Davutoğlu'dan CHP ve MHP'ye çağrı
Başbakan Davutoğlu, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmasına ilişkin yaptığı açıklamada, CHP ve MHP çağrıda bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarıyla ilgili yaptığı açıklamada, CHP'nin tutumunu görmek istediğini Bahçeli'nin ise tutumunu netleştirmesi gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, Brüksel'e hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Dokunulmazlıkların kaldırılmasında tüm dosyaların indirilmesi gibi bir yol mu izlenecek, yoksa sadece HDP'li milletvekillerin dosyalarıyla ilgili adım mı atılacak? Ayrıca MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin anayasa referandumu konusunda yaptığı çıkışı nasıl yorumladınız " şeklindeki sorusu üzerine Davutoğlu, dokunulmazlıklar konusunun bir dönemdir gündemde olduğunu söyledi.
Bunun sadece siyasilerin değil toplumun da gündeminde olduğunu ifade eden Davutoğlu, terörü teşvik eden bazı açıklamalarla, terörü kutsayan bazı taziye ziyaretleri gibi uygulamaların, milletin mahşeri vicdanında çok derin yankılar ve tepkiler doğurduğunu aktardı.
"Bunu yok sayamayız" diyen Davutoğlu, dokunulmazlığın siyasilerin Meclis kürsüsünü fikir özgürlüğü içinde ve demokratik hukuk devleti kuralları içinde kullanma özgürlüğü olduğunu kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Kimsenin Meclis kürsüsüne müdahale etmemesini teminat altına alan bir özgürlüktür. Bu bağlamda dokunulmazlıkları savunuruz, savunacağız ama dokunulmazlık, Meclis kürsüsünün veya diğer siyasi faaliyetlerin hukuk devleti kurallarının dışına çıkma özgürlüğü de değildir. Burada çok ciddi bir toplumsal tepki var. Sadece Türkiye'nin batısında, kuzeyinde değil, ziyaret ettiğim Doğu, Güneydoğu bölgelerinde de çok ciddi tepki var. Şırnak'ta, Silopi'de de bu tepki var ve orada da insanlar, cuma günü oradaki vatandaşlarımız bizlerle kucaklaştığında, çok açık şunu ifade ettiler; 'Bunlar bizi temsil etmiyor Sayın Başbakanım' diyor, 'Bu tavırları, aman Kürt vatandaşlarımıza mal eden yaklaşımlara izin vermeyin' diyor. Bir kardeşimiz orada 'Ankara'daki saldırıdabizim canlarımızı alanları biz lanetliyoruz' diyor. Yükselen toplumsal tepki var ve bu haklı bir tepki. Dolayısıyla dokunulmazlıkların böyle istismar edilmesini engelleyecek bir tavır almamız gerekebilir. Benim bugün kastettiğim bütçe görüşmelerinden hemen sonra bir sürecin başlamasına da bütçe görüşmelerinden sonra Meclis Başkanımızla da istişare edeceğiz."
Bunun parti meselesi olmaması için bir çağrıda da bulunduğunu anlatan Davutoğlu, dokunulmazlığın bütün Meclis'in üzerinde mutabık kaldığı ve milletvekillerinin tek tek hakları olan bir konu olduğunu söyledi.
