Darbe sonrası düşünceleri...
Ucuz etten yahni yapmaya kalkarsanız, başarısızlık yaşarsınız.
Ucuz ettin yahnisi olmaz.
FETÖ çetesinin ucuz aklıyla darbe işte böyle olur. Yıllar yılı devlet katında kadrolaşma derdine düşen, bunun için sınavlara hile karıştırıp yeni yeni kadrolar yetiştirme hevesine kapılan bu çete, önünün kesildiğini görünce darbe girişiminde bulundu.
Sanki, ocakcıya; "- Yap bi çay demli olsuuun!.." siparişi vermek gibi...
Ucuz kafa işte!..
Tabii ki sonuç fiyasko...
xxx
Keşke olmasaydı...
Darbelerden bu ülke insanı çok çekti.
Kurunun yanında yaş da yandı.
Sokakta ideoloji kavgası yapan gençler kodeslerde/hapisanelerde buluşunca nasıl aldatıldıklarını anlayıp birbirlerine sarıldılar.
Barışın ne büyük bir nimet olduğunu anladılar.
Ama olan olmuştu...
Genç fidanlar inandırıldıkları dava/ideoloji uğruna can vermişler, kan akıtmışlar...
Taraflar serap gördüklerini darbe olduktan sonra anlamışlardı.
Bu anlattıklarım, önceki darbelerin/girişimlerin öyküsü idi.
Ama şimdi öyle değil...
"Paralel koşuda" kadrolaşma derdine düşüp bu yoldan devleti ele geçirme alçak heves ve hainliğine kapılan FETÖ Çetesi, baktı ki yol uzun, o zaman kısa yoldan menfur amacını gerçekleştirme derdine düştü.
Darbeyi, - Çok şükür... - "girişim/kalkışım"dan öteye vardıramadılar
xxx
Ve bizler acı gerçekle yüzyüze kaldık...
Kan donduran bir durumdu bu...
Yıllar yılı terfilerde ön plana çekilip taltif edilen üst düzey askerlerden kimileri "15/16 Temmuz Darbe Girişimi"nde başrol almışlar!
Pes doğrusu!..
"Besle kargayı oysun gözünü" örneği bir durum...
Demek ki, YAŞ kararlarına "muhalefet şerhi" koymak öyle sanıldığı gibi ucuz bir görüş beyanı değilmiş...
xxx
Şimdi, olan oldu, deyip olayı hafife almanın, ucuz görüşlerle kapatmaya kalkmanın doğuracağı sonuçları da bugünden hesaplamanın zamanıdır.
Bunca darbe girişimi ve darbeye karşın Ordumuzun bu konuda hiç bir zaman istekli/gönüllü olmadığı, deneyim kazanmadığı bu son girişimde ortaya çıkmış bulunuyor.
Çağdaş toplumlar darbeyi bilmez ve akılların ucundan bile geçirmezler.
Biz toplum olarak henüz bu noktaya gelmiş değiliz.
Ancak - acı da olsa- bu son girişimde darbe karşıtı olarak toplumun aynı görüşü paylaşması ve toplu tepki göstermesini bu konuda bir değişimin yaşandığı işareti sayabiliriz.
Tabii ki, son girişimde "emir kulu" askerlerimize yönelik linç ve aşağılanma olayları af edilir bir durum olamaz.
Suçlular derhal bulunup cezalandırılırsa kamuoyunun sızlayan vicdani da böylece dinmiş olur kanısındayız.