Cumhuriyet ve onu koruyup kollamak...
Son dönem siyasetinde dillere pelesenk olan ' değişim ve dönüşüm', sözcükleri üzerinde hiç durmadan ahkam kesip kendilerine yontanları, dışarıdan acıyarak/üzülerek izliyorum.
Son dönem siyasetinde dillere pelesenk olan " değişim ve dönüşüm", sözcükleri üzerinde hiç durmadan ahkam kesip kendilerine yontanları, dışarıdan acıyarak/üzülerek izliyorum.
Neyin değişimi?
Neyin dönüşümü?
Niçin/neden değişim ve dönüşüm?
Ortada sergilenen eylemlere, dahası taktiklere bakıyorum, samimiyetten uzak; keser gibi hep kendine yontan bir bir anlayış ve onun yarattığı natürmort ortam/manzara...
Hep yerleşik değerlere yönelik eylemler.
Sanki bu düzen; bu Cumhuriyet yönetimi, bu yerleşik değerler manzumesiyle bugünlere gelmedi...
Yıllar önce örülmüş, yerleşmiş, oturmuş/sağlam duvardan, Cumhuriyet'in temel ilkelerinden zorla taş söküp almak ve atmak şaşkınlığı...
Yerleşik sistemi/programı kaldırıp ortamı kargaşaya, belirsizliğe dönüştürme bilmemezliği...
İlkokullarda çocuklarımızın göğüslerini gere gere, gururla söylediği "Andımız"ı böyle bir şaşkınlıkla kaldırmadık mı?
Eğitim sistemiyle oynamayı; ülke birliği açısından değil, yerleşik değerler açısından değil, sırf siyasal amaçlar için değişime tabi tutmadık mı?
Kimlerden aferin aldık?
Ulus olma heyecanını aşılayan "Andımız"ı kaldırarak ne kazandık?