DARBELER GELİŞMEYİ ENGELLER

Gazetemizin eski yazı işleri müdürü, emekli eğitimci Ali Laleci, darbelerin, muhtıraların Türkiye'nin demokratik, ekonomik ve sosyal gelişmesini engellediğini, 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında vatandaşlarla birlikte hareket eden basının tarihi bir görev yaptığını söyledi.

Vansesi Haber Merkezi

Emekli eğitimci,  gazetemizin eski yazı işleri müdür Ali Laleci, hükümete, demokrasiye karşı bir grup paralel yanlısı asker tarafından 15 Temmuz günü darbe girişiminde bulunmasından üzüntü duyduğunu, girişimi şiddetle kınadığını söyledi. Laleci,  darbe girişiminin akamete uğratılmasında, demokrasiye sahip çıkılmasında polisin,  demokrasiden yana askerlerin, özel televizyon kanallarının, yazılı basının ve sosyal medyanın önemli iş başardığını kaydetti.

"İnsan memleketine özlem duyuyor "

Denizli'ye 2011 yerleşen Ali Laleci yakınlarını, dostlarını ziyaret üzere geldiğin memleketi Van'da gazetemizin çalışanlarıyla bir araya gelerek sohbet etti. İnsanın nereye giderse gitsin doğduğu,  büyüdüğü ekmeğini yiyip suyunu içtiği topraklardan, dostlarından kopamadığını ve özlem duyduğunu ifade eden Laleci,  bu duygularla geçen hafta Van'a gelerek mutlu olduğunu,  belirterek 15 Temmuz günü bütün ülkeyi derin üzüntüye boğan ve tepkilere neden olan darbe girişimi ile  ilgili düşüncelerini uzun yıllar emek verdiği  gazetemizle paylaştı.

"Askerlerin işi devleti yönetmek değil"

Milletin iradesiyle göreve gelen hükümetlere yönelik askeri darbelerin geçmişte, bugünde, gelecekte de hiçbir başarı elde etmediğini, sorunların çözümüne çare olmadığını dile getiren Ali Laleci, askerlerin işi devleti yönetmek değildir. Mehmetçik bizim göz bebeğimizdir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin asli görevi ülkemizin güvenliğini korumaktır. 15 Temmuz günü bir grup tarafından kalkışılan darbe girişimi milletimizin onurlu duruşuyla püskürtülmüştür dedi

26 yaşında gen bir öğretmen iken 27 Mart 1960 darbesine tanık olduğunu belirten Laleci, o dönem ihtilalin ne anlama geldiği,  sonuçlarının ne olacağını toplumda pek bilinmediğini belirten, "27 Mayıs 1960'ta Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk askeri darbe yapıldığında Van Atatürk İlkokulu'nda 26 yaşında genç bir öğretmendim. Sabahleyin evimizin bulunduğu Tepebaşı Mahallesinden okula giderken valilik önünde okulumuzun velisi olan üniformalı bir subay tarafından durduruldum. Hocam sıkıyönetim ilan edildi sokağa çıkma yasağı var lütfen evinize dönün dedi.  Çarşı sakin ve kimse yoktu. Bir grup subayın ülke yönetimine el koyduğunu bu şekilde öğrendim.  Eve döndüm radyoyu açtım. Radyodan darbe anonsu yapılıyordu.  Darbe bildirisini okuyan kişinin merhum Albay Alpaslan Türkeş olduğunu sonradan öğrendim.  Evde telaş heyecan oluştu. Bildiride sıkıntıları gidermek üzere yönetime el konulduğu, en kısa zamanda milli iradeye geçileceği belirtiliyordu. Türkiye genelinde olduğu gibi Van'da da halkın bir kısım tedirgin olduğu gibi bir kısımda darbeden memnuniyet duymuştu.  Valiliğin önünde toplanan kalabalıklar Cumhuriyet Caddesi üzerinde gösteri yaparak, darbeye destek veriyorlardı. İhtilalciler valilik görevine emekli asker olan Fikret Ersanlı'yı atadılar. Ancak 1960'ta bugünkü gibi halktan bir direniş, tepki olmadı. 60'ta radyo dışında bir iletişim aracı da yoktu. Radyo sayılı evlerde vardı. Darbeyi vatandaşa anlatmak üzere komisyonlar kuruldu. Ayrıca öğretmen ve kamu görevlisinden oluşan ekipler ilçelere giderek halka ihtilalin yapılış gayesini anlattılar.  Demokrat Partili olanların bir kısmı tutuklanarak yargılandı. Başbakan Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan asılarak idam edildi. Bu arada Milli Birlik Komitesi üyesi rütbeli Sami Küçük ve Muzaffer Yurdakuler Van'a geldi. Vilayet önünde halka hitap eden Sami Küçük, ihtilalin nedenini özetledikten sonra ihtilale karşı çıkan, yâda aleyhinde kampanya yürütenleri uyararak gerekirse beyaz perdenin nazik ihtilalcileri olarak seller gibi kan akıtabileceklerini söyledi. Van'da o dönem DP'li olan Van'ın yerli ailelerinin ileri gelenleri, ağalar tutuklanarak Sivas'a sürgün gönderildi. 27 Mayıs 1960 İhtilali Demokrat Parti yönetimine karşı yapılmıştır ancak Milli Birlik Komitesi içinde yer alan orgeneralden yüzbaşıya kadar değişen rütbelerdeki 38 kişi öncelikle askeri sistemi altüst etmiştir. Adımızda Türkiye'de ihtilalden zarar görmüştür" dedi.

