O dedi ki: Kocaman bir ailenin tüm fertleri, nasıl olurda değerlerine bu kadar sahip çıkar ve severler.
— Dedi: Bir aile düşünün. Çocuklar ve tüm fertler her gün sabah ve akşam yemeklerini aynı sofrada yerler.
— Sofrada; Aileden, bireylerden, işten, güçten, saygıdan, sevgiden, haktan, hukuktan, komşudan, akrabadan, memleketten, ekonomiden, sanattan, spordan, ülkenin şartlarından. Cumhuriyet, Atatürk ve Vatan sevgisinden, toplumların inançlarına saygıdan konuşur ve yaşadıkları her yere fidan dikmeyi davranış haline getirirlerse.
O dedi ki; Konuşan, örnek olan kim?
— Dedi: Tüm Ailenin lideri. Rahmetli ve saygıdeğer ve toplum lideri bir baba Sosyoloji, Tarih, Coğrafya ve İslam ilmi alanlarında eğitim almış, bunları Arapça ve Osmanlıca yazmış. Cumhuriyet döneminde ilkokulu bitirmiş, çocuklarına ve tüm aile bireylerine evrenselliği benimsetmiş, herkesin konuşmasını isteyen, ll.Dünya Savaşında, Muğla’da silah, mühimmat ve gıda dolu tümen ambarının teslim edildiği bir adam.
O dedi ki: Gerçekten mi?
— Dedi: TV açıldığında İstiklal Marşı’nın okunduğu dönemlerde yemekte veya onlarca komşunun tv izlemek için salonu doldurduğu sohbette, herkesin ayakta bayrağı selamlamalarını sağlayan bir adamdı o.
O dedi ki: Hımmmmmmmmmmm. Demek ki; sevgi, saygı, değerlere sahip çıkmak için büyüklerimizin dokunuşu ve eğitimi şart.
— Dedi: Eğitim, sadece master yapmak değilmiş.
O dedi ki: Evet gerçekten öyleymiş.
— Dedi: Sevgi, Saygı, Görgü, Bilgi, Alt Yapı ve Birlik gerekliymiş.
Ve Dedi: Bilgili, birikimli, sosyal yönü gelişmiş, kültürlü, sevgi dolu, saygılı, nitelikli ve yeteneklerine göre başarılı bireylerin yetişmesi için şatafata, gösterişe ve kavanoza gerek yoktur. Entellektüel olmak İçin kırılmaya DEĞİL, üç kuşak bilge olmaya ihtiyaç vardır.
Yarınlar güçlü bireyleri, güçlü bireyler kendilerini hayallerine götürecek değerleri bekliyor. Bunun için ailenin gelişimi ve düzenli eğitimin verileceği mekanlar, okullar önemli.
Sevgi ve saygılarımla.