"CHP'NİN TUTUMUNU GÖRMEK İSTİYORUM"
MHP ve CHP'ye de çağrıda bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, "Bu konuda tutumlarını görmek istiyorum. MHP bir açıklama yaptı, CHP'nin de tutumunu görmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu meselenin bir AK Parti'nin tek başına yürüttüğü bir meselenin ötesinde, biz tek başımıza kalsak da ne yapacağımızı biliriz ama Meclis'in itibarını korumak, hepimizin ortak meselesi. Hatta HDP için de hala çağrımı yapıyorum. Eski bir müftünün çıkıp açıklama yapmasını bekliyorum. Böyle bir taziye olur mu İnsanlar niye vefat ettikten sonra 'Haklarınızı helal ettiniz mi ' sorusuna muhatap olur. Çünkü orada birilerinin hakkı olursa hakkını talep etmesi için. Bu 29 canı alan teröriste, o 29 canın yakınları haklarını helal ediyorlar mı, ettiler mi, etmediler mi Şimdi bunun cevabını vermek lazım, cevap bekliyorum. HDP içinde olup da akademik hayatta tanıdığım profesörler var. Bilim etiği adına çıkıp cevap vermelerini bekliyoruz. Tavırları ne olacak. Şimdi bunu yapmak suretiyle bu meseleyi bütün Meclis'in itibarını koruyan bir mesele haline dönüştürmemiz lazım. Bazıları şuna döndürmeye çalışıyor: 'Bu mesele HDP'ye dönük bir tavır veya bir parti ile diğer parti arasında arasındaki ihtilaf.'
Meclis'in onurunu korumak, hepimizin vazifesi. Biz AK Parti grubu olarak, çoğunluğa sahip grup olarak, bu onuru koruruz ama bakalım diğerleri ne yapacaklar. Bunu da gördükten sonra atacağımız adımla ilgili hukuk ne gerekiyorsa onu yaparız. Ne gerekiyorsa... Ama toplumun mahşeri vicdanının böyle her gün zedelenmesine, her gün bu vicdanın örselenmesine de izin vermeyiz. Bu bağlamda cevaplarınızı bekliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan cevap bekliyorum. Böyle bir durumda tutumu nedir Özellikle zikrettiğim diğer her milletvekili aldığı oy dolayısıyla saygındır. Fikirlerine katılmasak dahi ona oy veren vatandaşlarımıza saygımız olup ama insani özellikleriyle özellikle insani konuları sürekli gündemde tutan bazı HDP milletvekillerinin de bakalım tavırlarını, tutumlarını görmek isteriz."
"BAHÇELİ TUTUMUNU DAHA AÇIK ORTAYA KOYMALI"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa referandumuyla ilgili konuşmasını okuduğunu belirten Davutoğlu, "Mantık silsilesi ve cümleleri arka arkaya getirdiğimde, sonuç çıkarmakta zorlandığım yerler oldu. Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin bu konularda daha açık, daha net ifadeler kullanması, önümüzdeki sürecin aydınlatılması açısından ve atılacak adımlar açısından önemli. Yani şu netliği görmek isteriz Sayın Bahçeli'den. 'CHP olursa iyi olur Anayasa Komisyonu'nda ama CHP olmasa da ben varım' netliğini. 'Hani arkadaşlar çekilmeyecek' diyor, bu olumlu bir ifade ama arkasından gelen cümle, önünde gelen cümle, o ifadeyi naksedebiliyor. Onun için tutumunu açık ve net görmek isteriz. Gerek Anayasa Komisyonu'na katılım konusundaki tutumu, gerekse referandumla ilgili tutumu, tabi olumlu bir adım atarsa yani Anayasa Komisyonu'na katılım bağlamında, Anayasa Komisyonu kaldığı yerden devam eder" diye konuştu. Davutoğlu, bir partinin sorumluluklarını yerine getirmiyor olmasının diğer partiye örnek teşkil etmeyeceğini aktararak, "Her birimiz, kendi hesabımızı halkımızın önünde veriyoruz. Onun için Cumhuriyet Halk Partisi'nin 'Başkanlık sistemi olursa ben gelmem' demesi, diğerlerine örnek teşkil etmemesi lazım. Ümit ederiz Sayın Kılıçdaroğlu, bir kez daha düşünür. Çünkü ben kendisiyle görüştüğümde böyle bir şartı bize öne sürmemişti. 'Biz kendi teklifimizi getiririz, siz de kendi teklifinizi getirirsiniz, darbe hukukundan arındırırız' gibi pozitif bir dille sürekli konuşulmuştu. Bu arada ne oldu, ben de merak ediyorum. Bir anda niye bu değişti bu tutum, dikkati şayandır. Sayın Bahçeli'nin de tutumunu daha açık net ortaya koymasını bekliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.