60 ihtilalinden 10 yıl sonra 36 yaşında İmam Hatip Lisesi'nde öğretmenlik yaparken 12 Mart 1971 günü bu kez askeri muhtıraya tanık olduğunu anlatan Ali Laleci,  o dönem 60 ihtilali gibi bir hava yaşanmadığını ordunun yönetime el koymadığını, ancak verdiği muhtıra ile sivil yönetime bir dizi yaptırım uyguladığının altını çizerek, "12 Mart muhtırasında askerler, beni, merhum öğretmen Mevlüt Okayer, Servet Mehterbaşıoğlu, Ali Çakmakçı ve ismini hatırlayamadığım birkaç arkadaşımızı Diyarbakır'a götürdüler. Orada ifadelerimizi alarak bizi bir süre sonra sonra serbest bıraktılar" diye konuştu.

"Üzüntü verici zor günlerdi"

Demokratik ülke olma yolunda askeri darbelerle önü kesilen Türkiye'de her 10 yılda bir darbe yaşandığının dikkat çeken Ali Laleci,  muhtıradan sonra bir kez daha darbe gördüğünü belirterek şöyle dedi;   "12 Eylül 1980'de 46 yaşındaydım. Van Eğitim Enstitüsü'nde Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak görev yapıyordum.   Cuma günüydü. Sabah katlığımızda o zaman radyo bir de TRT'nin tek kanallı televizyon yayını vardı. Darbe yapıldığını televizyondan öğrendik. İhtilalcilerin el koyduğu TRT ekranından sunucu Mesut Mertcan askeri bildiriyi okuyordu. Sağ sol çatışmasından anarşiden dolayı yönetime el konulduğu bildiride anlatılıyordu. Sokağa çıkma yasağı getirilmişti.  Belli saatlerde halka ihtiyaçları gidermek üzere kısıtlı saatlerde izin verildi.   Van 21. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'na tayin İsmail Selen tayin edildi. Van'da sağ ve sol kesimlerden çok sayıda tutuklama oldu. Partiler kapatıldı.  Bunlardan bir kısmı serbest kaldı.  Belediye Başkanı görevden alındı. Üzüntü verici zor günlerdi. 12 Eylül darbesi de ülkemize bir şey getirmedi.  12 darbesinin tek yararı Van'a üniversite kazandırmak oldu.  Van'a Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği Başkanı Dr. Özçelik Okayer başkanlığında bir heyet Kenan Evren'in sınıf arkadaşı Vanlı Yarbay İzzet Sarımurat'ın öncülüğünde Evren'i makamında ziyaret ederek Van'a üniversite kurulması talebinde bulundu.  Kenan Evren'de arkadaşı İzzet Sarımurat ve Van heyetinin isteğini geri çevirmeyerek 1981 yılında Van'a üniversite kurulması talimatını verdi. Atatürk'ün 100. doğum yılından ismini 100. Yıl Üniversitesi kurulmuş oldu. Darbeden sonra genel seçimler oldu Anavatan Partisi'ni kuran Turgut Özal tek başına iktidara geldi."

