Kırmızıdan sarıya ve sonra beyaza dönüyor dağlar.
Çoktan çekildi inlerine yaz erzağıyla yırtıcı hayvanlar.Karıncalar keyifli,Ağustos böcekleri kaygılı
Suphan,Tendürek,Artos doruklarının fırtına bulutlarından geçip sıcak coğrafyalara gitti turnalar.
Kışlık erzakların kimi eski zaman kilerlerine, kimi de derin donduruculara kondu. Otlu peynir küpleri kuyularında uyumaya bırakıldı.
Her şeyin şaşmaz sanatçısı tabiat ana eline iklim fırçasını aldı. Önce dağlara çekti beyaz bembeyaz soğuk rengi...
Ta aşağılarda yumuşanların, inatçı dikenlerin, kara gevenlerin üzerine inmeye başladı çığ ve kırağı.
Sabahları, akşamları tenler üzerine çoktan giyilmeye başladı kalın giysiler.
Vakit sobaların, kalorifer kazanlarının tutuşturulma vakti.
Cumhuriyet caddesinin köşe başlarına yerleşmek üzere kestaneciler.
Dağlar ilk habercisidir beyaz mevsimin...
Ansızın kuşatacak gri bulutlar dağların yücelerini. Bir iki derken, kıralan yamaçlara tutunan soğuk ak renk yavaş yavaş aşağılara,Van gölüne doğru kayacak.