurmayı denedi.

CHP ve MHP’nin çatı adayı olarak gösterdikleri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP tabanı ve ideolojisi açısından yanlış aday olduğunu, CHP ve MHP’nin siyaseten alternatif politikalar geliştirmek yerine Başbakan Erdoğan karşıtlığı çözüm önermeyen muhalefet siyaseti öngördüklerini,  bu arada Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin kendilerine parti içinden rakip çıkmaması ve kendi konumlarını koruma ve riske etmemenin de bu tercihte etkili olduğunu belirtti.   Prof. Dr. Ahmet Özer Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP’den çok Ak Parti’ye yakın bir dünya görüşünün olduğunu, iki genel başkanın toplam oylar üzerinden değerlendirme yapacaklarını cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ilk turda yüzde 40’ların üstünde oy alacağını ancak ilk turda seçilemeyeceğini dile getirdi.

Kitlesel siyaset yapan, halkla ve tabanıyla hareket eden Ak Parti’nin adayı olarak açıklanan Başbakan Erdoğan’ın adaylığının sürpriz olmadığını belirten Prof. Dr. Özer, Erdoğan’ın birinci turda yüzde 45 civarında oy alabileceğini ve ikinci tura kalacağını, ikinci turda HDP’ye ihtiyaç duyacağını vurguladı. Sonuçta Erdoğan’ın partili bir cumhurbaşkanı seçileceğini ifade etti.

Özer, Halkların Demokrasi Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olarak genel başkan Selahattin Demirtaş’ı göstermesinin doğru bir tercih olduğunu söyledi. HDP’nin yeni kurulduğunu 2015 genel seçimleri öncesi kendisini ve politikalarını tanıtması açısından cumhurbaşkanlığı seçiminin iyi bir fırsat olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ahmet Özer, “ HDP yüzde 7-8 alarak ikinci turda Başbakan Erdoğan ile çözüm süreci üzerine pazarlık yapacak. Bunun yanı sıra cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 2015 genel seçimi öncesi seçmen tabanını toparlayacak söylemler dile getirecek.  Kürtlerin sosyalistlerin dışında ezilen, mağdur olan,  çare arayanlara seslenme imkanı bulacak”  dedi.