Değerlerimiz

Okullarımızın görünen bir köşesine iki yıldan bu yana bir köşe hazırlatıldı. Tıpkı her okul ve resmi kurumda bulunan Atatürk Köşesi gibi bir köşe…
Bu köşede kocaman bir çınar ağacı oluşturuldu. Biliyorsunuz çınarlar yurdudur Anadolu'muz.
Çınar ağacının her yaprağına değerlerimizin adı verildi.
Barış
Vatanseverlik
Alçak gönüllülük
Hoşgörü
Merhamet
Dayanışma
Çalışkanlık
Dürüstlük
Vefa
İyilik
Misafirperverlik
Dayanışma
Sabır
Saygı
Sevgi
Paylaşma
Tutumluluk
Vefalık
Özverilik
Hangi okula giderseniz gidin bu çınar ağacını göreceksiniz. Yanlış anlaşılmasın Değerler Ağacı bir köşede unutulup bırakılmıyor. Ders ünitelerine ve yıllık planlara alınarak yavrularımıza anlatılıyor. Hastalar ziyaret ediliyor, yakın çevrede ölen varsa öğretmenlerin eşliğinde taziyelere, mezar ziyaretlerine, kimsesizler ve yaşlılar yurtlarına yalnızlık paylaşılmaya gidiliyor.
Şimdi öneriyorum. Lütfen bu değerler ağacını başta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere her yere; askeri kışlalara, polis karakollarına, diğer tüm resmi kurumlara, bankalara, özel şirketlere, kapalı spor salonlarına, stadyum girişlerine fabrikalara da koyalım. Koyalım ki bizi biz yapan ancak günümüzde unutulup gitmiş değerlerimizi birazcık olsun hatırlayalım. Hayat kavgasından bir kenara ittiğimiz evlatlarımızı kuşatan bencillik çemberi kırılsın. İnsan olmanın güzelliklerini iliklerimize dek yaşayalım.
Yüreklerimiz yumuşasın… Bir bütün olduğumuzu ve huzur içinde yaşamamızın temelinde değerlerimiz olduğu bilincine kavuşalım.
Halkımızın beş yıldızlı otel iftarları yerine yeryüzü sofralarını yeğlediği ve özverinin güçlendiği bir sırada değerlerimize sımsıkı sarılalım.
Yoksa bizi bize ihbar ettirecek, aramızdan muhbirler yaratacak ve düşmanlıklar çoğaltacak kara kapkara bir düzenin silindirleri arasında ezilir gideriz.
O halde önce dayanışma, paylaşma, özveri, merhamet, saygı, sevgi, barış ile ilk adımlarımızı yüreklice atalım. Atalım ki gündüzlerimiz üzerine örülen karanlık örgü bozulsun, özgürlüklerimiz üzerine kapatılan demir kapılar açılsın, prangalar parçalansın, kula kulluk, kula biat sona ersin!
Unutmayalım biz Anadolu'yuz. Mayamız ve hamurumuz sevi…
Pir Sultanların, Yunus Emrelerin, Mevlanaların, Hacı Bektaşi Veli'nin, Dadaloğlu'nun, Köroğlu'nun, Karacaoğlan'ın, Âşık Veysel'in, Âşık Mahsuni'nin, Nazım Hikmet'in bugünüyüz! Damarlarımızda onların direnci, hoşgörüsü, aklımızda evrenselleşmiş insancıl felsefesi dolaşıyor.