"Darbe girişimi ordumuza zarar vermiştir"

 1980 darbesinden 36 yıl sonra 15 Temmuz 2016 gecesi bir askeri darbeye teşebbüs girişimi daha yaşadığını söyleyen Ali Laleci, 82 yaşındayım. Benim kuşağım iki ihtilal iki darbe teşebbüsü gördü. Hayatımıza birde 2. Dünya Savaşı sığdırdık.  15 Temmuz gecesi Van'da oğlumun evindeydim. Televizyondan kalkışmayı izledik. Darbe girişimi vatandaşlarımızın, hükümetin, polisimizin,   demokrasiden yana duruş sergileyen askerlerimizin, basınımızın ve sosyal medyanın el birliğiyle başarıya ulaşması engellendi.  Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın o gece krizi başarıyla yönetmesi, milleti meydanlara davet etmesi darbe girişiminin kırıldığı an olmuştur.  60 ihtilalinde ilçelere darbeyi anlatmak üzere ekipler oluşturulduğu o günlerden özel televizyon, gazeteler, sosyal medya, akıllı telefon sayesinde milletimiz anında ayağa kalkarak demokrasiye sahip çıktığı günlere ulaştık.   Burada bağımsız basının öneminin ve gücünün altını özellikle çizmek isterim. Geçmiş yıllara göre daha bilinçli harekât eden vatandaşımız gözünü budaktan sakınmayarak tankların önüne çıkarak darbecilere "dur" dedi.  Tabi ki darbe girişimine fevkalade üzüldüm.   Bu girişim iki hususta üzüntü vermiştir. Biri 240 vatandaşımızın canına mal olması. İkincisi de memleketimizin istikrarı, kalkınması, huzur ve ordumuzun itibarı açısından önemli ölçüde zararlar vermesidir. Ben hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa,  ailelerine sabırlar diliyorum.  Tek teslimiz milletimizin demokrasi ve milli irade hududundaki hassasiyetini bütün dünyaya örnek bir şekilde göstermesidir. 15 Temmuz kalkışmasını diğer ihtilaller ile kıyasladığımız zaman toplumun duruşu ve darbeci askerlerin acımasızca darbe mecrasında bulunması düşündürücü, ürkütücüdür. Meclise, sivil halka, polise, bomba atan komutanlarını rehin alan asker bu ülkenin askeri olamaz.  Bunlar asıl darbeyi güzide ordumuza yaptılar. Ziyaret amacıyla bulunduğum Van'da bu tabloyu yaşamak beni derinden yaraladı. Darbe ülkemizi her anlamda geriye götürecek bir teşebbüstür.   Aziz Vanlıların yaşlı genç, kadın erkek demokrasiye sahip çıkarak sokaklara, caddelere çıkarak cesurca duruş sergilemeleri mutluluk vericidir. Aynı şekilde meslek odalarının sivil kuruluşların darbe girişimine tepki göstermesi Van'a yakışan bir tavır olmuştu.  Allah memleketimizi milletimizi görünür görünmez kazalardan belalardan korusun."

"Türkiye güçlenerek çıkacaktır"

Türkiye'de askeri darbe dönemlerinin kapandığını ifade eden Ali Laleci,  Türkiye 15 Temmuz darbe girişimden,  sıkıntılı günlerden güçlenerek de,  kenetlenerek çıkacaktır. Darbeler dönemi kapanmıştır dedi.

Bakmadan Geçme